Navigation Menu

İZMİR'İN EN KEYİFLİ 10 KÖYÜ


Pazar günleri yapmayı en sevdiğim aktiviteler kesinlikle; daha önce gitmediğim bir mekanda kahvaltı yapmak ve etrafımızda bulunan birbirinden güzel köyleri keşfetmek.

Köy deyince sıkılırız diye mi düşündünüz yoksa :) 

O zaman, köyün sokaklarını korkulukların doldurduğu, popüler dizilerin çekildiği, köyde çiftçilik yapan bir kadının köyün duvarlarına müthiş resimler çizdiği İzmir'in köylerini henüz görmediniz demektir.

Yazı tam da benim konuya uymuş :)

Altta en beğendiğim 10 İzmir Köyünü tanıtmaya, ne yenir, nasıl gidilir, neler yapılır diye bilgiler vermeye çalıştım. Umarım gitmek isteyenler için faydalı olur.

Tabii İzmir'in birbirinden güzel köyleri bunlarla sınırlı değil, hepsini yazmaya blogun tamamı yetmez.


Sizin de eklemek istediğiniz köyler varsa mutlaka yorum kısmına yazın, bu güzellikleri birlikte keşfedelim.

Tazecik yemekler yiyebileceğiniz, halkı ile oturup kahvede çay içebileceğiniz doğallıkta bir geziye var mısınız?





Tarımın azalmasına dikkat çekebilmek amacıyla her yıl Haziran ayında Oyuk Festivali (Korkuluğa oyuk deniyor burada) düzenlenen bu ilginç köy de yürümek biraz garip oluyor çünkü festivalin ardından hazırlanan tüm oyuklar köyün sokaklarında sergileniyor.


Bazısı çok şirin olmasına karşın, bazıları insanı gece korkutacak türden. Köy halkının çoğu üniversite mezunu hatta profesörler bile var içlerinde. Sanatla uğraşan, sergiler açan, kitaplar yazanlar da az değil.


Köyün kendi gibi çok renkli ve sohbet etmesi keyifli halkı da var anlayacağınız. 

Ayrıntılı okumak isterseniz tık tık!

Barbaros Köyüne Nasıl Gidilir?

Urla'ya bağlı bu köy için; İzmir çeşme otobanında Zeytinler sapağından çıkıp 10-15 Km ilerliyoruz, Barbaros tabelasından sapınca 2-3 dakika içerisinde köydeyiz. Burası Çeşme'ye 20 dakika uzaklıkta.

Barbaros Köyünde Ne Yenir?

Köyün favori lezzeti, maydanoz ve köy loru ile hazırlanan Katmeri. Bunun yanında mantısı, çalkalaması, patlıcan balığı gibi özel lezzetleri de var.

Mantı enfesti :)

Çat kapı evleri tabelasını gördüğünüz evlerde, ufak bir ücret karşılığında o gün ev halkının hazırladığı sofradaki yemeklerden yiyebiliyorsunuz.

Çınaraltı Kafe bir başka lezzet noktası, burada salyangoz'dan, zeytinyağlılara, köfteden enginara kadar seçenek bir hayli fazla.


Barbaros Köyünde Neler Yapılır?

Köyün girişindeki Emek-Kültür ve Sanat evinde Bahadır Beyin taşları ezerek yaptığı enfes tabloları izlemek, çaldığı ud ve söylediği şarkıları dinlemek inanılmaz keyifli.

Hemen karşısında bulunan son dördün derneğinde kitaplar eşliğinde kahve içerek, kimsesiz çocukların sanatla buluşması için minik bir yardım yapmış oluyorsunuz.


Parkın içinde yer alan Mehmetçik anıtı, köydeki 37 adet Çanakkale şehidi için yapılmış.

Bunun yanında köy kahvesinde yada Çınaraltı kafe de harika sohbetler edip, köy hakkında bilgi almak da inanılmaz keyifli.

Haziran ayında yapılan Oyuk Festivalinde en güzel yemek - en güzel avlu ve en güzel korkulukları seçmek  de kaçırılmayacak aktiviteler arasında. 




Türkiye'nin ilk Slow Food köyüne hoşgeldiniz. Yani turfanda ürün bulunmayan, yöresel lezzetleri yaşatan, yavaş yaşayan yerleri çoğaltmayı amaçlayan bir hareketin parçası.

Buranın bir başka ve daha dikkat çeken özelliği ise çiftçilik yapan Nuran Hanımın köydeki evlerin duvarlarına yaptığı harika resimler.


O kadar renkli ve güzeller ki fotoğraf çekmeden yürüyebilmek mümkün değil.

Ayrıntılı okumak isterseniz buraya tık tık!


Germiyan Köyüne Nasıl Gidilir?

İzmir'e 70 Km, Çeşme'ye 23 Km mesafede bulunan Germiyan Köyüne İzmir-Çeşme otoyolunu kullanarak ulaşabiliriz. Zeytinler çıkışından Çeşmeye doğru ilerlerken Nohutalan köyünü geçince tabelasını göreceğiz, işte size rengarenk bir Ege köyü.

Alaçatı'dan da 10 dakikada ulaşmak mümkün.

Germiyan Köyünde Ne Yenir?

