İnternette resimlerini görünce, ne güzel yerler var dediğimiz, V şeklindeki muhteşem plaj; Zlatni Rat...
Balkanlar turuna çıkarken, Brac adasına gitmek planlarda yoktu, hatta birisi Zlatni Rat dese yüzüne boş boş bakardım sanırım :)
Aslında bizim Brac ile tanışmamız, biraz hayalkırıklığı ile başladı desem?
Nasıl mı?
Hvar adasına geçeriz diye gittiğimiz Split'te, hızlı feribotta yer kalmadığını öğrendik, bolca üzülüp, hadi o zaman bu günümüz de boş geçmesin diyerek, Brac adası için müsait olan ilk feribota atladık. İşte böyle apar topar, plansız, programsız başladı her şey.
Aslında bizim Brac ile tanışmamız, biraz hayalkırıklığı ile başladı desem?
Nasıl mı?
Hvar adasına geçeriz diye gittiğimiz Split'te, hızlı feribotta yer kalmadığını öğrendik, bolca üzülüp, hadi o zaman bu günümüz de boş geçmesin diyerek, Brac adası için müsait olan ilk feribota atladık. İşte böyle apar topar, plansız, programsız başladı her şey.
Güzel Split |
İzmir'e bolca benzetilen Split'te, limana ulaşıyoruz, palmiyelerin arasında yürüdüğünüz, güvercinlerin etrafınızda dolaştığı keyifli bir yer burası.
Liman, hemen eski şehrin önünde yer alıyor ve inanılmaz kalabalık. Split'ten, etraftaki birbirinden güzel adaların hepsine ulaşmak mümkün.
Burasını başta ufak bir yerdir diye düşünsek de, limanının büyüklüğü karşısında nutkumuz tutuluyor. Brac adasına geçmek için o limanı baştan başa yürüdüğüm için bu kadar net konuşabiliyorum :)
Bizim feribot limanın en sonunda :( |
Otelden Hvar için çanta hazırlayarak çıktık, gülüşe gülüşe limana geldik, hemen limanın önünde yer alan, buradaki feribot seferlerinden sorumlu, Jadrolinija isimli firmayı bulduk. Sevgili bizi bir banka oturtup koşa koşa ofise girdi.
Bilet alıp, gelmesini beklerken, o nefes nefese Hvar'a feribotla gidişin normalde 2 saat sürdüğünü ama hızlı feribotun 50 dakikada ulaştığını anlatıyor.
Tam sevinç çığlığı atacakken hızlı feribotta yer kalmadığını da araya sıkıştırıveriyor.
Ne yer mi yok!
Dünyam tepetaklak oluyor o an, ben ki Hvar'a gidebilmek için yolu uzatıp Split'e gelmişim, ama feribotta yer yok, öyle mi ? Şaka gibi :(
Yarın için de yerin az kaldığını söyleyip, tekrar satış ofisine koşuyor ve Hvar biletimizi ertesi gün için alıyor, aslında planımızda ertesi gün öğlen Dubrovnik'te olmak vardı ama ne yapalım artık gece varacağız. Planlar her daim tutmuyor ne yazık ki!
Adalara Ulşım |
Tam morallerim sıfıra inmişken sevgili yine soluk soluğa yanıma gelip, istersek bugün Brac Adasına feribot olduğunu anlatıyor bu defa.
Brac mı orası da neresi!
Brac mı orası da neresi!
Bu arada sevgili neden devamlı koşuyor onu da anlatayım, gişede işlem yaparken, uzunca bir kuyruk var arkasında ve ofisteki kız ona bir seçenek sunup, ister misiniz? diye sorunca, bizimki de "karıma sormam lazım" diye yanıma geliyormuş.
