Uzun zaman önce okuduğum "Bir Geyşa'nın Anıları" kitabındaki Sayuri'den çok etkilenmiş ve Japonya'yı kalbimin bir köşesine
kazımıştım. Aradan geçen onca zaman boyunca, etrafımdaki herkesi Japonya ile baymış da olabilirim hatta :)
Sonunda sevgilimin "şimdi değil de ne zaman" cümlesi ile hayallerimin yolculuğuna hazırlık yapmaya başladım.
Başladım diyorum ama kocaman bir ülke, ne zaman gitmeli, nereleri gezmeli, çok pahalı diyorlar hangi ucundan tutmalı diye bolca kafam karıştı. Siz de bu yazıyı okuduğunuza göre aynı durumdasınız demektir.
15 gün boyunca inanılmaz keyifli bir rota izledik, dilerseniz tüm planımı olduğu gibi uygulayabilirsiniz.
Bildiğim, gördüğüm, araştırdığım her şeyi ayrıntısı ile paylaşıyor olacağım, umarım faydalı olur
Baştan uyarayım yazı biraz uzun ama gitmeye karar verdiğinizde bu bilgilerin hepsi lazım olacak. O yüzden bence alın keyif kahvenizi birlikte rüya gibi bir geziye çıkalım.
Başladım diyorum ama kocaman bir ülke, ne zaman gitmeli, nereleri gezmeli, çok pahalı diyorlar hangi ucundan tutmalı diye bolca kafam karıştı. Siz de bu yazıyı okuduğunuza göre aynı durumdasınız demektir.
Arman ve Japon arkadaşı |
15 gün boyunca inanılmaz keyifli bir rota izledik, dilerseniz tüm planımı olduğu gibi uygulayabilirsiniz.
Bildiğim, gördüğüm, araştırdığım her şeyi ayrıntısı ile paylaşıyor olacağım, umarım faydalı olur
Baştan uyarayım yazı biraz uzun ama gitmeye karar verdiğinizde bu bilgilerin hepsi lazım olacak. O yüzden bence alın keyif kahvenizi birlikte rüya gibi bir geziye çıkalım.
Japonya Hakkında
Japon Bayrağı |
Yıllar önce Atom Bombası felaketini yaşamış, yanmış, yıkılmış bir ülke burası, şu an dünyanın sayılı devleri arasında yer alması şaşırtıcı gözüküyor aslında.
Kültürünü ve geleneklerini kaybetmeden büyüyen, Şintoizm ve Budizmi iliklerine kadar yaşayan, gökdelenlerin arasında Zen Bahçeleri, inanılmaz kalabalık şehirlerin içinde, rüyada gibi hissettirecek tapınakları yükselen, zarif, nazik insanların ülkesi burası.
Tüm tezatlıkları ile masallardan fırlamış gibi duruyor aslında, "Japon Mucizesi" bana göre kalkınmayı değil de, devamlı önünüzde eğilip gülümseyen, kibar insanları anlatıyor. Trenlerde dolaşan görevlilerin vagona girerken yada çıkarken önünüzde eğilmesini, onunla fotoğraf çekildiğiniz için size teşekkür eden insanları anlatmak için söylenmiş olmalı aslında.
Rotayı belirleyen Arman :) |
Bir tarafta apartmanın 7.katından metro hattı geçen evleri görebilir, diğer yana döndüğünüzde bembeyaz yüzleri ile narin Geyşaları izleyebilirsiniz.
Gitmek isteyen herkesi kucaklayan, gizemli bir dünyaya hoşgeldiniz.
Japonya 4 büyük ada ve 6.800 küçük adacıktan oluşuyor. Tokyo'nun da içinde bulunduğu Honshu Adası ise en kalabalık olanı.
Japonya'nın Adı Nereden Geliyor ?
Japonya Hazırlıklarına Nereden Başlamalı ?
*Turlar da Japonya gezisi düzenliyor ama 1 haftalık bir gezi için bizim maliyetin neredeyse 3 katı fiyat istediler, anında vazgeçtik.
*Uygun uçak bileti bulmak, işin en önemli ayağını oluşturuyor. Altta zaten ulaşım konusunu ayrıntısı ile anlattım ama ne kadar aktarmalı, erken, kampanyalı; o kadar ucuz durumu bu destinasyonda da geçerli.
Miyajima Adası kesinlikle görülmesi gereken yerlerden |
Biz Ocak ayındaki %40 indirimli Qatar Airways kampanyasına denk geldik. Yani 2 ay önceden, Seul aktarmalı olarak, 3 kişi 1.845 USD ye alabildik. Tabii daha erken alsaydık ve yağmurlu mevsim seçseydik çok uyguna gelebilirdi. 1 sene öncesinden alanları biliyorum :)
*İlk yapılacak şey hangi şehirlerde kaç gün kalmak istiyorsunuz ve nereleri görmek istiyorsunuz buna karar vermek. Biz 2 hafta ayırdık, keşke 1 yıl kalabilseydik ama bu fiyatlarla zor tabii
*Osaka, Kyoto, Hiroşima, Tokyo, Nara, Kobe, Miyajima Adası, Himeji, Fuji Dağı en çok tercih edilen yerler.
