Navigation Menu

MİDİLLİ GEZİSİ - 3.BÖLÜM

Molivos, Petra, Midilli,Sigri, Erossos, Lezbiyen, Lesbos, Lesvos, Sappho, şair, kalloni, otel tavsiye, skala, skaminias, uzo, rakı, meze, fiyat, nereye gitmeli, tavsiye, molivos, molyvos, ada, gezilecek yerler

Bugün adada 3.günümüz, bol bol deniz ürünlü yemekler yediğimiz-hatta bir süre balık yiyemeyecek kıvama geldiğimiz- ev yapımı
şaraplar ve uzo kokuları eşliğinde yaşıyoruz Midillli'yi.


  1. MİDİLLİ GEZİSİ - 1.BÖLÜM

  2. MİDİLLİ GEZİSİ - 2.BÖLÜM

Skala Kalloni'de kaldığımız 3 kişilik süitte, uykumun en tatlı yerinde bir su sesi duyuyorum, anında gözlerim açılıyor, eyvah Elif kalkmış duşunu bile alıyor demek ki . Hemen uyanmalı ve hazırlanmalı :)

Bu gibi durumlarda sevgiliden de en az yarım saat önce kalkmak lazım, o wc ye girene kadar saç, makyaj halledilmeli yoksa işin iş. Paşam kalkar, hazırlanması 10 dakika, sonradan başlar "hadi aşkım ama bak geç kaldık, kahvaltı bitmiştir, uzun yola gideceğiz yetişemeyiz" diye.

En iyisi "erken kalkan yol alır" sözünü benimsemek sanırım :)

Elif kapıyı açınca benim manzara görülmeye değer. Altta pijamalar üstte makyajlı bir surat :) Bir de sanki ondan sonra kalkmamışım gibi hava atılacak ya "aa duydum bende senin duşa girdiğini, uyanmayasın diye yataktan çıkmıyordum saatlerdir" diye :) Yalaaaaaannnnnnn :P

Nispeten erken bir saatte havuz başından süzülerek kahvaltıya geçiyoruz. Yine aynı nakarat olacak ama nerde bizim Theofilos Oteldeki kahvaltı, nerde buradaki kahvaltı :( Şöyle anlatayım Elif; corn flakes yedi, biz de; bulabildiğimiz bir parça peynir, yumurta, sallama çay ile karnımızı doyurduk. Vasattı yani.

Molivos, Petra, Midilli,Sigri, Erossos, Lezbiyen, Lesbos, Lesvos, Sappho, şair, kalloni, otel tavsiye, skala, skaminias, uzo, rakı, meze, fiyat, nereye gitmeli, tavsiye, molivos, molyvos, ada, gezilecek yerler

Etrafta boynunda dürbün olan kişileri izliyorum, yaş ortalaması zaten tam da kuş gözlemleme yaşları, orta yaşı geçmiş, hatta andropoza girmiş bir sürü erkek ve teyzeler. Sarmıyor pek bizi, ücreti ödeyip ayrılıyoruz, Skala Kalloni'ye göre nispeten iyi olan otelimizden.

İstikamet Sigri, buraya gitmek istememizin en önemli sebebi, yanardağın patlamasıyla oluşmuş fosil orman müzesini gezmek ve Löplöpçüler'de okuduğum kalamar dolmayı en güzel yapan restoranı keşfetmek :)

Yine ana yoldan ilerliyoruz, yolun kenarında Limonas Manastırı levhası ilgimizi çekiyor. Durup bolca resmini çekiyoruz. 


Molivos, Petra, Midilli,Sigri, Erossos, Lezbiyen, Lesbos, Lesvos, Sappho, şair, kalloni, otel tavsiye, skala, skaminias, uzo, rakı, meze, fiyat, nereye gitmeli, tavsiye, molivos, molyvos, ada, gezilecek yerler



Oldukça büyük ve düzenli, girişten en ucuna kadar inanılmaz bir özenle yapılmış. Din sözkonusu olunca Yunanlılar saygıda kusur etmiyor anladığım kadarıyla.

Molivos, Petra, Midilli,Sigri, Erossos, Lezbiyen, Lesbos, Lesvos, Sappho, şair, kalloni, otel tavsiye, skala, skaminias, uzo, rakı, meze, fiyat, nereye gitmeli, tavsiye, molivos, molyvos, ada, gezilecek yerler

Sigri'ye doğru yaklaştıkça, gördüğümüz iş makinası sayısı da hızla artıyor. Yol genişletme çalışmaları yapılıyor burada. Girişteki araçlarda kimseyi görmeyince "ooo adamlara bak şimdiden siestaya başlamışlar" diye dalga geçmiştik. Ardından hummalı çalışan bir ekip görünce de utandığımızı gizlemeyeceğim :)


Biraz daha yol katettiğimizde bolca rüzgar türbini eşlik ediyor bize. Adanın batı kısmı bol rüzgar alıyor sanırım çünkü Erossos civarında da gördük bu rüzgar güllerinden.