Her defasında yapınca hakkında neler düşünmüşlerdir, gözümün önüne geliyor da :)
Her defasında yapınca hakkında neler düşünmüşlerdir, gözümün önüne geliyor da :)
14.15 de gidip, 20:45 de dönüyoruz |
2 dakikada telefondan Brac adasını inceliyorum, meğerse Google amcada, iç çekerek baktığım plaj buradaymış. Şaka mı bu. Yani bu kadar yakın mıyız? Tamam, kabul ediyorum, istiyorum tabii ki hadi gidelim :)
14:15 gidiş-20:45 dönüş olarak; kişi başı 66 Kn a biletlerimizi alıp (2017), feribota biniyoruz ama nerede ineceğiz, nasıl gideceğiz hiçbir fikrimiz yok, çalışmadığımız yerden çıkıyor bu defa hayat :)
Başak burcu kadını için ne zor bir durum tahmin edemezsiniz :) Bu arada çocuk için bilet kesiyorlar ama bilet parası almıyorlar.
Bileti alırken feribota bineceğimiz numarayı söylüyorlar, limanın haritasına bakıp bu numarayı buluyoruz. Uzunca bir süre yürümemiz, hatta pimpirikli sevgilinin "hadi geç kaldık" serzenişleri ile koşmamız gerekiyor. Liman inanılmaz büyük.
Bileti alırken feribota bineceğimiz numarayı söylüyorlar, limanın haritasına bakıp bu numarayı buluyoruz. Uzunca bir süre yürümemiz, hatta pimpirikli sevgilinin "hadi geç kaldık" serzenişleri ile koşmamız gerekiyor. Liman inanılmaz büyük.
Feribotta harıl harıl okuyorum, indiğimiz yer ile plaj arası 38 Km imiş, limanda taksi servisler bizi plaja götürebilirmiş. Araçla yarım saat süren yol, otobüs ile 1 saate kadar çıkıyormuş. Yollar da gayet virajlıymış.
Heyecan başlasın o zaman...
Feribotta Çocuk Oyun Alanı |
Feribotun içinde çocuk oyun alanı olması mutluluk sebebim, Arman'ı oraya bırakmak benim araştırma yapmamı kolaylaştırıyor elbette.
Oturma numarası diye bir şey yok, dileyen dilediği yere geçmiş. Boş yer de bolca var bizim feribotta.
Limana iner inmez minibüs tarzı araçlar bekliyor. Yanına yaklaşıp fiyat sorunca dudağımız uçukluyor.
Supetar limanından, plajın olduğu Bol'a kadar (yaklaşık 38 Km) 600 Kn diyor amcam. Yani 300 TL gibi.
Feribot biletine 66 Kn verip, araca 600 Kn vermeye gönül razı gelmiyor.
"Tamam 500 Kn ver, daha az olmaz" diyor bu defa da.
Feribot biletine 66 Kn verip, araca 600 Kn vermeye gönül razı gelmiyor.
"Tamam 500 Kn ver, daha az olmaz" diyor bu defa da.
Yok kalsın deyip, ne aradığımızı bile bilmeden ilerliyoruz. En kalabalık olan yerler genelde fahiş fiyatlı oluyor, iç güdülerimiz bunu söylüyor.
Zamanımız kısıtlı o yüzden koşar adım ilerlerken, adam arkamızdan geliyor. Bir aile daha gelmiş, ücreti onlarla bölüşürsek 250 Kn a gidebileceğimizi söylüyor. Zaten kocaman bir araç, 3 aileyle bile bölüşürüm, yeter ki ödeyeceğim para düşsün, sorun yok.
Adam arkamızı dönüp gitmesek, her aileden 600 Kn alacaktı, pek işine gelmedi ama diğer aileye de pahalı gelince, boş kalmak da istemedi anlaşılan.
Yol manzaraları |
Deniz manzaralı ilerlerken çok keyifli olan yolculuk, adanın ortasına gelip de yerini virajlara bıraktı mı biraz sıkıntılı oldu açıkçası ama 35 dakika katlanılmayacak gibi de değildi.
Araçtaki diğer aileyi Zlatni Rat Beach Hotel'de bırakıyoruz. Günün sonunda yaşadığımız yorgunluğu düşünürsek belki de 1 gece konaklamak bizim için de çok mantıklı olurmuş.