Köyün en meşhur lezzeti, ekşi mayalı ve 1 hafta bayatlamayan taş fırın ekmeği. Bunun haricinde Dilek Hanımın otantik evinde köy usulü kahvaltı yapılabilir. Evlerin bahçelerinde çay yada limonata eşliğinde börek ve sarma afiyetle yenebilir. 

Bu köyde aç kalmak yok :)

Germiyan Köyünde Neler Yapılır?

Köy meydanında yöresel ürünler satan bir dükkan var. Buraya giderek Musa amca ile tanışmak lazım çünkü dükkanın arka kısmı mini bir tarih müzesi. 

Neler yok ki içinde, Mehmetçiğin son nefesini kontrol ettikleri ayna mı ararsınız, eski zamanlarda verilen İstanbul'da serbest gezme vesikası mı, yoksa Osmanlı zamanından süslü püslü bir kapı mı?


Bunun haricinde Otantik evi gezebilir, köydeki rengarenk duvarların önünde fotoğraf çekilebilirsiniz.


Hatta çok yakında bulunan Barbaros köyünü de plana ekleyip tüm gününüzü doldurabilirsiniz.



1200 derecelik ateşin karşısında camın eriyip de nazar boncuğu oluşunu hiç izlediniz mi? Eğer cevabınız hayır ise sizi hemen Nazarköy'e alalım.

Evlerin bahçeleri müthiş

Ege köylerinin çoğu gibi bu köy de çok bilinçli. Uzun yıllar Kurudere olan adını, Nazarköy olarak değiştirmiş, evler, ağaçlar bu boncuklarla süslenmiş. Nazar Boncuğu festivali yapılmaya başlanmış. Köy bir anda turistik bir yer haline gelmiş.

Bunu da en çok eşinin ısrarı ile köye yerleşen mucize muhtar Mehmet Yiğit sayesinde gerçekleştirmişler. 



Kadınların üretime katılmasını hatta yönetimde yer almasını sağlamış Mehmet Bey. Fuarlara katılmış köyünü tanıtmış. Buradan da kocaman bir tebrikler, ülkenin sizin gibi cabbar muhtarlara çok ihtiyacı var..

Ayrıntılı okumak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.

Nazar Köye Nasıl Gidilir?

İzmir Bornova yolu üzerinden, Kemalpaşa'ya doğru ilerleyip, merkezini geçiyoruz. Sağdan Torbalı'ya ayrılıp yola devam edince, 5 Km sonra Nazarköy tabelası ile karşılaşıyoruz. Tabeladan sapınca 3 dakikalık bir yolumuz kalıyor.

Nazar Köyde Ne Yenir?

Meydanında bulunan cafelerinde bol çeşitli bir kahvaltı yapabilir, otlu ve lorlu enfes gözlemeleri ile midenizi şenlendirebilirsiniz. 

Nazarköy kahvaltımız

Buranın en meşhur yiyeceği ise kiraz. Halkın geçim kaynağı kiraz ve boncuk yapımı. O yüzden beğenmemek mümkün değil.


Nazar Köyde Neler Yapılır?

Burası en başta rengarenk bir köy, insan içine girince yüksek bir enerji ile doluyor kesinlikle.

Mayıs ayında yapılan Nazar Boncuğu festivaline denk gelebilirsek, bolca şenlikli geçeceğini de  garantilemiş oluyoruz :)

Bunun haricinde boncuklarla süslü ağaçları, evleri fotoğraf çekebilir, 60 yıldır köyün en büyük geçim kaynağı olan boncuk sanatını izleyebilir, şirin pazarında açılan onlarca stanttan, birbirinden güzel takılar ve süsler satın alabiliriz. 



O kadar zor şartlarda yapılıyor ki bu iş, köye katkı için bile satın alınabilir diye düşünüyorum. Zaten görüp de almamak pek mümkün olmuyor çok güzeller çünkü :)

Kurudere Kanyonunda yürüyüşün de inanılmaz keyifli olduğu söylentiler arasında :)

Boncuk yapımı

Ayrıca buraya kadar gelmişken çok yakında bulunan Kımız çiftliğine de uğranılabilir, Tatar böreği yedikten sonra ata binmek hatta kımız içebilmek günü değişik bir ortamda bitirmek için birebir. 

Çiftlik hakkında daha ayrıntılı bilgi almak istersiniz diye web sitesini buraya bırakıyorum.



Taş evleri, enfes dibek kahvesi ile meşhur Kozbeyli'nin tarihi yaklaşık 600 yıl öncesine  kadar dayanıyor. 

İlk zamanlar Foça'dan gelen korsan saldırılarına karşı dağın üst tarafına kurulan köy, sonraları aşağıya doğru kaymış. Ve şimdiki yerini almış


Mübadele zamanı, Rum halkı Yunanistan'a gönderilince karşılık olarak oradan gelenler de buraya yerleştirilmiş.

Foça ya ve İzmir'e yakınlığı sebebiyle özellikle yaz aylarında huzur ve harika bir kahvaltı yapmak isteyen ziyaretçileri ile dolup taşıyor.

Ayrıntılı okumak için buraya tıklayabilirsiniz.


Kozbeyli Köyüne Nasıl Gidilir?