Molivos, Petra, Midilli,Sigri, Erossos, Lezbiyen, Lesbos, Lesvos, Sappho, şair, kalloni, otel tavsiye, skala, skaminias, uzo, rakı, meze, fiyat, nereye gitmeli, tavsiye, molivos, molyvos, ada, gezilecek yerler

Manzara bulmuşuz kaçar mı hiç:) Resmin sol kısmında, deniz kıyısında bulunuyor; Sigri, birazdan oradayızzzz...

Molivos, Petra, Midilli,Sigri, Erossos, Lezbiyen, Lesbos, Lesvos, Sappho, şair, kalloni, otel tavsiye, skala, skaminias, uzo, rakı, meze, fiyat, nereye gitmeli, tavsiye, molivos, molyvos, ada, gezilecek yerler

Sigri ye gelmeden sola bir yol ayrılıyor, Tabelada "Petrified Forest" yazıyor yani "Fosil Orman".

Buradan saparsanız  Eşsiz bir Doğal Miras görme şansınız olacak, Günümüzden 20 milyon yıl önce yoğun bir volkanik püskürmeyle, bir tür volkanik çamur seli, orada bulunan bitki örtüsü ve ağaçları kaplamış. Ardından yağan yağmur bu bitkileri yanmaktan kurtarmış. Uzun yıllar boyunca gömülü halde bulunan bu orman, hava şartlarının etkisiyle yavaş yavaş gün yüzüne çıkmış. 

Molivos, Petra, Midilli,Sigri, Erossos, Lezbiyen, Lesbos, Lesvos, Sappho, şair, kalloni, otel tavsiye, skala, skaminias, uzo, rakı, meze, fiyat, nereye gitmeli, tavsiye, molivos, molyvos, ada, gezilecek yerler

Taşlaşmış ağaçların büyük bir çoğunluğu da Sigri'nin karşısındaki Megalonisi (Nisiopi) adasının orada su altında kalmış. Dilerseniz ormanı gezdikten sonra, kayık kiralayıp suların altında ve kenarında bulunan muhteşem renkleriyle insanı şaşırtan ağaçları seyredebilirsiniz.

Molivos, Petra, Midilli,Sigri, Erossos, Lezbiyen, Lesbos, Lesvos, Sappho, şair, kalloni, otel tavsiye, skala, skaminias, uzo, rakı, meze, fiyat, nereye gitmeli, tavsiye, molivos, molyvos, ada, gezilecek yerler

Fosil ormanına giderseniz, mutlaka plaka parktaki 13,7 metrelik çevre uzunluğuyla dünyanın ayakta duran en geniş fosil ağacını görmelisiniz.

Biz sıcakta o kadar çok yürümek istemediğimizden konsantre bir Fosil Orman gezisi yapmak amacı ile Sigri'nin içinde bulunan müzeyi gezmeye karar veriyoruz. 

Molivos, Petra, Midilli,Sigri, Erossos, Lezbiyen, Lesbos, Lesvos, Sappho, şair, kalloni, otel tavsiye, skala, skaminias, uzo, rakı, meze, fiyat, nereye gitmeli, tavsiye, molivos, molyvos, ada, gezilecek yerler

İşte mini mini, şirin Sigri. Sokaklarında dolaşıyoruz, pek insan yok ortalıkta. Birden korkmaya başlıyorum, TV deki korku filmlerinde de böyle olur, macerasever gençler bilmedikleri bir kasabaya gider, ortalık sakindir ama herkes gizlice onları perdelerin arkasından izler, gece olunca ise da da da daaammmmm...vs 

Ben anlatıyorum bizimkiler gülüyor. Siz bana inanmayın ama aklınızda olsun o gençlerden sadece biri kurtuluyor filmlerde :P

Neyse efendim yokuşu tırmanıyoruz işte bizim müze gözüktü. Bahçesindeki taşlaşmış ağaçta da resmimizi çekilelim tamamdır artık rahatça gezebiliriz. 