Bunlardan Nara-Kobe-Himeji-Miyajıma günübirlik gezilebilecek yerler, konaklamaya gerek yok)
Sanki hep oraya aitmişim gibi |
Planımızı alta bırakıyorum, bence yeterliydi ve çok da keyifliydi.
*İlk uzun tren yolculuğunuzdan başlayacak şekilde hesaplayıp, Shinkansen Hızlı Trenlerini kullanmak için 7-14-21 günlük Japan Rail Pass'lerden birini almak. Biz kişi başı 267 USD ye 1 haftalık Ordinary Bilet aldık
Eğer ilk vardığınız gün havaalanından otele gitmek için kullanırsanız yazık olur 1.güne bence. Yakın mesafeyi metro bileti alarak daha uyguna getirebilirsiniz. Ayrıntılı bir Japan Rail Pass yazısı bırakıyorum, eminim aklınızdaki tüm sorulara yanıt verecektir.
Biz Osaka'dan; Hiroşima ve Miyajıma adasına geçmek için başlatmıştık. Tokyo'ya kadar gezdik ve 7 günlük bilet yetti, Tokyo'da Pasmo kart alıp metroda onu kullandık.
Kyoto, günlük otobüs biletleri |
Bu arada JR Pass'i sabah erken saatte başlatmak çok mantıklı çünkü gece 12 de süresi doluyor. Yani akşam 20:00 de başlatırsanız 4 saatiniz kalıyor bitmesine gibi.
*Kalacağınız şehirlere göre Otel, Hostel, Ryokan yada Airbnb Evi kiraladıktan sonra artık hazırsınız.
Geriye heyecanla beklemek, gezilecek yerleri bolca araştırmak kalıyor. Ki ben sanırım binlerce yazı okudum bunun için :) Hepsini en ince ayrıntısına kadar paylaşacağım. Aklınıza ne takılırsa sorun lütfen. Seve seve yardımcı olurum.
Japonya'da Kaç Gün Kalmalı
Osaka : 1 gün yeterli, fakat buradan çoğu yere ulaşım rahat sağlandığı için birkaç gün daha uzatıp, Hiroşima, Miyajima Adası, Nara, Kobe gezileri de günübirlik yapılabilir
Hiroşima : Miyajima Adası ile birlikte 1 yada 2 günde gezilebilir, her ikisinde de gezilecek yerler yürüyüş mesafesinde. Hiroşima'da biz kalmadık ama Miyajima adasında 1 gece konaklamak isterdim
Kyoto : Bence Japonya'nın en güzel, en tarihi ve en güzel tapınaklarının olduğu yeri burası. 1000 turuncu kapılı Fushimi-Inari, Bambu Ormanı, Filozof Yolu ile geri dönmek istemiyor insan.
Biz buraya 5 gün ayırdık ve 1 gününde Nara-Kobe'yi günübirlik gezdik. Kyoto için bence 3 gün şart ama onun üstüne ne kadar ekleyeceğiniz, size kalmış.
Tokyo : Şehir hayatı seviyorsanız Tokyo bir nimet. Tüm şehri saran metro hattı, sakuranın yaşandığı muhteşem bahçeleri ile 3 gün kesin kalmalı ama 5 güne uzatıp daha detaylı da gezebilirsiniz.
Hiroşima : Miyajima Adası ile birlikte 1 yada 2 günde gezilebilir, her ikisinde de gezilecek yerler yürüyüş mesafesinde. Hiroşima'da biz kalmadık ama Miyajima adasında 1 gece konaklamak isterdim
Kyoto : Bence Japonya'nın en güzel, en tarihi ve en güzel tapınaklarının olduğu yeri burası. 1000 turuncu kapılı Fushimi-Inari, Bambu Ormanı, Filozof Yolu ile geri dönmek istemiyor insan.
Solmadan ölen çiçek; Sakura |
Biz buraya 5 gün ayırdık ve 1 gününde Nara-Kobe'yi günübirlik gezdik. Kyoto için bence 3 gün şart ama onun üstüne ne kadar ekleyeceğiniz, size kalmış.
Tokyo : Şehir hayatı seviyorsanız Tokyo bir nimet. Tüm şehri saran metro hattı, sakuranın yaşandığı muhteşem bahçeleri ile 3 gün kesin kalmalı ama 5 güne uzatıp daha detaylı da gezebilirsiniz.