Burası İzmir'in Foça ilçesine bağlı. İzmir-Çanakkale yolu üzerinde Yeni Foça yol ayrımından sapıyoruz. Dümdüz ilerlerken solda göreceğimiz Kozbeyli tabelasından sapıyoruz, 3 Km sonra köydeyiz.

Kozbeyli Köyünde Ne Yenir?

Burası kahvaltı mekanları ile meşhur bir yer. Hemen girişte yer alan Ağaçlı Ev, İkbal Tesisleri, Kozbeyli Sofrası, Kozbeyli Konağı bunlardan sadece birkaçı.


Haftasonu çok kalabalık oluyor ve köyün içine araç park etmek yasak. Bunlar da aklınızda bulunsun.


Buraya gelmişken meydanda yer alan kasap köftesi ve Şakir'in dibek kahvesi de olmazsa olmazlardan.

Kozbeyli Konağında 5 saatte hazırlanan tandırı ise lokum :)


Kozbeyli Köyünde Neler Yapılır?

Doğanın içinde bulunan taş evleri ve mimarisi ile göz dolduran camisi ziyaret edilebilir. Pazar günü kurulan yerel pazarında doğal lezzetler alınabilir. 


Kahvaltı yapıldıktan sonra taş dibekte dövülen, kulpsuz fincan ile pişirilen dibek kahvesi de içildikten sonra istikamet doğruca Foça :) Alın size güzel bir haftasonu planı :)



3000 nüfuslu küçük bir köy olan Birgi'nin tarihi Milattan önce 2000 lere kadar uzanıyor. Frigler, Persler, Bergama Krallığı, Bizanslılar, Romalılar, Aydınoğulları ve Bizanslıların hakimiyetinde bugünlere kadar gelmiş.

Tam bir tarih yumağı anlayacağınız, her kültürden biriktirmiş ve sonuçta bugünkü kendine hayran bırakan son halini almış.



Aydınoğulları Beyliği zamanında başkent olarak altın çağını yaşamış Birgi. O zamanlar Ege'nin en önemli bilim ve din merkeziymiş. 

Osmanlılar zamanında da değerini hiç kaybetmemiş. Bunları şu yüzden anlatıyorum, köy diyerek beklentilerinizi düşük tutmayın :)



Tabii 1920 de Birgi'yi zapteden Yunan birliklerinin çekilirken burayı yakmasıyla birçok tarihi eser günümüze kadar gelememiş ama yine de dolu dolu bir yer burası, her taşı tarih kokuyor, ayrıca çok da güzel. 

Ödemiş'in Toskana'sı olarak geçiyor :)

Kentsel sit alanı olarak koruma altında. Ayrıntılar için tık tık!

Birgi Köyüne Nasıl Gidilir?

Ödemiş'e bağlı bir köy olan Birgi, İzmir'e 110 Km uzaklıkta bulunuyor. İzmir-Aydın otoyolundan Ödemiş sapağından ayrılıp Birgi tabelalarını takip etmek yeterli. Yol düzgün :) 

Ödemiş'e giden yollar çiçek ve fidan bahçeleriyle dolu. Aaa bak ne güzel, üff renge bak, ne güzel ağaç, ne tatlı çiçek, diye diye yol alıyor insan

Birgi Köyünde Ne Yenir?

Tokoğlu fırını Vedat Milor sayesinde inanılmaz ünlendi, o yüzden buradan katıksız buğday ekmeği almak pek popüler.

Peksimet ekmeği ve lor peyniri ile yapılan salataları enfes. Ulu caminin karşısında bulunan Tarihi köy kahvesinde nar suyu yada Türk kahvesi içmeden dönmemek lazım.



Birgi Köyünde Neler Yapılır?

Tatar Ramazan filmini seyrettiyseniz Birgi'yi hemen benimseyeceksiniz çünkü burada çekilmiş. 

Hürriyet gazetesinin yayınladığı en güzel 10 köy meydanından biri de buraya ait.

Ayrıca daracık sokak araları kendimizi film setindeymişiz gibi hissetmeye sebep. İspanya'da bulunan askerlerin savunma amaçlı yaptığı daracık yollara benziyor.

Bir yanda Ulu Cami ve Mehmet Bey Türbesi, diğer yanda Ümmü Sultan Türbesi, İmam-ı Birgivi Medresesi, günümüzde kullanılmayan 400 yıllık Osmanlı Hamamı gezilecek yerlerden sadece birkaçı

Çakıroğlu Konağı

Şerif Ali Ağa (kendisinin çakır olduğunu düşünüyorum) tarafından tüm tahtaları Venedik'ten  getirtilmiş, eşlerinin memleket özlemi için duvarlarına İzmir ve İstanbul resimleri çizdirilmiş, 3 katlı meşhur bir konak burası.



Çakır Ağa, Paris ve Venedik te gördüğü evlerden çok etkilenip, Birgi’ye de aynı güzellikte bir ev yaptırmak ister ve 5 yılın sonunda istediği evi yaptırır.


Konak’ın yapımına 1761 yılında başlanmış, günümüze kadar bozulmadan korunabilmiş. Misafir odaları, şömineli oturma odaları, vitraylı pencereler, özellikle de oymalı ahşaptan tavanları görülmeye değer.

