Yollarda Hayat Var...: SEVGİLİ GÜNLÜK / 07.05.2014

Midilli yazılarıma ufak bir es verip, biraz sevgiliyi çekiştireyim, neler yapıyorum anlatayım istedim. Kanlı Mayıs ayına girmiş bulunuyoruz,
neee çok mu keyifli bir ay, siz öyle sanın.

Bir kere anneler günü var, evliyseniz bu dert, çarpı 2 oluyor. Ne alsam, neyi beğenir, ihtiyacı var mı gibi sorularla kafayı yediğimiz zamanlar bunlar.

Bu sıkıntıya bir de teyzenin, abinin, yengenin doğum gününü ekle; oldu mu sana 5'li kaos :) Hadi bakalım düşünce çukurunda boğulan arkadaş, Mayıs'ı sev sevebilirsen.

Hediye almayı çok seviyorum yanlış anlaşılmasın hatta şöyle özetleyeyim;

Geçen emekli olan bir ablamıza hediye almaya çıktık sevgilimle.

Bernardo'ya girdik ablaya hediye bulamadık ama kendime resimde gördüğünüz şeker gibi bir çaydanlık ve kelebekli tepsi aldık. Sevgilim şaşkın ama ses çıkarmıyor :)

Dedik en iyisi altın kolye alalım hatırası olur. Altınbaş'a girdik seçimi 2'ye kadar indirdim. O mu bu mu derken sevgilim bir baktım ikisi içinde pazarlık yapıyor.

Dükkandan çıktığımızda elimde Fatma ablanın hediye kutusu, boynumda hayat ağacı kolyem vardı siz düşünün bendeki mutluluğu.

Oooo bayıldım bu hediye işine derken hadi Fatma abla'ya aldığımız kolyenin yanına nazar değmesin diye süs de alalım diyoruz ve Porland'a giriyoruz.

Ne zamandır almak istediğim çapa figürlü kahvaltı seti orada duruyor. Fiyatı pahalı geliyor diye beklemeye almıştık.

Takıma melül melül baktığımı gören satıcı yanıma geliyor, anneler günü için yarı yarıya indirime gireceği müjdesini veriyor.

Alacağımız tüm parçaları, sipariş formuna dolduruyoruz, bizim için ayıracaklar. Hiç yoktan bir de kahvaltı setim oluyor, daha ne isterim ki :)

Sevgilim durumdan muzdarip, "bu iş bana pahalıya patladı" deyip duruyor yol boyunca.

Sen dert etme aşkım, hediye alınacak başka kişiler varsa hadi ben hazırımmm :)
---
Bu pazar evde pinekliyoruz, hava kapalı, sevgili evde film izleriz diye alışverişe çıkıp, kollarında abur cuburlarla geliyor. Sanki evde kıtlık var.

Ben de enfes bir haşhaşlı tatlı yapıyorum. Ev moduna hazırız yani. Ama bu haksızlık tek Pazar günü tatilim var onda da yağmur, ha yağdı ha yağacak gibi.

Neyse annemin whatsapp tan dürtüklemeleri ve aniden gelen bir cesaretle 14:30 gibi yola koyuluyoruz istikamet belli; Bergama Kozak Yaylası, piknik için biçilmiş kaftan.

Giderken ayaklı bir de mangal alıyoruz. Yağmur yağmadan karnımızı doyuracağımıza biz oturmuş mangalı monte etmeye çalışıyoruz. Hararet yapıyoruz arada tabii :) Sonradan da bol bol kahkaha atıyoruz.

Marketten mangalı alırken sevgilim "çakmak alalım, ıslak mendil alalım" diyor. "Annem alır boşver" diyorum.

Yahu neden karışıyorsun değil mi :) Annen unutabilir, sevgili piknik yerinde ateşsiz kalınca "ben sana demiştim" bakışıyla pis pis sırıtabilir ve haklı çıkabilir. Herşey olabilir yani. Çok karışmamak lazım bu işlere :)

Neyse efendim mangalımız süper çıktı, etlerimiz güzelce pişti, ailecek çok keyifli bir gün geçirdik. İyi ki gelmişiz...

---
05 Mayıs Hıdrellezdi tüm dileklerin dilendiği ve kabul olduğuna inanıldığı gün yani. Peki nedir bu Hıdrellez derseniz?

Türk dünyasında kutlanan mevsimlik bayramlardan biri. Hızır günü olarak adlandırılan bu günde Hızır ve İlyas’ın yeryüzünde buluştukları varsayılmakta.

6 Mayıs’tan başlayıp 4 Kasım’a kadar olan süre Hızır Günleri adıyla yaz mevsimini, 8 Kasım’dan 5 Mayıs’a kadar olan süre ise Kasım Günleri adıyla kış mevsimini oluşturmakta. Bu yüzden 5 Mayıs gecesi kış mevsiminin bitip sıcak yaz günlerinin başladığı anlamına gelmekte.