Plaj için, Supetar'dan Bol'a geldik |
Zlatni Rat (Golden Cape) plajına kadar araç girmesi yasak, ormanlık alanın girişinde indiriyorlar. Şoför, geri dönmek istersek, yanımızda bölüşecek biri olmazsa 600 Kn den aşağı gelmeyeceğini vurgulayıp gidiyor.
Bundan sonrası rüya gibi :)
Zlatni Rat Plajı |
Mis kokulu çam ağaçlarının arasında ilerliyoruz, hemen yanıbaşımızda plajın efsane görüntüsü eşliğinde.
Self Service restoran karşımıza çıkınca karnımızın aslında ne kadar aç olduğunu hatırlıyoruz. Gidip manzaralı bir masaya kuruluyoruz, sonra da garson gelip hoop diye kaldırıyor tabii :)
Neymiş efendim self servisler diğer tarafmış, burası garsonların yemeğinizi getirdiği kısımmış. Ya ne bileyim ben, alt tarafı bir balık ekmek yiyeceğim. Ha sen getirmişsin ha ben, zaten her yer bomboş. diyemiyorum tabii. Kuzu kuzu geçiyorum diğer masaya.
Ağaçların Güzelliği |
Sevgili elinde enfes iki sandviçle geliyor. Ben balıklı, o da tavuklu olanı afiyetle yiyoruz. Yediklerimiz lezzetli, fiyat da mantıklı.
Plaja bu kadar yakınken henüz kumuna ayak basamamış olmak, bünyede heyecan yaratıyor elbette.
Koşar adım gittiğim plajın aslında kumsal olmadığını, taşlarla kaplı olduğunu farketmem kısa süreli hayalkırıklığı yaratsa ve yer kaplamasın diye yanımıza aldığımız peştemal havlular pek konforlu olmasa da ilişiyoruz hemen bir köşeye :)
Gözünü sevdiğimin kalın ve ağır havluları :) Yere ser, yaylı yatak gibi ohhh misss.
Şansımıza hava çok rüzgarlı, fakat plaj muhteşem. Arkasında yemyeşil bir orman, turkuaz renkli bir deniz ve V şeklinin bünyede yarattığı, 'en uçta yüzmeliyim' hissi :)
Kum beklemeyin bizim gibi hayal kırıklığı olur |
Arman, taş falan demeyip deniz havası ile uzunca bir uykuya dalıyor. Biz de sırayla denize girip çıkıyoruz bu sayede.
Şimdi büyük bir heyecanla plajın resimlerini gösterdiğiniz arkadaşınız size, "aman canım taşlıkmış zaten, ben hiç sevmem" derse diye bu Brac taşı ile ilgili minik bir bilgi vereyim de benim gibi gözüne ışık tutulmuş tavşan gibi kalmayın, entelektüel kişiliğinizi ortaya koyun hemen;
-Bu meşhur, bembeyaz kireç taşları; Split eski kentinin neredeyse yarısını oluşturan Diocletian Sarayında, Viyana ve Budapeşte Parlemento binalarında, veee koskoca Beyaz Sarayda kullanılmış.
Kıymetli yani, öyle sıradan bir taş değil kendisi :):):)
Şimdi büyük bir heyecanla plajın resimlerini gösterdiğiniz arkadaşınız size, "aman canım taşlıkmış zaten, ben hiç sevmem" derse diye bu Brac taşı ile ilgili minik bir bilgi vereyim de benim gibi gözüne ışık tutulmuş tavşan gibi kalmayın, entelektüel kişiliğinizi ortaya koyun hemen;
-Bu meşhur, bembeyaz kireç taşları; Split eski kentinin neredeyse yarısını oluşturan Diocletian Sarayında, Viyana ve Budapeşte Parlemento binalarında, veee koskoca Beyaz Sarayda kullanılmış.