Japonya Gezi Rotası
Bu kadar hazırlıktan sonra çok keyifli bir rota çıktı ortaya, eğer siz de Japonya'yı görme niyetindeyseniz aynı rotayı izleyebilirsiniz.
İstanbul- Seul Uçuşu (Doha aktarması ile birlikte 15 saat sürdü)
Seul de 3 gün konaklama
Seul'den Peach Havayolu ile Osaka'ya uçuş (2 saat sürdü)
Osaka'da 2 gece konaklama (1 gününde Hiroşima ve Miyajima Adasını gezdik)
Osaka'dan Kyoto'ya hızlı tren ile 15 dakikada geçiş ve Kyoto'da 5 gece konaklama
Kyoto'nun 1 gününü Nara ve Kobe gezisi için ayırdık
Kyoto'dan hızlı tren ile tamı tamına 158 dakikada Tokyo'ya ulaşım ve Tokyo'da 3 gün konaklama
Tokyo-İstanbul uçuşu (Doha aktarması ile birlikte 19.5 saat sürdü)
Kyoto'nun 1 gününü Nara ve Kobe gezisi için ayırdık
Kyoto'dan hızlı tren ile tamı tamına 158 dakikada Tokyo'ya ulaşım ve Tokyo'da 3 gün konaklama
Tokyo-İstanbul uçuşu (Doha aktarması ile birlikte 19.5 saat sürdü)
Japonya'yı Hangi Mevsim Görmeli
Japonya'yı beyazlı, pembeli ve hatta yeşilli hali ile görmek için Sakura mevsimine denk gelmek gerekiyor. Gelinliğini giymiş, bahçeleri ve tapınakları ile göz dolduran Japonya'nın bence hem mevsim olarak hem de görsel olarak en güzel zamanı.
Bu yüzden Mart sonu-Nisan başı arasında Japonya'da olmalı. Her yıl Sakura zamanını önceden bildiren görevliler var ve ufak bir yanlış hesaplama bile ülkede krizlere yol açabiliyor.
Televizyonlarda hangi gün hangi şehirde Sakura çiçeklerinin açacağını bildiren geniş programlara yer veriliyor, yani bu mevsim Japonlar için inanılmaz önemli. Bunu gidince daha iyi anladık.
Televizyonlarda hangi gün hangi şehirde Sakura çiçeklerinin açacağını bildiren geniş programlara yer veriliyor, yani bu mevsim Japonlar için inanılmaz önemli. Bunu gidince daha iyi anladık.
Sakuraların altında, binlerce kişi Japon pikniği olan Hanami yapıyor, saçlarına bu güzel çiçeklerle uyumlu tokalar takıyor, yere dökülen sakura çiçeklerinin arasında geziyor, Japonya, bu mevsimde film sahnesine dönüyor adeta.
Diğer güzel mevsim ise, her yerin sarılara büründüğü Sonbahar, sıcaklık da gezmek için çok ideal. Yani Eylül-Ekim-Kasım aylarında Japonya'da iklim yumuşuyor ve doğanın renkleri unutulmaz hale geliyor.
En zor mevsim ise; Tyusu (Yağış Mevsimi) olarak adlandırılan Haziran-Temmuz ayları. Bu aylarda tayfunlar görülebilir, yağışlar ise göz açtırmaz ama bunun yanında Japonya'yı en uygun fiyatlara gezebileceğiniz dönem oluyor kendileri.
Japonlarla birlikte Sakuraların altında Hanami pikniği |
Diğer güzel mevsim ise, her yerin sarılara büründüğü Sonbahar, sıcaklık da gezmek için çok ideal. Yani Eylül-Ekim-Kasım aylarında Japonya'da iklim yumuşuyor ve doğanın renkleri unutulmaz hale geliyor.
Meyvesiz kiraz ağacı olan sakura |
En zor mevsim ise; Tyusu (Yağış Mevsimi) olarak adlandırılan Haziran-Temmuz ayları. Bu aylarda tayfunlar görülebilir, yağışlar ise göz açtırmaz ama bunun yanında Japonya'yı en uygun fiyatlara gezebileceğiniz dönem oluyor kendileri.
Japonya Gerçekten Çok mu Kalabalık?
İnanılmaz bir kalabalık var, metrolar tıklım tıklım ki, insanları içeri tıkmaya çalışan görevlilere mutlaka Televizyonda denk gelmişsinizdir.
377.800 Kilometrekarelik bir ülkede 2012 sayımına göre 127 Milyon insan yaşadığını ve bu yüzölçümün %67 sinin dağlık arazi olduğunu düşünün. Dünyanın en kalabalık 10.ülkesi olması boşuna değil.