Molivos, Petra, Midilli,Sigri, Erossos, Lezbiyen, Lesbos, Lesvos, Sappho, şair, kalloni, otel tavsiye, skala, skaminias, uzo, rakı, meze, fiyat, nereye gitmeli, tavsiye, molivos, molyvos, ada, gezilecek yerler

Tek katlı bir bina burası, kapıdan girdiğimiz an hiç susmayan bir bayan karşılıyor bizi, videosunu izlemek ister miyiz diye soruyor. Elbette..

Video çalışıyor, biz hoparlörden ses gelecek diye beklerken başlıyor bizim çenebaz kadın anlatmaya. Aaaa hiç böyle bir şey de görmedim, eee o zaman videoya ne gerek var, tahtaya çizerek anlatsaydın keşke :)

Molivos, Petra, Midilli,Sigri, Erossos, Lezbiyen, Lesbos, Lesvos, Sappho, şair, kalloni, otel tavsiye, skala, skaminias, uzo, rakı, meze, fiyat, nereye gitmeli, tavsiye, molivos, molyvos, ada, gezilecek yerler

Videomuzu izleyip bilgilendikten sonra sergi alanına geçiyoruz. Burada fotoğraf çekmek yasak, ama çoğunu sevgili Elif sizler için çaktırmadan çekti, bir kısmını da telefonun sesini kısmayı unuttuğumdan bol sesli olarak ben çektim :) Korkmayın atmadılar bizi dışarıya :)

Molivos, Petra, Midilli,Sigri, Erossos, Lezbiyen, Lesbos, Lesvos, Sappho, şair, kalloni, otel tavsiye, skala, skaminias, uzo, rakı, meze, fiyat, nereye gitmeli, tavsiye, molivos, molyvos, ada, gezilecek yerler

Molivos, Petra, Midilli,Sigri, Erossos, Lezbiyen, Lesbos, Lesvos, Sappho, şair, kalloni, otel tavsiye, skala, skaminias, uzo, rakı, meze, fiyat, nereye gitmeli, tavsiye, molivos, molyvos, ada, gezilecek yerler

Neler mi var; bir kere çeşit çeşit ağaçların, bitkilerin taşlaşmış halini görüyorsunuz, bunun yanında fil, mamut,..vs gibi hayvanların da. Şu devasa yaratığın diş büyüklüğüne bakar mısınız. 

Molivos, Petra, Midilli,Sigri, Erossos, Lezbiyen, Lesbos, Lesvos, Sappho, şair, kalloni, otel tavsiye, skala, skaminias, uzo, rakı, meze, fiyat, nereye gitmeli, tavsiye, molivos, molyvos, ada, gezilecek yerler

İç salonda ise; volkanik hareketlerin nasıl oluştuğu, katmanları, patlama çeşitleri..vs gibi görsel bilgiler var. 


Molivos, Petra, Midilli,Sigri, Erossos, Lezbiyen, Lesbos, Lesvos, Sappho, şair, kalloni, otel tavsiye, skala, skaminias, uzo, rakı, meze, fiyat, nereye gitmeli, tavsiye, molivos, molyvos, ada, gezilecek yerler

İlginç bir müze. Bence oralara kadar gitmişken görmeden dönmeyin. Satış reyonunda uzoların fiyatına bakıyoruz; Barbayanni uzo fabrikasından 2-2,5 Euro daha pahalı.

Molivos, Petra, Midilli,Sigri, Erossos, Lezbiyen, Lesbos, Lesvos, Sappho, şair, kalloni, otel tavsiye, skala, skaminias, uzo, rakı, meze, fiyat, nereye gitmeli, tavsiye, molivos, molyvos, ada, gezilecek yerler
Sigri Evleri
Sahile iniyoruz meşhur Cavo Doro Restoran'ı arıyor gözlerimiz. Arkadaş yazın şu tabelaları kocaman da görelim. Zaten hepi topu 3 dükkan açık yine de bulamıyoruz. 

En sonunda Avusturalyalı bir restorana soruyor sevgilim, çok kınadım kendimizi, insan rakibine sorar mı bu soruyu. Neyse, insan çıktı da gösterdi bize. Kedi gibi önünde dolaştığımız, köşedeki şirin yermiş.

Molivos, Petra, Midilli,Sigri, Erossos, Lezbiyen, Lesbos, Lesvos, Sappho, şair, kalloni, otel tavsiye, skala, skaminias, uzo, rakı, meze, fiyat, nereye gitmeli, tavsiye, molivos, molyvos, ada, gezilecek yerler

İçerisi çok hoş, bakar mısınız. 