Kıymetli yani, öyle sıradan bir taş değil kendisi :):):)
Şezlong ve şemsiye var ama plajın geneli havluları üzerindeki turistlerden oluşuyor. Aslında şöyle söylesek daha doğru V nin bir kısmı şezlongların, diğer kısmı ise havluların hakimiyetinde :)
Artı bir de çıplaklar plajı var sahilin sonunda. Etrafında da Türk olduklarından şüphelendiğim :) fotolarını çekmeye çalışan meraklı bir güruh :) İşte ondan sonra sırayla şezlonglar, şemsiyeler havlular falan filan :)
Artı bir de çıplaklar plajı var sahilin sonunda. Etrafında da Türk olduklarından şüphelendiğim :) fotolarını çekmeye çalışan meraklı bir güruh :) İşte ondan sonra sırayla şezlonglar, şemsiyeler havlular falan filan :)
Burası mavi bayraklı bir plaj, cankurtaranı, güzel müzikler çalan cafe-bar tarzı bir mekanı, arka kısımda çocuk oyun alanları, wc-duş imkanları, deniz sporları (elbette hepsi ekstra ücretli) var.
Rüzgar fazla diye mi bilmiyorum ama deniz bana inanılmaz soğuk geldi, olsun heves ettim o en uçta yüzmeliyim diyerek attım kendimi tertemiz sulara, acı yok! Bir süre sonra bünye kabul ediyor nasılsa bu durumu :)
Gel de yüzme |
En uç, en rüzgarlı bölüm, herkes akın akın en uca gelip suya giriyor mutlaka, havlusunu buraya serip öpüp koklaşanlar da bolca var. Rüzgardan mı aşktan mı ne dersiniz bilmem ama bir sarhoşluk durumu da var havada.
Arman uyumasa, keyifli cafesinde, armutlara yayılıp bir kahve içmek isterdim ama kaynamış mısır alıp oğlumun yanıbaşında oturuyorum mecburen.
Ormandan yayılan çam kokusu, iyot kokusuna karışıyor, denizin rengi derinleştikçe turkuazdan maviye dönüyor, rüyada gibiyim o an. Sanki Google da hayranlıkla baktığım resmin içinde kendimi görebiliyorum.
En uç, en dalgalı bölüm |
Zaman hızla geçiyor, hava yavaştan kararmaya başladı, biz de bir rahatlık var ki sormayın, geri dönüş için herhangi bir planımız bile yok, 250 Kn ye geldiğimiz taksiyi çağırıp, 600 Kn vermek içimizi yakacak o yüzden alternatif yollar peşindeyiz.
Eğer taksi kullanmayacaksak; plajdan, Bol limanına gidip oradan Otobüse binmemiz gerekiyormuş. Bol limanına ise ya şirin bir trenle yada sahilden kalkan teknelerle ulaşabiliyoruz.
Bu tren Bol ile plaj arasında gidip geliyor |
Tren Saatleri |
Biz internette araştırırken, tekne var diye okuyunca, o tekne Supetar dan plaja kadar gidiyor sanmıştık. Hatta limanda taksiciyle anlaşamayınca tekne bakarız planları yapıyorduk.
Siz yapmayın diye anlatıyorum bunu da; o tekne sadece plaj ile Bol arasında çalışıyormuş çünkü. Bol'dan sadece otobüs ile Supetar'a yani indiğiniz yere ulaşabiliyorsunuz.
Biz de aynen öyle yapıyoruz, o sıcakta tren ile virajlı yollardan gitmektense, plajın sonundan kalkan tekneye doğru yürüyoruz, kişi başı 15 Kn ödüyoruz. Sonrasında ise kıyı kıyı, 15 dakika kadar süren, manzaralı bir yolculuk yapıyoruz.
Tekne yolculuğu çok keyifli |
Sonrasında şirin Bol'a ulaşıyoruz. Burası Brac adasının en eski ve en turistik şehri.
Deniz kenarında keyif yapanları görünce buraya daha fazla zaman ayırmak keyifli olacaktır diye düşünüyorum ama hava kararmak üzere ve feribotun kalkmasına da çok az zaman kaldı maalesef.