Filmlerde gördüğümüz meşhur Shibuya Kavşağı |
Fakat şöyle bir durum da var, nefes alamayacak kadar kalabalık bir metrodasınız ve inanılmaz bir sessizlik var ortamda, çıt çıkmıyor tabirini kullansam yanlış olmaz, o kadar sessiz ki inanmakta güçlük çekiyorsunuz. Diğer yolcuları rahatsız etmeyin ibaresi kesinlikle uygulanıyor.
Birbirine saygılı insanların oluşturduğu bir ülke Japonya. Kimsenin telefonda bağırarak konuştuğunu duymazsınız. Hatta ben telefonda konuşan da pek kimseyi görmedim. Daha da genişletirsek yanyana oturan arkadaşların bile konuştuğunu görmedim :)
Devamlı mesajlaşıp, kedi videosu yada Anime izliyorlar yolculukta.
Japon Para Birimi
Her yerde kredi kartı geçmeyebiliyor. Sonrasında 7/11 marketlerde ATM var oradan da ufak bir komisyon ödeyerek halledebilirsiniz.
Biz Sabiha Gökçen havaalanında paramızın bir kısmı ile yen aldık, bir kısmı ile de Japonya Havaalanında aldık.
Japonya'da kur biraz daha iyiydi ama teferruat fazlaydı, kalacağımız evin adresine kadar not aldılar. Türkiye'de ise fazla miktarda Yen bulmak zor oluyor, biz mesela İzmir'de bir sürü Döviz Bürosuna sorduğumuz halde bulamadık.
Japonya'da bahşiş olayı yok, eğer bırakırsanız büyük ihtimal paranızı unuttunuz diye peşinizden koşacaklardır.
Kredi kartı genelde geçiyor fakat bazı yerlerde sadece nakit kabul ediliyor. O yüzden her daim karta güvenmeyin derim ben.
Pazarlık yapmayı bilmiyorlar, fiyatı indirsin diye "bu pahalı" deyip, Türkiye'deki gibi arkamızı dönüp gittiğimizde kimse çağırmadığı için, tıpış tıpış geri dönmüşlüğümüz var oradan biliyorum :)
Japonya İle Saat Farkı
Japonya'da Din
Evlilikleri Şinto tapınağında yapılıyor, ölüm törenleri Budist adetlerine göre gibi ilginç bir din anlayışı var. %1 lik kesim ise Hristiyan olarak devam ediyor hayatlarına.
Trafik
Yaya trafiği de araçlar gibi soldan akıyor ve sağda duraklama yaparsanız, inanılmaz sayıda insanı engellemiş oluyorsunuz, böyle bir duruma pek hoş bakmıyorlar haberiniz olsun.
Bu arada, dantelli koltukları, beyaz eldivenli şoförleri, otomatik açılıp kapanan kapılı araçları ile Japonya'da taksiye binmek büyük bir zevk, sadece çok pahalı :)
Japonya'da Dil
Buna rağmen turizm ofislerinde İngilizce haritalar, broşürler ve hap gibi bilgiler sizi bekliyor olacak. Gezeceğiniz yere inince ilk iş bir Turizm Ofisi bulmak olsun. Hem çok yardımcılar hem de donanımlı
Japonca 5.YY a kadar alfabesi olmayan ve yazılamayan, sadece konuşulabilen bir dilmiş. Sonradan Çin alfabesi olan Kanji'yi benimsemişler, fakat konuşma dili ve Kanji arasında uyuşmazlıklar ortaya çıkmış. O yüzden okuması, öğrenmesi ve yazması inanılmaz zor bir dili var.
Yazım için 3 çeşit alfabesi bulunuyor. Bunlar öğrenme sırasına göre Hiragana, Katakana ve Kanji. Bir de Latin alfabesi ile yazılması olan Romaji bulunuyor.
Hiragana; Japon kökenli sözcükleri yazmak için, Katakana; Japoncadaki yabancı sözcükleri yazmak için, Kanji ise; Çince yazım karakterlerini yazmak için kullanılır diyerek kısaca özetleyeyim en iyisi :)
Her Kanji bir kelimeyi anlatıyor ve liseyi bitiren birinin en az 2000 kanji bilmesi bekleniyor. Söylenenlere göre gazete okumak için bile 2000 Kanji bilmek gerekirmiş ki lise mezunu olmadan bu bile zor gözüküyor :)
Bu kadar Kanji olmasına rağmen her biri için çıkarılan ses sayısı çok az. İnsanlar bazı olmayan sesler için kendileri yorum yapıyorlar ve enteresan sonuçlar doğuruyor bu durum.