Pazartesi günleri hariç 08:30 – 17:30 saatleri arasında ziyarete açık.

Burası artık Kültür Bakanlığına bağlı bir müze. Müze kart geçiyor bu yüzden. Yoksa ufak bir ücreti var, 5 TL idi en son.


Aydınoğlu Mehmet Bey Cami

Aslanlı cami yada Ulu cami olarak da geçiyor adı. Türk İslam mimarisini yansıtsa da duvarında buluna aslan figürünün Lidyalılar zamanından kaldığı öne sürülüyor


Ustası; caminin minberini 7 yılda kündekari (en basit anlamı ile çivi kullanmadan iç içe geçme) sistemi ile yapmış, boya olarak da altın varak ve zümrüdü toz haline getirip kullanmış. 


3000 parça ve 175 geometrik şekilden oluşuyor. Her yıl bakımı için taşbaskı ve zeytinyağı ile yağlanmakta. Minaresindeki çiniler de kesinlikle görülmeye değer.

Mimberin sağ ve sol kenarlarındaki şekiller, güneşi , yıldızları, ayı, yani 7 kat gökyüzünü simgelemekteymiş

Umur Bey Heykeli

Aydınoğlu Mehmet Beyin oğlu Gazi Umur Bey 39 yıllık yaşamına 26 sefer sığdırmış, Ege denizini Sakızdan Mora ya kadar zaptetmiş, en son seferi olan İzmir kuşatması sırasında askerin moralini yüksek tutmak için ön saflarda savaşırken şehit olmuş. 



Bu heykele hikayesini bilerek bakmak, hayran olmaya yetiyor zaten.

Sarıyar Deresi

Bu dere o kadar güzel manzaralar sunuyor ki sanırsınız yağlı boya tablo. Hemen Çakıroğlu konağının önünde yer alıyor. Köprüsünde fotoğraf çekmek için sıra bile bekleyebilirsiniz.



Bu derenin kenarında yer alan devasa ağaçların altına konmuş masalarda keyif yapmayı da ihmal etmeyin derim nacizane

Yılanlı Kale

Yılanlı köyüne gelip dik bir patikayı aşmak gerekiyor. Ne yazık ki definecilerin açtığı kuyularla dolu ve bakımsız bir kale burası, sadece bir-iki burcu sağlam kalmış. Hakkında pek bilgi bulamasam da küçük bir askeri birliğin gözetleme kulesi gibi duruyor. Üzerindeki yılan figürü yüzünden bu adı almış



Adı Özbek ama yaşayanlar Türkmen, insan başta şaşırıyor. Osmanlı döneminde Özbekistan dan gelen bir aşiret tarafından kurulmuş, bu yüzden Özbek Köyü olarak anılmış.




Deniz kıyısındaki, güzel manzaralı bu şirin köyün tarihi hakkında yazılı kaynaklardan bilgi verebilmek biraz zor çünkü 1950 yılında Urla Hükümet konağındaki yangında tüm belgeler yok olmuş. Kulaktan kulağa anlatılanlara göre ise 1.000 yıllık bir tarihten bahsediyoruz

Ayrıntılar için tık tık!


Özbek Köyüne Nasıl Gidilir?

Köy; İzmir e 50 Km, Urlaya ise sadece 7 Km uzaklıkta. İzmir in mahallesi olarak gözüktüğünden Üçkuyular'dan belediye otobüsü ve minibüsler çalışıyormuş.



Özbek Köyünde Ne Yenir?


Özellikle balık çeşitleri olarak Akkum Restoran pek meşhur, kahvaltı için ise Acar Cafe'ye uğranmalı. Gitmişken Özbek katmeri ve akkum yongası yemeden dönmeyin :)



Özbek keşkek evi ıskalanmayacak mekanlar arasında, keşkek yiyebileceğiniz gibi ev yapımı sebze yemekleri de bulabilirsini

Dondurma için de Taş Kahve favorilerden.



Salyangoz çok sevilen yemeklerden, Barbaros köyünde de görüp şaşırmıştım. Yağmur sonrası ilk çıkan salyangozları topluyorlar, ondan sonrakiler acı oluyormuş bilgisini de ekleyeyim hemen :)

Cuma ve Pazar günleri kadınların sahiplendiği pazara uğramadan da geçmeyin. Tazecik balık alabileceğiniz mezat ise her gün açık.


Özbek Köyünde Neler Yapılır?


Özbek köyünde Türkler ve Rumlar çoğu yerde olduğu gibi beraber yaşamışlar. Derenin bir kıyısı Rum evleri diğer kenarı ise Türk evleri bu yüzden.



Hamam ve taş köprüler sağlam kalsa da ortak kullanım alanı olan çamaşırhane ne yazık ki harap halde.

Akkum olarak geçen bölgede ve Eğrilimanda denize girilebilir. 



Akkum'da boydan boya cafeler, restoranlar sıralanmış. Biz kış mevsiminde gittiğimizde bile hepsi doluydu. Bayağı popüler.


Köyün içine girdiğinizde, özellikle hafta sonu ise meydanda tüm tezgahlarda bayanların olduğu güzel, doğal ve az biraz pahalı bir yerli pazarı göreceksiniz. 