İçeride "ulen ne güzel uyuyorduk, geldiniz kafa şişirdiniz" triplerinde bir de Golden köpek var. Ne kadar şirinlik yaptıysak bizi sallamadı, ağır adımlarla dışarı çıktı :( 

Ne olursa olsun bari fotoğraf çekilelim dediğimdeyse, yaptığı; bacaklarını yana ayırıp terbiyesiz  bir poz vermek oldu. Olsun bak sevgili yakalamış bacaklarının kapalı olduğu bir poz naberrrr.


Karnımız çok acıkmamış fakat kalamar dolma yemeden gitmek olmaz deyip köpeği gibi kendisi de cool sahibine sipariş veriyoruz. O da bizi mutfağa alıp, balıkları, çorbayı ..vs gösteriyor. 



Bu bize pahalıya patlıyor elbet, önden bir balık çorbası, kızarmış Ladotiri Peyniri ve muhteşem kalamar dolması.



Çorba diyorum ama suyun içine barakuda balığının kocaman bir parçasını koymuş, aynı büyüklükte patates ve havucu da atmış budur yani. Üşengeçler anladım ben onu :) Aslında sulu balık yedik desek daha doğru olacak. Fakat lezzetli miydi, lezzetliydi, bize de çok iyi geldi. Hesap 49 Euro.


Kalamarların bacakları mutlaka olmalıymış, burada bunu öğrendim, her ne kadar iştah açıcı durmasa da dondurulmuş olmadığını buradan anlıyormuşsunuz, size de faydası olsun diye yazdım bunu not olarak.

Şunu da belirtmek isterim ki meraklı ben, kalamarın içinde ne var diye kurcalarken, cıvık cıvık bir şeye denk geliyorum. Deniz anası parçası gibi. Valla bu adamlar koyar mı koyar, vatoz bile yiyorlar. Benim gibi cıvık her şeyden midesi kalkan biri için şok edici bir andı. Şu an bile düşünmemeye çalışıyorum, hatta hiç görmedim duymadım :)


Deniz anası hariç enfes bir ziyafetten sonra, ver elini Erossos. 

Yol kullanana pek hoş değil döne dolaşa gidiyoruz, ama yemyeşil. Sevgilimin artık ayağı gaz fren yapmaktan yalama olmuştu ki varabildik.


Çok uzun kumlu bir sahili var. Hava müsait olsa denizden çıkmam o kadar diyeyim ben. 



Tavernaların önünden geçip, her gördüğü sandalyeyi, masayı çeken bize, Türkçe bildiği kelimeleri sıralamaya başlıyor bir bayan. Karagöz var, Sardalya var, merhaba, İstanbul, hoşgeldiniz. özellikle Karagöz e çok gülüyorum. 



Burası Şair Sappho'nun doğduğu yer. O yüzden lezbiyenlerin mabedi. Gerçekten lezbiyenlikle alakası var mıydı kimse bilmiyor. Aristokrat bir aileden gelmiş, açtığı okulda 4-5 yaşındaki kızları alıp, evlilik çağına kadar yetiştirdiği biliniyor. 

Sappho'nun kız okulu Lesbos'ta kabul görmüş fakat diğer yerlerde büyük tepkiye yol açmış. Öğrencileri ile aşk yaşadığı iddia edilmiş ve Lesboslu yani Lezbiyen kelimesinin çıkışına neden olmuş.

Zamanında Sokrat ve Eflatun'un erkek okulları mevcutken hem de. Erkeklerin zamanında en iyi yaptıkları şey, ulaşamadıkları kadınlara çamur atmak olduğundan, ben Sappho'nun lezbiyen değil tam aksine Feminist olduğunu düşünüyorum. 

Hepimiz Sappho yuz :)
Kayalıklardan atlayıp, intihar etmiş; sebebini öğrencilerinden birine olan aşkı diye anlatıyorlar fakat bunun yanında bir kayıkçıya aşkından da bahsedenler az değil.


Zamanında her ne olduysa olmuş, yıllar sonra bir şair, şiirinde 2 kadının aşkını anlatırken Lesboslu diye yazmış , işte o günden beridir lezbiyenler için kutsal sayılıyor. Kadın turist sayısı bir hayli fazla burada.


Kalabalık değil, yürüyen bir çift dikkatimizi çekiyor. Resmen erkek gibiler, hangisi hangi rolde diye fikir yürütüyorum, yanlış anlamayın asla kınama yok, saygı duyuyorum. Bunun yanında sevgilimin suratından şu ölümlü dünyada lezboş görmenin mutluluğu da okunuyor tabii. 



Güzel bir cafe bulup dondurma, Frappe ve Elif'in standart filtre kahvesini söylüyoruz. Keyifli anlar bunlar. 