Bence İngilizceyi çok iyi bilmeyen turistler daha şanslı, çünkü komplike cümleleri anlayabilenlerin sayısı çok az, tarzanca her zaman hayat kurtarıyor :)
Ama gitmeden birkaç Japonca kelimeyi öğrenerek hayatı kolaylaştırabilirsiniz. Bunlar kısaca,
Hai: Evet
Dozo: Buyrun
Arrigato: Teşekkür ederim (Ellerini önde birleştirip eğilirken söylüyorlar genelde)
Kon-nichi-wa (Konniçiva diye okunuyor): Merhaba, İyi günler
Hatta sadece Arrigato'yu öğrenseniz bile olur. Çünkü devamlı kullanıyorlar, sizden bir şey alırken, verirken, yanınızdan ayrılırken, fotoğraf çektirirken... Sırf Arrigato ile yaşayabilirim burada ben :)
Japonya'da Eğitim
Burada eğitim 3 dönem halinde yapılıyor, Nisan-Temmuz ortası, Eylül-Aralık sonu, Ocak-Mart sonu olarak. Cumartesi günü ise yarım gün olarak eğitim devam ediyor.
Zorunlu olmaması rağmen %92 lik bir oranda çocuk ana okuluna gidiyor .
En güzel yanı ise okur yazar oranının %100 olması. Şaka gibi. Keşke biz de bu seviyelere gelebilsek bir gün.
Zaten ülkeye giderseniz siz de farkedeceksiniz etrafta hiç küçük çocuk görmüyorsunuz, çünkü çocuklar tam gün eğitim görüyorlar. Bana çok ilginç gelmişti bu kadar kalabalığın içinde çocuk sayısının çok az oluşu.
Japonya'da Prizler
Fiyatları genelde 275 Yen civarında, biz Big Camera adlı marketten aldık.
Gideceklere Tavsiyeler
http://www.hyperdia.com/ sitesi ise, tren yolculukları için çok büyük bir yardımcı. Bilet fiyatları, tüm tren hatları, zamanlaması, gibi ulaşım problemlerinin hepsine yanıt veriyor.
Telefonunuza bir para birimi çevirici programı mutlaka indirin. Yen'i her defasında kafanızda çevirmek hem sizi yavaşlatıyor hem de kafanız karışıyor bir süre sonra. Bazen aman ne kadar ucuzmuş diyorsunuz çevirince servet olduğunu anlıyorsunuz. Bütçeyi sarsmayalım :)
O kadar huzurlu ki... |
Gitmeden önce mutlaka Bir Geyşa'nın Anıları (Arthur Golden) kitabı okunmalı, 47 Ronin, Lost in Translation ve Son Samuray filmleri seyredilmeli.
Japonya'da büyük ihtimal bir depreme denk geleceksiniz çünkü devamlı sallanıyor. Hiç stres yapmayın tüm binaları depreme göre yapılmış, hatta eşyalar bile deprem için uygun yerleştirilmiş.
Bizim kiraladığımız Airbnb evlerinde wifi egg vardı internet sıkıntısı yaşamadık. Havaalanında, metrolarda, otobüs duraklarında, otellerde, önemli meydanlarda da wifi var (genelde pek çekmese de). İnternet konusunda sıkıntı çok fazla değil.
Havaalanında ve merkezde bulabileceğiniz taşınabilir portatif wifi (egg) ler çok kullanışlı. Parasını ödeyip, gezi sonrasında ödediğiniz depozitoyu iade alabilirsiniz.
Normal hattınızın internetini kullanmaya kalkmayın, bizim telefon 2 defa yanlışlıkla bağlanmış 500 TL ödemek durumunda kaldık. Mümkünse hattınızı çıkarıp, sadece wifi yi kullanın telefonunuzda.
Evlerinin önü çiçekler ile süslü |
Restoranları olan İzakayalarda duvara dizilmiş sake şişeleri göreceksiniz. Bunlar restoranın devamlı müşterilerine ait. Geldikçe kendi şişelerindeki sakeyi içiyorlar.
Tokyo'da yaz aylarında hava sıcaklığı 40 dereceyi bulduğundan insanlar öğlen uyumayı severler. Bazı mağazalar erken kapanır bu yüzden. Japonya olunca şaşırtıcı değil mi, biz Yunanlılar siesta yapar zannederdik oysa ki :)
Neden Japonya'ya Gitmeli?
Geyiklerle bu kadar yakın teması, böylesine güzel bir ortamda yaşayabilmek için
Japon mutfağını yerinde deneyimleyebilmek, sushi'yi memleketinde yiyebilmek için
Bambaşka bir kültürü, kibar, saygılı ve kurallara uyan bir milleti ağzımız açık tanıyabilmek için
Zen Bahçelerini anlayabilmek, tapınakların güzelliğini yaşayabilmek için
Kimono ile sokaklarda rahatça gezebilmek, unutamayacağınız fotoğrafları anı olarak saklayabilmek için
Slot Makinaları her yerde, bayılıyorlar |
Geyşa diye filmlerde gördüğümüz, kitaplarda okuduğumuz kadınlarla yanyana yürüyebilmek için
Onsen (Kaplıca) kültürünün keyfini çıkarabilmek için
Gökdelenlerin doldurduğu bir şehirde, hayatımızda belki de nadir olarak görebileceğiniz muhteşem bahçelerin içinde, sakura ağaçlarının altında, tüm Japonya ile birlikte hanami pikniği yapabilmek için
Türkiye'den Japonya'ya Yolculuk
Tabii bu pahalı olan seçenek. Aktarmalı uçarak, maliyeti biraz düşürmek mümkün ve en çok tercih edilen seçenek de bu elbette.