Üşenmeyin tek tek gezin, hepsi taptazecik otlar, köy ekmekleri, reçeller..vs dolu. 



Meydana geldiyseniz caminin bahçesindeki devasa çınar da tam fotoğraflık.



7- ILDIRI KÖYÜ

Fatmagül'ün Suçu Ne? dizisi nerede çekildi bilin bakalım?

Evet doğru cevap, Ildırı Köyü bu sayede biraz daha popüler oldu ama bunun haricinde Hayat Sevince Güzel, Kalbim Ege'de Kaldı gibi birçok diziye de ev sahipliği yaptı.



Antik dönemdeki adı olan Erythrai; Yunanca adı Kırmızı anlamına geliyormuş. Topraklarından dolayı Kırmızı Kent olarak adlandırılmış zamanında.

Şimdi tabelalarda Ildırı ismi kullanılsa da halk Ildır diyor buraya. O yüzden internette de bir karmaşadır gidiyor ismi ile ilgili :)

Ildırı Köyüne Nasıl Gidilir?

Çeşme'ye 20 Km uzaklıkta bulunan Ildır'a Ilıca'dan sonra tek şeritli yolu takip ederek kolayca ulaşabilirsiniz. Eski Çeşme yolundan Ildırı sapağına girmeniz gerekiyor.

Ildırı Köyünde Ne Yenir?

Buranın en meşhur lezzeti Enginar, en güzel enginarın burada yetiştiği iddia ediliyor hatta.  O yüzden enginarlı her yemeği bulabilmek mümkün; enginarlı mantı hatta enginar reçeli bile :)



Bunun yanında küçük bir balıkçı köyü olduğundan tazecik deniz balıkları da favori lezzetlerden.

Bir de manzara kafe'nin lokmaları...

Ildırı Köyünde Neler Yapılır?

Hemen karşısında bulunan Zeki Müren adası tek ağaçlı, fotoğraflık hali ile selam ediyor. Zamanında Zeki Müren burayı almaya talipli olmuş ama olmamış, o gün bugündür adı böyle kalmış. yürüyerek bu adaya ulaşabilirsiniz.

Yanyana sıralanmış balıkçı tekneleri, muazzam denizi ile çok aksiyonlu değil ama huzurlu bir geziyi garantiliyor.



Halen kazı çalışmaları süren Erythrai antik kenti de ziyaretçilere açık bu arada.

İstanbullular tarafından keşfedilen Ildır artık haftasonları bol bol turist ağırlıyor, denize girilecek plaj ararsanız araçla Burcu Sitesinin önüne gitmek durumdasınız, özellikle çocuklu aileler için kumlu denizi, çimenlik alanları ile biçilmiş kaftan.

Manzara kafe de güneşin batışını izlemek ise ayrı bir keyif, herkes elinde fotoğraf makinası ile o kızıllığı yakalamak için uğraşıyor olacak o an zaten :)



Eski Alaçatı sokaklarını andıran güzelliği, denizi, manzarası ile mutlaka görülmeli, ardından Barbaros veya Germiyan Köyü'nü eklerseniz tadından yenmez benden söylemesi




Müthiş yemekler yiyebildiğimiz, ekolojik pazarındaki doğal ürünlere hayran kaldığımız, mandalina ve  nar ağaçlarının arasındaki yemyeşil Kirazlı Köyü tam da haftasonu gezmelik.


Kirazlı Köyüne Nasıl Gidilir?

İzmir-Aydın otobanında Belevi ayrımından sapıyoruz, bu bölgeyi çok seviyorum gezilecek çok yer var, biraz ileride Tire-Kaplan'a gidilebilir, ormanın içinde muhteşem bir yer, yolumuzun üzerinde Şirince, KuşadasıMeryemana hep keyifle gezilecek yerler. 


Biz hepsini düz geçiyoruz, Lokomotif Müzesi'nden sağa sapıp 9 Km daha devam ediyoruz.
Muhteşem bir yol burası, her yanı ağaçlık, film setindeymiş gibi.

Gökçe köyünden geçerken herkesin üzüm bağlarında olduğunu görüyoruz. Biraz daha ilerleyince Kirazlı Köyü karşımıza çıkıyor.

Kirazlı Köyünde Ne Yenir?

Hemen girişte, internette bir hayli meşhur olan 'Köy Sofrası'  karşılıyor gelenleri.

Mutfağında koskocaman bir sarma tenceresi var düşünsenize, bundan başka kuzu kapama, incik, kuru fasülye, düğün çorbası, etli şevket-i bostan (daha mevsimi olmadığından göremedik), kavurma, mantı, her türlü ot salatası, ev baklavası, kalbura bastı, bunlardan hatırlayabildiklerim. 



Bazıları sadece hafta sonları yapılıyormuş, bilgi almadan gitmemek lazım sanırım.

ğün çorbası hayatımda içtiğim en lezzetli çorbaydı bu kadar açık. İçine hazır şehriye falan değil, bildiğimiz elde kesme konmuş. Tavsiye ederim.