Deniz kenarında keyif yapanları görünce buraya daha fazla zaman ayırmak keyifli olacaktır diye düşünüyorum ama hava kararmak üzere ve feribotun kalkmasına da çok az zaman kaldı maalesef.
Bol |
Hemen otobüs durağına gidiyoruz, Bol'dan Supetar'a, saat 19:25 e, kişi başı 43 Kn verip otobüs biletlerimizi alıyoruz ve beklemeye başlıyoruz.
Hemen sıraya giriyoruz, biraz sonra arkamızda upuzun bir kuyruk oluşuyor. Ardından otobüsümüz geliyor :)
Öyle son model otobüslerden beklemeyin ama, elde olan budur;
Öyle son model otobüslerden beklemeyin ama, elde olan budur;
Sallana sallana 1 saat yol alıyoruz, koltuk sayısı kadar bilet kesmedikleri için ayakta gidenler bir hayli fazla, biletinizi alınca, otobüs sırasına girmenizi ve yer kapmanızı tavsiye ederim.
Hava kararıyor, limana yürüme mesafesinde duruyor otobüs. Koşa koşa feribota biniyoruz. Supetar'ın bu güzel manzarası ile adaya veda ediyoruz..
Hırvatistan'da Hvar Adasını ve Brac Adasını gezmek bile, Dalmaçya kıyılarının dayanılmaz güzelliğine kendimi kaptırmama yetti, bir başka tatil planında Split ve adaları için en az 1 hafta ayırıp, yüzde 70 i çam ağaçları ile kaplı Mljet'i, Marco Polo'nun doğduğu ada olan Korcula'yı ve birbirinden güzel Paklenski Adalarını tek tek gezmeyi düşünüyorum.
Ayrıca adaları gezmek için ülkemizden Cruise gezileri de var, bu da çok keyifli ve daha pratik bir seçenek olur elbette.
Hvar adasına nasıl gidilir, fiyatlar nasıl, nerelerde denize girilir, hangi feribota binilir, neler alınır hepsini ayrıntılı olarak yazdım. Hvar Gezi Rehberi için buraya tıklayabilirsiniz
Brac adasının güzelliğinden sonra Split'in eski şehrini turluyoruz, enfes tatlılar yedikten sonra, aklımızda Zlatni Rat'ın unutulmaz anılarıyla birlikte uykuya dalıyoruz.
Seyahatle Kalın,
Sevgiler
- BALKANLAR TURU İÇİN NASIL PLAN YAPILIR - Yeni !!
- HVAR; HIRVATİSTAN'IN LAVANTA KOKULU ADASI - Yeni !!
- MOSTAR GEZİ REHBERİ - Yeni !!
- SARAYBOSNA GEZİ REHBERİ - Yeni !!
- SARAYBOSNA GEZİLECEK YERLER - Yeni !!
- UMUT (YAŞAM) TÜNELİ / SARAYBOSNA
İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılar
- ADATEPE KÖYÜ / KAZDAĞLARI GEZİSİ
- AYVALIK'A GİTMEK İÇİN 10 HARİKA NEDEN
- Almanya / Heidelberg
- Almanya / Heidelberg-Frankfurt
- Almanya / Schillingsfürst - Feuchtwangen
- Almanya / Wertheim - Würzburg
- Almanya Gezisi / Rothenburg
- Antik Zeytin Hotel - Bodrum
- BADEMLİ - DİKİLİ / FAME BEACH
- BALKANLAR TURU İÇİN NASIL PLAN YAPILIR - Yeni !!
- BERGAMA ASKLEPİON GEZİSİ
- Bebek ile Tatil Nasıl Geçer ???
- Divan Palmira Otel - Bodrum
- Doğanbey (Domatia) Rum Köyü
- Dünyanın en küçük ülkesi; VATİKAN
- EJDERHA MAĞARALARI (Drach Caves) / MALLORCA
- EN GÜZEL PİKNİK ALANLARI
- Ege'de Çok Bilinmeyen 30 Gezilecek Yer
- FETHİYE GEZİ REHBERİ
- Fethiye'de adrenalin dolu bir tatil için 5 öneri
- GAZİANTEP GEZİ REHBERİ
- GEZİMANYA SÖYLEŞİM...