Yola koyulma vaktidir. Deniz kenarında, keyifli sokakları, muhteşem kilisesi bulunan sempatik Petra'ya girmemiz, Elif'le ikimizin dönüşümlü olarak uyumasına izin veren sevgilim sayesinde çok rahat oluyor. 



Bir süre yürüyünce tepede güzel bir yapı görüyoruz, aslında çok yorgunuz fakat süslü merdivenden tırmanmaz ve fotoğraf çekmezsem olmaz. Böyle blogger mı olur :) 


Burası büyük bir kayanın üzerinde bulunan Meryem Ana Kilisesi ve akşamüstü nikah var. İzin isteyip geziyoruz. Harika bir manzara. 



Fakat benim aklım sadece bir yere takılmış durumda 114 adet taştan oyulmuş merdiveni düğüne gelenler nasıl tırmanacak. Ben düğüne gidecek olsam 15 cm'lik topuklularımı ne yapardım bilemem. 


15 Ağustos ta buralardaysanız şanslısınız çünkü büyük bir panayır düzenleniyor her yıl aynı tarihte. Kilisede yine mum yakmayı ihmal etmiyorum. O merdivenleri pek sempatik bulmayan Elif bize aşağıdan el sallamakla yetiniyor bu arada.


Fotoğraf çekiyoruz, nikah şekerlerini tutan kızın gözlerine şirin şirin bakıyorum ki hatıra olarak bir tane versin diye ama ııggghh ııggghhh hiçbir tepki yok, pinti şey seniii...


İşte asıl beklediğimiz, adanın en turistik yeri; Molivos yani Mithimna.



Petra ya çok yakın. Girişte gözünüze ilk olarak tepenin üzerindeki kalesi çarpıyor. Bu kale çok ballı, hiç saldırıya uğramamış. Geceleri ışıklandırılıyor, görüntü süper.


Kaleye yaklaştığınızda solda şu tabelayı göreceksiniz, sağa dönerseniz kalesini gezebilir yada sıcak su kaynakları bulunan Eftalou'ya gidebilirsiniz. Biz öncelikle soldan gidip merkezi gezmeyi daha uygun bulduk.


Sevgilimin 'artık bir şeyler yemeden asla o gaz pedalına basmam' bakışıyla, bizim üst kısımdaki bu müthiş manzaralı pastanevari yere oturmamız aynı zamana tekabül ediyor.


Ben hala kalamar dolmasını sindirim aşamasında olduğumdan, yiyemediğim bu waffle da gözümün kalmadığı anlamına gelmesin. Afiyet olsun şekerler :P



Hiç kalkmasak hep otursak, hatta uyusak, uyansak da olur. Bu ne güzel bir yer böyle. Tabii öyle olmuyor gerçek hayatta, bizim acilen bir otel bulmamız lazım. 



Waffle cı teyzeme soruyoruz, hoş bundan önce sorduğumuzda hüsran olmuştu ama bu defa "parası mühim değil, en lüks neresi var" demeyi ihmal etmediğimizden içimiz rahat. En iyi ve temiz otelin; Delfinia olduğunu söylüyor


Biz yine de bloglarda ve tavsiyelerde adı geçen eski bir zeytinyağı fabrikasından bozma Oil Press Otel'e de bakmayı ihmal etmiyoruz. Deniz kıyısında uzun bacalı bir yer göreceksiniz işte orası.

Yani bakıyoruz dedim ama resepsiyonda 10 dakika beklememize rağmen kimsenin bize bakmadığını da itiraf etmek zorundayım. 

Biz de çaktırmadan, tadilattaki bir odaya girip inceliyoruz, nasıl mı; yaaniiii tabuttan hallice :)

Hızla uzaklaşıp aslında görmek istediğimiz Sea Horse otele bile gitmeden, Delfinia Otel'de alıyoruz soluğu. Sahibi tüm ada halkı gibi çok sempatik. 



Odalarımızda internet olmamasına, wc lerin lüks kelimesinin yanından bile geçmemesine rağmen 2 oda tutuyoruz. 



İyi ki de öyle yapmışız, deniz manzaralı odaları, sempatik çalışanlarıyla ayrılırken bile doğru karar verdiğimizi düşündük. 




2 kişilik oda için 60 Euro ödeme yapıyoruz. Pasaportlarımızı alıyorlar işleyecekler diye ama üşengeç adamlar olduğundan saatler sonra bile başaramıyorlar o işi. Pimpirikli sevgili bırakır mı, fotokopisini alın o zaman diyor hemen, akıllıca.