Her biri doğal, kırda yaşayan hayvanlardan ve bahçelerinde yetişen sebzelerden yapılmış. Farkı da tadından hemen anlaşılıyor




Yemekleri haricinde kahvaltısı da çok meşhur, mis gibi köy tereyağı, peyniri ve çayı, buraya aç gelin diye el sallıyor :) 


Ayrıca bahçedeki ağaçlardan meyve toplayıp, etrafta dolaşan tavukları da besleyebilirsiniz, özellikle bizim gibi çocuklu aileler için pek güzel bu durum :)

Ayrıntılar için buraya ...


Kirazlı Köyünde Neler Yapılır?

Fırının tam karşısında Pazar günleri kurulan Ekolojik Pazara mutlaka uğranmalı. Her şey köydeki kadınların yaptıklarından oluşuyor, dışarıdan gelen herhangi bir ürünü satmak yasak.


Neler yok ki; konserveler, salçalar, kuru üzümler, kantaron yağı, mersin, sabun, kurabiye, el işi oyalar... Saymakla bitmez.


Mis gibi mandalina kokan sokaklarında dolaşıp, kahvesinde bir çay molası verilebilir. 

Daha sonra doğru Lokomotif Müzesini gezmeye gidilir. Meryem Ana yada Şirince köyü ile birleştirince tüm günü doldurabilirsiniz.




2012 yılında efsane gezegen Marduk'un dünyadaki yaşamı sona erdireceği yani kıyametin kopacağı düşünüldüğü zaman, herkes akın akın Şirince'ye koştu (Maya takvimine göre yok olmayacak tek yer olduğundan), belki de bir çoğumuzun hafızasına da bu sayede kazındı.



Şirince gezimizi okumak için tık tık


Şirince'ye Nasıl Gidilir?


Burası İzmir'in Selçuk ilçesine bağlı bir köy ve İzmir-Şirince arası 87 Km.

İzmir-Aydın otoyolu üzerinden, Selçuk'a doğru devam edip, Şht.Er Yüksel Özülkü Caddesinden sola dönerek Şirince'ye doğru yol almak gerekiyor. 


Döne döne bu şirin köye ulaşabilirsiniz.



Toplu taşıma ile geliyorsanız, Selçuk'a ulaşıp buradan Şirince minibüslerini de kullanabilirsiniz.

Kırkınca, kirkince, çirkince diyerek değişen adı günümüze Şirince olarak gelmiş, iyi ki de öyle olmuş, çok yakışmış.



Şirince'de Ne Yenir?

Neler yenmez ki, el açması mantı, sarma, gözleme, kabak çiçeği dolması, güveçte kurufasülyenin yanısıra benim favorim elbette ki kuzu etli şevketi bostan :) 

Bunun yanında enfes şarapları da mutlaka tadılacaklar arasında. 



Sokaklarda gezerken şarap satıcılarına denk geleceksiniz, hiç çekinmeden içeri girip, minik bardaklarda tadım yapın. Buranın adı şarapla özdeşleşmiş durumda çünkü.



Almasanız da mutlaka girin (Tabii tattıktan sonra almadan çıkabilirseniz). Çok hoş muhabbet sahipleri var herbirinin. 

Biz köy evinin avlusunda yer alan Özlem Restoran'da yemek yedikten sonra satılan el işi ürünlerden de almıştık ve çok sevmiştik. 



Bunun yanında Artemis Restoranın manzarası çok güzel, hemen karşısında Dimitros Restoran var ve Güllü Konakları da diğer güzel bir alternatif olabilir. 

Kumda pişirilmiş ve yanında mürver şerbeti ile gelen Türk kahvesinin de tadına bakmayı unutmayın sakın.

Maya takviminden bahsetmiştim size, bilin bakalım Şirince'nin o günden sonra favori yemeği ne olmuş; Kıyamet Kebabı :)


Şirince'de Neler Yapılır?

Hemen yol kenarındaki teyzelerden papatya tacı alınıp itinayla saça takılır. Sonra da taş döşeli yollarında yürüyerek, köy keşfedilir. Yaklaşık 1 saatte köyü bitirebilirsiniz tabii benim gibi devamlı durup fotoğraf çekmezseniz :) Bu arada topuklu ayakkabıları unutun burada.

Ünlü yazar Sevan Nişanyan'ın eşi ile birlikte Şirince'ye taşınıp evleri restore ettirmesi ile adeta bir film platosu oluşturulmuş. Beyaz badanalı evler o kadar güzeller ki ...



Buradaki diğer bir güzellik Aziz Nesin'in oğlu Ali Nesin'in kurduğu Nesin Matematik Köyü. İlk kurulduğunda üniversite öğrencilerini hedeflese de ısrarlara dayanamayıp ilkokuldan üniversiteye tüm öğrencilerini de kabul etmişler.

Matematiği sevdirmek başlıca kuruluş amaçları. Ülkenin her yerinden gelen gönüllü akademisyenler eğitim vermekte. Merak edenleri şöyle alalım 



Hemen girişte yer alan Artemis Restoran da Taş Mektep Müzesi bulunuyor, giriş ücreti vs yok ve haftanın her günü açık.

Keyifli bir gezinin ardından Efes Antik Kenti'ne uğrayabilirsiniz böylece tüm günü değerlendirmiş olursunuz.



Köyün ismi olan Domatia, Rumca'da; ormanın içine tek odalı olarak yapılmış evlere verilen isimmiş, köy gelişip meydana kadar geldiğinden buraya da Domatia denmeye başlamış.