- Güzeller güzeli; Mordoğan-Karaburun
- HATAY GEZİ REHBERİ
- KAHVALTI MEKANLARI - PART 4
- KAYRA BEACH / DİKİLİ
- KIBRIS (Cyprus) ADASI GEZİLECEK YERLER
- Kirazlı Köyü / Hafta Sonu Kaçamağı
- MALLORCA GEZİ NOTLARI - 1.BÖLÜM
- MALLORCA GEZİ NOTLARI - 2.BÖLÜM
- MALLORCA GEZİ NOTLARI - 3.BÖLÜM
- MALLORCA İÇİN HAZIRLIKLAR...
- MAYORKA GEZİ REHBERİ
- MAYORKA NIN EN GÜZEL PLAJLARI
- MOSTAR GEZİ REHBERİ - Yeni !!
- Midilli (Lesbos) Adası Gezi Rehberi
- MİDİLLİ GEZİSİ - 1.BÖLÜM
- MİDİLLİ GEZİSİ - 2.BÖLÜM
- MİDİLLİ GEZİSİ - 3.BÖLÜM
- MİDİLLİ GEZİSİ - 4.BÖLÜM
- MİDİLLİ'DE YAZ - 1.Bölüm
- MİDİLLİ'DE YAZ - 2.Bölüm
- MİDİLLİ'DE YAZ - 3.Bölüm
- MİDİLLİ'DE YAZ - 4.Bölüm
- OCTOBERFEST !!!
- OHAL Nedir? Bizleri Nasıl Etkileyecek?
- Palamutbükü-Datça / 2014
- Phuket / Tayland Gezi Rehberi
- ROMA'yı Keşfetmeye Hazır Mısın?
- ROMANTİK YOL / ALMANYA GEZİ REHBERİ
- SAKIZ (Chios) ADASI PLAJLARI
- SAKIZ ADASI (Chios) GEZİSİ - 1.BÖLÜM
- SAKIZ ADASI (Chios) GEZİSİ - 2.BÖLÜM
- SAMOS (SİSAM) ADASI GEZİ REHBERİ
- SEYREK - HOBİ PARK
- Sevgili Günlük / Almanya'ya doğru
- Sevgilimin Doğum Günü / 2014
- Sutüven Şelalesi / Hasanboğuldu
- SİNGAPUR GEZİLECEK YERLER REHBERİ
- SİNGAPUR İÇİN AYRINTILI GEZİ REHBERİ
- Taşlaşmış Şehrin laneti; POMPEI
- Teos Park-Sığacık/Seferihisar
- Türkiye'nin En Büyük Uçak Restoranı
- UCUZ UÇAK BİLETİ NASIL ALINIR - Yeni !!
- Urla'yı 7 geçe; ÖZBEK KÖYÜ
- Yunanistan Vizesi Hakkında Herşey
- YÖRÜK MÜZESİ / FETHİYE
- ÇOCUKLA / BEBEKLE SEYAHAT REHBERİ - Yeni !!
- ÖZLEM'İN DOĞUM GÜNÜ / 2014
- İTALYA GEZİSİ - SİENA / Palio Yarışları
- İTALYA GEZİSİ / CENOVA
- İTALYA GEZİSİ / FLORANSA
- İTALYA GEZİSİ / MİLANO
- İTALYA GEZİSİ / PİSA KULESİ
- İTALYA GEZİSİ / San Gimignano - Orvieto
- İTALYA GEZİSİ / VENEDİK
- İtalya İçin Ayrıntılı Gezi Rehberi
- İtalya'nın serseri çocuğu; Napoli
- İzmir'in Meşhur Köyü; KOZBEYLİ
0 yorum:
Pekiii sen bu konu ile ilgili ne düşünüyorsun? Yorumunu yaz ben Özlem e iletirim... :))