Arabadan eşyaları alırken biri yanımıza yaklaşıyor, masmavi gözlü bir Türk kızı :) Türkçe konuştuğumuzu duyunca gelmiş, orada evli ve rehberlik yapıyormuş. "Sea Horse da güzel, eşimin abisinin oteli" diyor ama biraz geç kalmış bir öneri bizim için.

"Akşam balık istemiyoruz ne tavsiye edersiniz" deyince; Xamam (Hamam) da canlı müzik oluyor, şarap meze takılırsınız fakat çok kalabalık oluyor, mutlaka rezervasyon şart diye de uyarıyor. Otel bizim adımıza rezervasyonu da yaptı, işlem tamam.

Sağolsun rehber arkadaş bize kartını ve telefonlarını veriyor "ne lazım olursa arayın" diye ama akşam "siz de gelin" demek için defalarca aramamıza rağmen o sevgili telefon bir türlü açılmıyor :)

Hızlıca hazırlanıp, hava kararmadan kaleyi görelim diyoruz, önce yolu karıştırıp, uzunca bir tırmanış gerektiren kısma geliyoruz, "valla bu kadar yolu yürüyeceğime görmem daha iyi " deyince, araçla başka bir yoldan tam önüne çıkıyoruz. Kul sıkışmayınca hızır yetişmezmiş. 

Tabi maalesef ki geç olduğu için kale kapalı, önünde cafesi var, bu manzarada oturulur gerçekten.



Bir not; kale Pazartesileri kapalı, diğer günler ise 08:00 - 15:00 arası açıkmış. Bu arada arkadaşlara çaktırmadan poz verin diyorum, sonuç bu :)

Araçla geri geri çıkarken cafedeki bir grup gençten arkadaş; bizim her hareketimizi izliyor. Kapıyı kapatınca yürekleri pır pır ediyor, anlıyoruz ki yanımızda park etmiş araba yeni :) Korkma hemşehrim çarpmayız, rahat ol :)

Eğlence saati gelene kadar dükkanları turluyoruz, şimdi en başta şunu söyleyim burası en turistik ve en pahalı yer. Hediye için Mytilene daha doğru bir tercih, orada her şey var zaten.

Sevgilim yine "hadi hatıra al" diye etrafımda dolanıyor. Ametist taşlı gümüş bir yüzük hoşuma gidiyor, "iyi bari bu olsun" derken fiyatı gözüme ilişiyor bir anda; 280 Euro (yaklaşık 840 TL), oha diyorum sadece. 

Burada sizi kazıklamak isteyen her satıcının ilk cümlesi; Hand Made, hand made. Ulen el işini değil de sanki elin kendini satıyorsun. Kalsın şekerim.

Türkiye'de 30-40 TL ye alabileceğin herşey burada 150-200 TL. Ayaküstü turistleri düdüklemeye çalışan dükkandan atıyorum kendimi dışarıya. 


Daha sonraları önümüze çıkan dükkanlardan, magnet, tabak, bardak, şirin uğurböceği taşları.. vs alıyoruz. 



Geri dönüşümüz pazar olduğundan ve bu keyif insanları dükkanları açmaz korkusuyla alınmış şeyler bunlar. Ama dert etmeyin Mytilene de açık yer var.


Hava karardı, karınlar acıktı, hadi bakalım eğlenceye; Xamam'a... Gerçekten kalabalık, en önde masamız da hazır. Oturuyoruz, garson teyzem bir oraya koşuyor bir buraya, arada önümüze el yazması menüyü bırakıyor ama yakalayıp sipariş verebilmek ne mümkün. 


0,5 Litre kırmızı şarap + 3 çeşit meze 12 Euro. Çok mantıklı bir fiyat. Mezeler; cacık, fava ve peynir. Siz seçebiliyorsunuz bunları da. 

Biz üzerine 0,5 Litrelik bir kırmızı şarap daha söylüyoruz o da menü de 4 Euro. İlkokul matematiği sorusu; sizce ne kadar hesap ödedik? Yok 16 değil, 25 Euro, valla biz de anlayamadık nasıl olduğunu. 

Kadından gecenin sonunda hesap isteyince 10 dakika yazdı çizdi, Metin "acaba nasıl şişirsem diye hesaplıyor sanırım" dedi. Adisyonu koyayım bakalım siz anlayabilecek misiniz bir şey :) 



Ama helal hoş olsun çok eğlendik. Sanırım "en önde oturdunuz bu kadar az şey mi yenir, şöyle balık malık yeseydiniz ya" ücreti aradaki fark da :)


Müzik grubu yerini alıyor, biz de pek keyifliyiz. Bu arada bir de bayan var yanlarında ama nasıl söylesem; bir işveli, bir ahu bakışlı. Süzüm süzüm süzülüyor, biraz dikkat edince grupta karşısında oturan, onu pek de sallamayan erkeğe baktığını görüyorum. İşte bizim bu geceki geyiğimiz.