Günümüzde çoğu insan burayı, Samsun olarak da biliyor, sırtını yasladığı Samson dağı, zamanla halkın dilinde buranın Samsun olarak anılmasına neden olmuş. Eee peki Doğanbey nereden çıktı dediğinizi duyar gibiyim.

1800'lü yıllarda padişah fermanı ile adalardan getirilip yerleştirilen Rumlar, 1924 yılından itibaren gerçekleşen mübadele ile birlikte evlerini ardında bırakıp kendi vatanlarına gönderilmiş.


Giderken kendi evlerinde başkasının oturmasını içine sindiremeyen Rum'lar, geriye pek de bakımlı evler bırakmasa da, balkanlardaki Türkler bu köye yerleştirilmiş. Bugünden sonra köyün adı; Doğanbey olmuş.

1985 yılında köy tamamen boşaltılıp, biraz daha aşağı kısma Yeni Doğanbey olarak taşınmış.

Yıllarca bomboş ve yıkık kalan köy, huzur arayan ve eski değerleri yaşatmayı amaç edinmiş kişilerce aslına sadık kalınarak, yeniden restore edilerek günümüzdeki haline gelmeyi başarmış. 

Doğanbey gezimiz için tık tık!


Doğanbey (Domatia) Nasıl Gidilir?


İzmir-Aydın otoyolundan Söke yoluna sapıyoruz, Novada Outlet'ten sonra Güllübahçe yolundan ayrılıyoruz.

Atburgazı ve Tuzburgazını geçtiğimizde bir köprüye geliyoruz, oradaki Doğanbey levhasından döndük mü tamamdır. 

Doğanbey keyifli havası ile karşılıyor bizi. Zaten ondan sonra bir yerleşim yeri de bulunmuyor.




Doğanbey (Domatia) Ne Yenir?

Siz de bol bol dolaşıp, çokça acıkın çünkü lezzetli balıklar yemek için güzel bir adres var elimde.

Doğanbey'den çıktıktan 6 Km sonra Karina Restoran var, istikamet tazecik balıklar. Fakat dikkat edin yol üzerinde benzer isimli 2 restoran daha var, bunlar değil, biz dilek Yarımadasının en ucuna yani Karina ya gidiyoruz, deniz kıyısında olacağız.


Yol kötü değil, girişte Tarihi Gümrük balıkçısı var, burada denizin üzerine kurulmuş iskelede yiyorsunuz yemeğinizi, biraz daha ilerlerseniz de Karina Restoran karşılıyor sizi, otoparkı mevcut, sona kadar gidebilirsiniz aracınızla.

Burası sığ bir deniz, kenarda gezinen ördekler ve suyun içinde balıklarla bol bol fotoğraf çekmelik

Doğanbey (Domatia) Neler Yapılır?

Köyün tamamı restore edilemese de eski havayı solumak için birçok muhteşem ev mevcut

Vaktiniz varsa yol üzerindeki Aziz Nikolaos Kilisesini gezebilirsiniz, durumu pek iç açıcı olmasa da Noel Baba nın hatırasına inşa edilmiş bu kiliseyi görmek keyifli olacaktır


Priene Antik Kenti ise yakınlardaki bir başka keyifli rota. Priene, eski şehir planlamacılığının en güzel örneklerinden biri, sokakları, korunmuş olarak günümüze kadar gelen Athena Tapınağı, tiyatro, Agora, Zeus Olympos Tapınağı görebileceğiniz kalıntılar.


Dilek yarımadası-Büyük Menderes Deltası Milli Parkı içinde yer alan Domatia (Doğanbey) Rum Köyü hafta sonu kaçamakları için keyifli bir rota, bol fotoğraf çekip, temiz havayı soluyabileceğiniz, enfes balıklar yiyebileceğiniz kadar keyifli hem de.

Eskiden ilkokul olarak kullanılan Ziyaretçi Tanıtım merkezinde içleri doldurulmuş hayvanlar sergilenmekte. Köyü sevsem de bu sergi bana çok sevimsiz geldi açıkçası.

Entelköy Efeköy'e Karşı filminden hatırlayacağınız Doğanbey'de bol bol fotoğraf molası vereceksiniz benden söylemesi

------

İzmir'in köylerinin geneli huzur dolu ve en önemli özellikleri köylerini turizme açmak için hevesli olmaları, insan ister istemez onlara destek olmak, sattıkları yerel ürünlerden almak istiyor gidince.

Eğer yolunuz İzmir'e düşerse ve turist kalabalığından sıkılırsanız diye 10 muhteşem köyü tanıtmak istedim. 

Belki bir haftasonunu güzelleştirir, ailece güzel vakit geçirirsiniz yada kafa dinlemek için bir kaçış olur ne dersiniz...



