Navigation Menu

SEVGİLİ GÜNLÜK / 07.05.2013


Sevgili günlük; mayıs ayının gelmesi ile birlikte benim en büyük derdim başladı; bu yaz tatile nereye gitsek !

Taktım mı kötü takıyorum, tüm blogları okuyorum, internetten nereler gezilir, hangi mevsim hangi ülkeye gidilir, deniz yolculuğu mu, tur mu, kaça mal olur, vize gerekli mi....

Böğğk gelmeden bırakmak ne mümkün, hoş gelince de geçmesini bekleyip full konsantre devam. Sevgilim ise sakin, sabırlı, bakarız, düşünelim, araştıralım, daha zamanımız var modlarında (her daim)

Ay sonu Bozacaada ya kaçıyoruz birkaç günlüğüne, tüm çalışmalarımı yanımda götürüp, sakin kafayla düşünmek ve sevgilimi çıldırtmanın tam zamanı. Ehe ehehhe, kötüyüm...

Pazar günü sevgili sevgilim, sevgili İnal ve ben çikolata kursuna gittik. (okumak için Tık tık)  Aslında kurabiye kursunu istiyordum ama baktım ki bendeki malzemeler, kurstakileri sollamış anında vazgeçtim :))

Sevgilim de bu ara kurslarda mekik dokuyor, iş güvenliği uzmanlığı için çalıştaya gittikten sonra yanımızda alıyor soluğu. O gelmeden başlamıyoruz, fakat yolu tarif etmekte sıkıntı yaşayınca bu bekleme süresi uzuyor elbet.

Telefonda trip atıyor bana, sanki büyükşehirin yollarını ben düzenliyorum, aloo arkadaş vereyim belediye yol yapım müdürlüğünün numarasını (0 232 293 3859) oradakilere trip at. / diyorum içimden, yüzüne karşı söylemeye cesaret ister :)

Nasıl eğlendik anlatamam, yüzümüz gözümüz çikolata olmuş, kediler gibi yalanarak temizleniyoruz .

Kurstan çıkınca da doooğruca deniz kenarında dilek dilemeğe, malumunuz hıdrallez...

Hiç inanmazdım böyle şeylere,hiç de dilememiştim, fakat ilk dilediğimde hayatım değişti. Şöyle ki ; işten ayrılmışım o günde yapacak birşey yok diye annemlerle sahil kenarına gidiyoruz, herkes o kadar büyük keyifle toprağa resimler çiziyor ki , özenip ben de başlıyorum sanatsal çalışmalara.

Öncelikle büyük bir bina çiziyorum, çook katlı, burası benim gözümde büyük bir işyeri, ikinci olarak bir ev çizdim ve yanına da uzun boylu bir erkek, evlenmek konusunda acelesi olmayan kendimin, sanırım çaktırmadan evlenesi gelmiş :))

Resmi bitirip, yolda yürürken Mustafa Bey’e denk geliyorum , geçici çalışıp, ayrıldığım BP yi aramam konusunda öyle bir ısrar ediyor ki artık ayıp olmasın diye söz veriyorum.

Daha eve gitmeden arıyorum , ertesi gün görüşmek için çağrılıyorum. Bir kaç ay sonra da kadrodayım. Şaka gibi...

İşe girdikten bir süre sonra sevgilimin ilgisini çekiyorum, daha 9 günlük birlikteyken “herşeyim olur musun” diyor, ev alıyoruz ve evleniyorum, hem de eşimin boyu; resimdeki çöp adam kadar uzunnnn (1,93)

Bu kadar çabuk gerçekleşmiş olabilir mi...

Tahmin edersiniz ki bu durumda ikinci Hıdrallezimi kaçıramazdım, bu sene de bol bolll resim çizdim hatta sevgilimle çizdik. Sonra da birbirimizin resimlerini inceleyip , eklemeler yaptık, bol bol gülümsedik.

Biraz arsızlık yaptığımı kabul ediyorum, oda olsun bu da derken resmin ölçüsü büyüdükçe büyüdü, Pekiii ne mi çizdim, yazsam da evde ki RTÜK e takılır ve silinir nasılsa, o yüzden yazmasam daha iyi... (tutarsa çaktırmadan ilave ederim ben buraya )

Küçük mutluluklara bayılıyorum, kursta gülümserken sevgilimle göz göze gelmek, uyurken ellerimizin birbirini bulması, babamı yaptığım yemeği yerken izlemek, yeğenimi gülümsetebilmek, sahilde teyzemle sohbet ve bol dedikodu, annemin enginarlı dolması, herşey için çok şükür, bu kadar güzelliği hak edecek ne yaptım ki ben...


0 yorum:

Pekiii sen bu konu ile ilgili ne düşünüyorsun? Yorumunu yaz ben Özlem e iletirim... :))

INSTAGRAM @yollardahayatvar