Kuğu ablam, erkeğinin uzosuna suyunu koyuyor, buzunu atıyor, gözlerini süzüyor, fosil ormanından çıkma abi ise elektronik sigarasına asıldıkça asılıyor. 


Nazlı ablam çatal bıçak ne varsa kibar kibar meyve yiyor, kale surlarından bozma abim; elleriyle pastırmayı yuvarlayıp mideye indiriyor.

Ya abla yakışıyor mu sana bu adam, ne buldun bi anlat bana. Güyya çaktırmıyor, bizi falan gördüğü yok, dünyada o an sadece kendi ve o başı dumanlı amcam var sanki. 

Neyse efendim biz içiyoruz ablam kur yapıyor derken, olay mahalline; bir de nazlı ablanın 18 liklere taş çıkartan annesi geliyor. Bunlar ailecek işveli ayol. Sanırım "kızımla oynatmam, ciddiysen takıl kızımla, her kuşun eti yenmez" havası vermek için gelmiş. 


Hanım abla benim ananem senin yaşında çeyizime patik örüyordu haberin ola. Senin elinde kocaman bir şarap kadehi, yassuuuuu diye bağırıyorsun :)

Bu arada gruptaki genç oğlana annenin bakışları pek de iç acıcı değildi ama şimdi ne desem boş.


Şarkıların müzikleri tanıdık; hepsinin Türkçesi var, acaba biz mi onlardan, onlar mı bizden aşırdı diye tüm gece kafa yoruyoruz. Hatta sevgilim "üsküdar'a gider iken" şarkısı çalarken, iç çekip durdu, bunun Türkçesi daha güzel diye :) Yaniiiiii...

Sirtakiler yapılıyor, eğlence sokağa taşıyor, herkes tam kıvamında :) Bizim aşk üçgeni de "gevşemiş gönül yaylarım" modunda :)


Size doyum olmaz, diyerek kalkıyoruz. Restoranın birinin camında şu kağıt dikkatimizi çekiyor. Burası sabah bizle "babam Türkleri çok sever" diye sohbet eden ablanın mekanı sanırım. Bizim için mi yazdı acaba :)


Suyumuzu da alıp otele dönüyoruz, otelin kapısını açmaya çalışıyoruz, yok sıkışmış galiba. Tık tıklıyoruz tepki yok, herkes uyumuş gibi, yahu annem bile sırf söylensin diye beklerdi beni, burası otel değil mi, nasıl kimse olmaz derken kapının yanında bir zil görüyoruz. 

Basmamızla kopmamız bir oluyor, megafondan amcam uykulu uykulu konuşuyor, "şimdi kapının önündeki paspasın altında anahtar var, hıh tamam al şimdi onu, kapıdaki kilidi aç" Nasıl yani yaaa :)


Elif bakıyor biz kopmuşuz görevi üstleniyor. Eğilip açmaya çalışıyor ama bu arada amca sürekli konuşuyor, oldu mu, açtın mı, unutma anahtarı, içeriden de kilitle resepsiyona koy"


Çizgi romandan fırlamış gibiyiz o an, yurda geç kalan öğrenci hali var üzerimizde :)

Neyse efendim kapıyı açıp, amcanın isteğiyle kendimizi içeriye kilitliyoruz ve anahtarı bırakıyoruz. Yataklara yatışımız ile uykuya dalışımız arasında geçen sürede günün özeti geçiyor gözlerimizin önünden. İyi ki geldik buralara...

Bir sonraki yazıda artık Molivostan ayrılıp, gördüğümüz en sempatik yer olan Skala Skaminias'a doğru yol alıyor olacağız, adadaki son günümüzde de birlikte olmak ümidiyle.


Bol gezmeli, keyifli günler dilerim...