Seyahatle kalın,

Sevgiler





İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılar

  1. ADATEPE KÖYÜ / KAZDAĞLARI GEZİSİ
  2. AYVALIK'A GİTMEK İÇİN 10 HARİKA NEDEN
  3. Almanya / Heidelberg
  4. Almanya / Heidelberg-Frankfurt
  5. Almanya / Schillingsfürst - Feuchtwangen
  6. Almanya / Wertheim - Würzburg
  7. Almanya Gezisi / Rothenburg
  8. Antik Zeytin Hotel - Bodrum
  9. BADEMLİ - DİKİLİ / FAME BEACH
  10. BALKANLAR TURU İÇİN NASIL PLAN YAPILIR - Yeni !!
  11. BERGAMA ASKLEPİON GEZİSİ
  12. Bebek ile Tatil Nasıl Geçer ???
  13. Divan Palmira Otel - Bodrum
  14. Doğanbey (Domatia) Rum Köyü
  15. Dünyanın en küçük ülkesi; VATİKAN
  16. EJDERHA MAĞARALARI (Drach Caves) / MALLORCA
  17. EN GÜZEL PİKNİK ALANLARI
  18. Ege'de Çok Bilinmeyen 30 Gezilecek Yer
  19. FETHİYE GEZİ REHBERİ
  20. Fethiye'de adrenalin dolu bir tatil için 5 öneri
  21. GAZİANTEP GEZİ REHBERİ
  22. GEZİMANYA SÖYLEŞİM...
  23. Güzeller güzeli; Mordoğan-Karaburun
  24. HATAY GEZİ REHBERİ
  25. KAHVALTI MEKANLARI - PART 4
  26. KAYRA BEACH / DİKİLİ
  27. KIBRIS (Cyprus) ADASI GEZİLECEK YERLER
  28. Kirazlı Köyü / Hafta Sonu Kaçamağı
  29. MALLORCA GEZİ NOTLARI - 1.BÖLÜM
  30. MALLORCA GEZİ NOTLARI - 2.BÖLÜM
  31. MALLORCA GEZİ NOTLARI - 3.BÖLÜM
  32. MALLORCA İÇİN HAZIRLIKLAR...
  33. MAYORKA GEZİ REHBERİ
  34. MAYORKA NIN EN GÜZEL PLAJLARI
  35. MOSTAR GEZİ REHBERİ - Yeni !!
  36. Midilli (Lesbos) Adası Gezi Rehberi
  37. MİDİLLİ GEZİSİ - 1.BÖLÜM
  38. MİDİLLİ GEZİSİ - 2.BÖLÜM
  39. MİDİLLİ GEZİSİ - 3.BÖLÜM
  40. MİDİLLİ GEZİSİ - 4.BÖLÜM
  41. MİDİLLİ'DE YAZ - 1.Bölüm
  42. MİDİLLİ'DE YAZ - 2.Bölüm
  43. MİDİLLİ'DE YAZ - 3.Bölüm
  44. MİDİLLİ'DE YAZ - 4.Bölüm
  45. OCTOBERFEST !!!
  46. OHAL Nedir? Bizleri Nasıl Etkileyecek?
  47. Palamutbükü-Datça / 2014
  48. Phuket / Tayland Gezi Rehberi
  49. ROMA'yı Keşfetmeye Hazır Mısın?
  50. ROMANTİK YOL / ALMANYA GEZİ REHBERİ
  51. SAKIZ (Chios) ADASI PLAJLARI
  52. SAKIZ ADASI (Chios) GEZİSİ - 1.BÖLÜM
  53. SAKIZ ADASI (Chios) GEZİSİ - 2.BÖLÜM
  54. SAMOS (SİSAM) ADASI GEZİ REHBERİ
  55. SEYREK - HOBİ PARK
  56. Sevgili Günlük / Almanya'ya doğru
  57. Sevgilimin Doğum Günü / 2014
  58. Sutüven Şelalesi / Hasanboğuldu
  59. SİNGAPUR GEZİLECEK YERLER REHBERİ
  60. SİNGAPUR İÇİN AYRINTILI GEZİ REHBERİ
  61. Taşlaşmış Şehrin laneti; POMPEI
  62. Teos Park-Sığacık/Seferihisar
  63. Türkiye'nin En Büyük Uçak Restoranı
  64. UCUZ UÇAK BİLETİ NASIL ALINIR - Yeni !!
  65. Urla'yı 7 geçe; ÖZBEK KÖYÜ
  66. Yunanistan Vizesi Hakkında Herşey
  67. YÖRÜK MÜZESİ / FETHİYE
  68. ÇOCUKLA / BEBEKLE SEYAHAT REHBERİ - Yeni !!
  69. ÖZLEM'İN DOĞUM GÜNÜ / 2014
  70. İTALYA GEZİSİ - SİENA / Palio Yarışları
  71. İTALYA GEZİSİ / CENOVA
  72. İTALYA GEZİSİ / FLORANSA
  73. İTALYA GEZİSİ / MİLANO
  74. İTALYA GEZİSİ / PİSA KULESİ
  75. İTALYA GEZİSİ / San Gimignano - Orvieto
  76. İTALYA GEZİSİ / VENEDİK
  77. İtalya İçin Ayrıntılı Gezi Rehberi
  78. İtalya'nın serseri çocuğu; Napoli
  79. İzmir'in Meşhur Köyü; KOZBEYL



0 yorum:

Pekiii sen bu konu ile ilgili ne düşünüyorsun? Yorumunu yaz ben Özlem e iletirim... :))

INSTAGRAM @yollardahayatvar