Ben gitmeden önce, tüm uçak firmaların sitelerine kaydoldum, SkyScanner gibi sitelerde fiyat alarmı bile kurdum. Niyet ettim niyet eyledim, Japonya'ya gitmeye diyerek beklemeye başladım.
Bizim gittiğimiz tarihlerde en uygun olan, Moskova aktarmalı, Aeroflot firmasıydı. Asiana Airlines, Korean Air, Air France, KLM, Etihad Airways, Emirates, Air China da diğer bakılabilecek firmalar.
Qatar Airways, Aeroflot firmasından daha pahalı bilet satsa da, genelde Ocak ayında tatlı kampanyalar yapıyor, geçen sene Tayland'a bu şekilde bir kampanya ile gidince içimde büyük umut oluşmuştu.
Umutlarım boşa çıkmadı ve gerçekten de Ocak ayında yüzde 40 indirimi kaptım.
Umutlarım boşa çıkmadı ve gerçekten de Ocak ayında yüzde 40 indirimi kaptım.
Fakat indirim bile yapsalar Tokyo gidiş-dönüş 20 bin gibi rakamları gördü bu gözler, hem de aktarmalı. Tabii en cafcaflı sezon, normal dedik ama içimdeki umut biraz kırıldı açıkçası.
Fakat vazgeçmedim, madem bu kadar uzaklara gidiyorum hem başka bir ülke keşfedeyim hem de Türkiye'den gidilen ucuz bir destinasyon olsun derken Güney Kore'yi (Seul'ü) de ekledim planlarımıza. Bence en mantıklı seçenek bu oluyor.
Fakat vazgeçmedim, madem bu kadar uzaklara gidiyorum hem başka bir ülke keşfedeyim hem de Türkiye'den gidilen ucuz bir destinasyon olsun derken Güney Kore'yi (Seul'ü) de ekledim planlarımıza. Bence en mantıklı seçenek bu oluyor.
Seul'e uçmak fiyatı büyük ölçüde düşürdü, ardından Kore'den Japonya'nın hangi şehrine en ucuza uçarız diye aramalara başladım ve bu sayede Kore'den sonra, Japonya gezimize Osaka'dan başlamaya karar verdik.
Bu durumda Seul gidiş ve konaklama, ardından Osaka'ya ayrı bir uçuş ile geçiş, hızlı trenlerle gezerek Tokyo'ya gidip, Türkiye'ye dönüş olarak bir rota hazırladım kendime.
En ucuz bilet için günlere tek tek baktım, 1 gün bile o kadar farkediyor ki anlatamam, mesela 1 gün erken dönsem, 3 kişi için fiyat 10 bin TL artıyordu dersem yeterince açık olur sanırım :)
Arman da artık 3 yaşında, o yüzden ona da uçak bileti aldık, bu durumda 3 kişi için 1.845 USD ödeme yaptık.
Kore'den Osaka'ya geçtiğimiz Peach Havayolları biletimizi ise, bagaj ilavesi ile birlikte 370 USD ye aldık. En ucuzu bu firmaydı ve sadece kabin boy bagaj vardı bilet fiyatının içinde, yaklaşık 500 TL fark vermek durumunda kaldık bagaj satın alınca. (950 TL ye biletimizi aldık, 530 TL de bagaj parası ödedik gibi oldu)
Japonya'da 2 Havaalanı mevcut biri Narita, diğeri ise Haneda. Narita şehre uzak olanı, bizim dönüş uçağımız Haneda'dan olduğu için merkezden kısa sürede ve tek metro ile ulaşabildik.
Arman da artık 3 yaşında, o yüzden ona da uçak bileti aldık, bu durumda 3 kişi için 1.845 USD ödeme yaptık.
Kore'den Osaka'ya geçtiğimiz Peach Havayolları biletimizi ise, bagaj ilavesi ile birlikte 370 USD ye aldık. En ucuzu bu firmaydı ve sadece kabin boy bagaj vardı bilet fiyatının içinde, yaklaşık 500 TL fark vermek durumunda kaldık bagaj satın alınca. (950 TL ye biletimizi aldık, 530 TL de bagaj parası ödedik gibi oldu)
Japonya'da 2 Havaalanı mevcut biri Narita, diğeri ise Haneda. Narita şehre uzak olanı, bizim dönüş uçağımız Haneda'dan olduğu için merkezden kısa sürede ve tek metro ile ulaşabildik.