İlginizi çekebilecek diğer yazılar
  1. 2013 NASIL GEÇTİ / 1. Bölüm
  2. 2013 NASIL GEÇTİ / 2. Bölüm
  3. 2014 YILINA MERHABA
  4. ACI BİR BABALAR GÜNÜ...
  5. ALİAĞA - İZMİR
  6. AYAKKABI BAVULUMDA NELER VAR
  7. AYVALIK TA 2 BLOGGER
  8. BEN GELDİM...
  9. BUTİK KURABİYE - NÜANS
  10. Bodrum-Bitez-Turgutreis-Gümüşlük
  11. BİR BLOGGER'IN KLAVYESİNDEN
  12. BİR PARÇA TİYATRO...
  13. BİZ NASIL AŞIK OLDUK !!!
  14. DOĞU YA DOĞRU - 3
  15. DOĞUM GÜNÜ SÜRPRİZİ....
  16. Dağmaran Kahvaltı Evi
  17. Denize girmek için en güzel plajlar
  18. DÜĞÜN DAVETİYESİ
  19. DÜĞÜN HAZIRLIKLARI...
  20. DÜĞÜN İÇİN SLAYT GÖSTERİSİ
  21. DİNİ NİKAH...(EVLENİYORUZZZ)
  22. EV-LE-Nİ-YO-RUUUUMMMMM...
  23. EVİMİN DEKORASYONU GELMİŞ
  24. En İyi Blog Yarışması Sonuçlandı
  25. Evlenince ilk defa anne demek!
  26. Evlilik Teklifi, Kız Kulesi, Ağva
  27. Evlilik; AŞK'ı Öldürür mü? - Yeni !!
  28. GAZİANTEP TEN NELER ALDIM
  29. Gaziantep Hediyelerini Kim Kazandı ?
  30. HAVA ALANINDAN...
  31. Hissetmek
  32. KARDEŞ RUHUN GIDASIDIR
  33. KEYİFLİ SOFRA ...
  34. KEYİFLİ SOFRA da neler oluyor...
  35. KIZ İSTEME MERASİMİ
  36. KUAFÖR GÜNLÜĞÜM...
  37. KURABİYE AŞKINAAAAA....
  38. LAZER EPİLASYON HAKKINDA...
  39. Muhteşem Çekiliş (Saatini Yarat)
  40. Müthiş Bir Evlilik Yıldönümü !
  41. NİŞAN TÖRENİMİZ...
  42. PALAMUT BÜKÜ / DATÇA
  43. SEVGİLİ GÜNLÜK / 03.03.2014
  44. SEVGİLİ GÜNLÜK / 10.09.2013
  45. SEVGİLİ GÜNLÜK / 26.12.2013
  46. SEVGİLİ GÜNLÜK / Doğum Günüm
  47. SEVGİLİLER GÜNÜ / 2014
  48. SEVGİLİYE HEDİYE...
  49. Sevgilimin Doğum Günü / 2014
  50. Sevgiliye sürpriz video ...
  51. Seyahat Tutkunu, bize geldi :)
  52. Türkiye'nin ilk otomobili;Devrim
  53. YILBAŞINDA BURCU GÜNEŞ..
  54. Yalıkavak-Türkbükü-Yel Değirmeni
  55. Yol Arkadaşım; KİNDLE TOUCH
  56. YÜKSEK YÜKSEK TEPELERE...
  57. ÇEKİLİŞ İÇİN HEDİYELERİM...
  58. ÇEŞME DE 2 BLOGGER...
  59. ÇİKOLATA KURSU...
  60. ÖZLEM PILATES YAPIYOR
  61. İZMİR E GELDİM DEMEK İÇİN...








8 yorum:

  1. super bir gezi olmus ,cok da eglenmissiniz belli ki..
    taverna aksami orada olmayi cok isterdim.. eglence tam benlik..kalamar dolmasi da nefis gorunuyor canim..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Insallah birlikte de gideriz fistik. Eglenceli bir geziydi gercekten

      Sil
  2. Cok güzel bir sayfa olmus! Resimler, yemekler..harika. Ben Lesbos'a hiç gitmedim. Assos'a gittigimde hep karsidan baktim. En tatli uzolar orada yapilirmis. Açikçasi size imrendim. Tebrikler!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cok tesekkur ederim ne guzel bir yorum bu boyle. Insallah en kisa zamanda karsisini da ziyaret edersiniz :)

      Sil
  3. Emeğine , fotograf makinana sağlık. Çok güzel bir gezi yapmışsın . Bizde gitmiş kadar olduk. Tekrarda emeğine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tesekkur ederim size de yasatabildiysem ne mutlu bana. Keyifli bir yer midilli umarim sizin midilli yazilarinizi da ben okurum birgun :)

      Sil
  4. Canım yine çok keyifle okudum :)
    Öyle bir anlatışın var ki , sanki ben de o anları anı anına yaşıyor gibi hissediyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, çok mutlu oldum böyle hissetmene :)
      Sevgiler

      Sil

Pekiii sen bu konu ile ilgili ne düşünüyorsun? Yorumunu yaz ben Özlem e iletirim... :))

INSTAGRAM @yollardahayatvar