Hıdrellez kutlamaları genel olarak yeşillik, ağaçlık alanlarda, su kenarlarında, bir türbe ya da yatırın yanında yapılmakta. Buralara Hıdırlık da deniliyor.

Hıdrellez gecesi Hızır’ın uğradığı yerlere ve dokunduğu şeylere bereket vereceği inancıyla yiyecek kaplarının ve para keselerinin ağızları açık bırakılır.

Dilekler kırmızı kurdeleye bağlanıp gül ağacına asılır. Toprağa dileklerin şekilleri çizilir, 7 taş toplanıp her birine dua okunarak denize atılır. Bazı kimseler de ateş yakıp, dilek dilerler. Ondan sonra yaktıkları ateşin üstünden atlarlar.

Ben işten çıkınca durur muyum hemen annemlerle deniz kenarına iniyorum. Aslında önceden hiç inanmazdım, hatta dalga geçerdim etrafımdakilerin "valla oldu" demelerine :)

Sonra işten ayrıldığım bir hıdırellez günü, kendime kocaman bir binası olan işyeri çizdim (hani kurumsal olsun diye), yanına bir sevgili ve ev çizdim. Olmaz ama işte napalım umut dünyası.

Hemen o gün eve dönerken eski işyerimden Mustafa abiye denk geldim, konuştum ve ertesi günü BP'de işe başladım, aynı işyerinde o sene Metin ile tanışıp evlilik teklifi aldım, Metin'de ev aldı.

Şimdi tesadüf olabilir mi bu bilemedim açıkçası.

Geçen sene Metin kardeşim için uçak resmi çizdi, THY nin sınavlarına girecek diye. Ardından Mehmet kabul edildi şu an kadrolu olarak çalışıyor.

Bunun gibi örnekler çoğalınca attım kendimi dışarıya tabii. Yağmurlar yağdı üstüme , gökkuşakları çıktı yine de vazgeçmedim.

Neler dilediğimi yazmayacağım büyüsü kaçmasın diye ama şunu söyleyebilirim sevgilim iş yemeğinden 21:30 da gelmesine, havanın kararmış ve soğumuş olmasına rağmen, arabanın far ışıklarında yine de resmini çizdi. Azimli kocam benim.

Göz ucuyla bakıyorum ne çizmiş diye. Bir tane kucağımda bebek, ellerimizde de 2 çocuk; bunlar da ikizmiş. Toplamda 3 çocuk. Tutar mı tutar valla :)

Minyatür Metinlere hayır diyemem açıkçası. İnşallah hepimizin dilekleri hemencecik kabul olsun, aminnnn :)

Keyifli günler dilerim...

Bugünün hatırlanacak kelimesi; Dilek

Diğer günlük yazıları;

13 yorum:

Yağmur & Serhat7 Mayıs 2014 08:53
Canım ben kaçırdım ya Hıdrellezi :)
İnşaallah dileklerin kabul olur :)
YanıtlaSil
Yanıtlar
bahar7 Mayıs 2014 09:12
Canım benim bütünn dilekleriniz kabul olsun inşallah, ama bu ikiz meselesini bir daha düşünün derim ben, var ondan biliyorum :))
YanıtlaSil
Yanıtlar
Unknown7 Mayıs 2014 10:12
Yine keyifle okudum :) her yıl hıdırellez de bir heveslenirim dilekler yazılacak gül ağacına bırakılacak...ve fakat ya aksilik ya tembellik ya da unutmak suretiyle o günü atlarım :)) ama bir gün ile sınırlı olmasın hep dileyelim ve tüm dileklerimiz kabul olsun,sevgilier
YanıtlaSil
Yanıtlar
kadriye7 Mayıs 2014 16:03
Çok güzel bir gün olmuş senin için ve kazançlı çıkmışsın. Ahh biz kadınlar gözlerimizle anlatıyoruz düşündüklerimizi. Kocalarda dayanamıyor alıyorlar. Ama biz olmasak nasıl para harcayacaklardı ki.
YanıtlaSil
Yanıtlar
Yollarda Hayat Var7 Mayıs 2014 16:14
Kesinlikle cok guzeldi ;) di mi ama biz onlari dusunuyoruz biraz para harcayip,eslerini mutlu edip sevinsinler diye hersey :)) yoksa baska bir amacimiz yok :)
YanıtlaSil
Yanıtlar
Seyahattutkunu8 Mayıs 2014 08:26
:) alemsiniz yaa.. ewet ama her erkek oyle degil maalesef sekerim.. oyuzden eslerimizin kiymetini bilmek lazim..

o kolye benim olmalii......
YanıtlaSil
Yanıtlar
Adsız6 Eylül 2015 13:13
dilekler ne zaman yazılıyor ne zaman denize atılıyor
YanıtlaSil
Yanıtlar