Japonya Gezisi İçin Ne Kadar Harcadık?
Yaklaşık olarak masraf kalemlerimiz aşağıdaki gibi;
Uçuş için ödediğimiz rakam kişi başı: 760 USD (Seul gidiş-Tokyo dönüş+Seul-Osaka uçuşu)
Konaklama Masrafı: 2.000 USD
JR Pass Bileti kişi başı: 250 USD
Tüm masraflarımızı böldüğümüzde ise günlük, kişi başı yaklaşık 75 USD gibi bir rakam harcamışız bunların haricinde.
Tabii bu masraflara 2 gün kimono kiralamak, alışverişler, yemekler, metro biletleri...vs gibi her şey dahil.
Japonya'da Konaklama Seçenekleri
Bu çikolataya denk gelirseniz kaçırmayın; 100 Yen |
Japonya'da belki de en fazla parayı konaklama kısmına ayırmanız gerekecek. Bunu ucuza getirmek için böylesine metro ağına sahip olan bir ülkede merkezden biraz uzak konaklamayı tercih edebilirsiniz.
Business Oteller;
Bizdeki 3 yıldızlı otel konforunda ama çok küçük versiyonunu düşünün. İçinde ihtiyaç duyduğunuz çoğu şey mevcut ama gardırop yok mesela.
www.japan-guide.com |
Küçük, temiz, tam da gece uyumalık odalar. Fiyatlar genelde, zamanına göre 30 USD den başlıyor
Kapsül Otel - Tabut Odalar:
Yatak Kutusu olarak açıklayabileceğim, uzunlukları 1,80, genişlikleri ve yükseklikleri 75 cm civarında olan kapsüller, aslında geç saate kadar çalışıp eve dönemeyen Japonlar için tasarlandı fakat sonradan maliyetinin de düşük olması sebebi ile gittikçe çoğalmaya başladı.
Kapsül otel odaları |
Ayakkabılarınızı ve eşyalarınızı bir dolaba kilitleyip, size verilen pijamalarla gecenizi geçiriyorsunuz, banyo ve wc ortak kullanımda oluyor. Arman benimle uyuyor olmasaydı en azından 1 gece deneyimlemek isterdim. Fiyatları mevsimine ve mekana göre 25 USD den başlıyor ve artarak devam ediyor
Eğer kapalı alan fobiniz yoksa Japonya gibi bir ülkede deneyimlemek çok güzel bir tecrübe olacaktır.
Ryokan:
Sade eşyalarla döşenmiş ama lüks, açık banyolu, sessiz ortamı ile Ryokanlar bu gezide imkan varsa mutlaka ama mutlaka kalınması gereken yerlerden. Yani en azından 1 gece tecrübe edilmeli.
Futonların üzerinde uyumak, sehpanın önünde diz çöküp yemek yemek, yerde döşeli olan tatamilerin üzerinde yürümek, Japon kültürünü, sadeliğini anlamak için harika bir fırsat.
Japonya'da güzel bir deneyim; Ryokan |
Bunun için de en iyi yerlerin Fuji Dağı, Kyoto ve Miyajima Adası olduğunu düşünüyorum. Japonya'da 90.000 civarında Ryokan var, Booking'den yada Airbnb sitesinden gönlünüzce bir Ryokan bulmanız mümkün. fiyatları genel olarak otellere göre pahalı.
Biz Kyoto'da en uygun; geceliği 240 USD ye bulabildik. İnanılmaz fiyatlara da bulmanız mümkün tabi.
En çok beğendiğim Ryokanlar için buraya adresi bırakıyorum, biz Sakura zamanında gittiğimiz için çok pahalıydı, belki sizin gideceğiniz zaman daha uygun olur.
Hostel :
Birden fazla kişiyle kalıp sosyalleşme mekanı olarak kabul edilen hosteller, ucuz konaklamanın adreslerinden bir diğeri. 25 USD den başlayan fiyatlara bulabilirsiniz tabii sezon ve kalacağınız şehir önemli.
Edo Tokyo Hostel |
Bu arada ille kalabalık odalarda kalmak zorunda da değilsiniz, özel olarak oda da kiralayabilirsiniz hosteller da.
Ücretsiz Konaklama (Couchsurfing)
Dünya çapında gönüllülük esasına dayalı konaklama şekli olan bu yöntem Japonya'da evlerin ufak olması ve Japon toplumunun biraz mesafeli olmasından dolayı biraz zor olmakla beraber yine de seçenekler dahilinde.
Biz ailece konaklamak isteyince genelde "ev çok küçük" cevabı aldık, siz şansınızı deneyin derim yine de. Japon kültürünü en iyi tanıyabileceğiniz konaklama şekli bu çünkü :)
Airbnb Evleri:
Japonya'da benim tavsiye edebileceğim en iyi konaklama şekli Airbnb oldu çünkü otel odaları inanılmaz küçük. Hatta bazılarına bavul ile birlikte sığamadıklarını, bavulu açmak için odanın dışına çıkmak zorunda kaldıklarını bile okudum.
Benim baktığım otel odaları genelde 11-12 m2 idi, çocuklu bir aile için fazlasıyla küçük. Bu durumda Airbnb den ev kiralamaya karar verdik. Bu bizim ilk tecrübemizdi ve kesinlikle çok mutlu ayrıldık.
Size kaldığım evleri yazıyorum, benim kriterlerim çamaşır makinası ve mutfağı olması, evin biraz büyük olup, merkezde yer almasıydı. Airbnb sitesinden siz de dilediğiniz kritere göre ev arayabilirsiniz.
Bizim Kaldığımız Evler Hangisi?
Osaka;
Bu evde 2 çift kişilik yatağın birleştirildiği bir yatak odası, ufak bir salon bulunuyor. Salonun içinde minik bir mutfak var ve içinde aradığınız tüm mutfak gereçleri içinde
Çamaşır yıkama ve kurutma makinası çok kullanışlıydı. 5 dakika yürüyerek en merkezi caddesi Dotonbori'ye ve metro hattına kolayca ulaştık. Bu evden inanılmaz mutlu ayrıldık.
Kyoto
Burası aslında basit anlamı ile bir Ryokan, yani geleneksel Japon evi. 5 ay önce tamamen yenilendiği için ise hem temiz hem de lüks olarak döşenmişti.
Huzur ve sakinlik |
Yerdeki futon yataklarda yatmak, tatamilerin üzerinde yürümek, sehpanın önünde diz çökerek yemek yemek, bunun yanında filtre kahvemizi de yudumlayabilmek, Arman'ın dilediğince koşup oynaması çok büyük keyifti.
Bu evde çamaşır makinası yoktu ve müstakil ev olduğu için biraz soğuktu, tüm gün klima ve ısıtıcıyı açık bırakmak zorunda kaldık.
Eğer hem Ryokan olsun hem de daha az para ödeyeyim diyorsanız, düşünebilirsiniz. Otobüs ve metro durağına 2 dakikalık yürüme mesafesinde yer alıyor.
Tokyo
Tokyo'nun filmlerde gördüğümüz en işlek kavşağının bulunduğu Shibuya ve en marjinal gençlerinin olduğu Harajuku'ya 1 durak, metroya 5 dakikalık yürüme mesafesindeydi bu evimiz. Geniş, çamaşır makinalı, ısıtması iyi, mutfağı olan bu evde 3 gece kaldık.
Genel olarak kaldığımız evlerin hepsini tavsiye ederim. Özellikle çocuklu aileler için.
Bu konaklama seçenekleri haricinde Aşk Otelleri, sabaha kadar açık olan kitapçıların içindeki perdeli yataklarda da kalınabilir. Tabii heyecan arıyorsanız.
Japonya İçi Hızlı Tren İle Ulaşım
Bu biletleri Japonların alıp kullanması yasak. 7-14-21 günlük Japan Rail Pass'ler mevcut. Özellikle uzun mesafe yapacağınız gün sayısını hesaplayıp o süre için bilet almanız en mantıklısı olacaktır. Çünkü günler arttıkça bilet fiyatları da artıyor.
Bu biletleri gitmeden internet üzerinden yada İstanbul'daki yetkili acentasından alıyorsunuz, evinize postalanıyor, artık Japonya'da da alınabiliyormuş ama henüz deneme aşamasında diye ben riske girmeyin derim. İstanbul bürosunun web sitesini buraya bırakıyorum.
Uçak biletinizi almadan bu siteye bakmak da faydalı olabilir çünkü uçak bileti ile birlikte JR paketi kampanyaları yapıyorlar.
JR Pass'lar, Ordinary ve Green diye diye 2 sınıfa ayrılıyor. Green daha konforlu olanı, koltuklar daha geniş, fakat ordinary de hiç fena değildi, aradaki farkı vermeye değer mi bilemiyorum.
Biz 7 günlük Ordinary aldık ve çok keyifle gezdik. 6 yaşından küçük çocuklar için bilet yok, yetişkin 7 günlük Ordinary JR bilet için; kişi başı 29.110 Yen verdik. Ucuz değil ama bu para, neredeyse Japonya'da 1 defalık şehirlerarası yolculuk fiyatı
Bilet fiyatları yen üzerinden hesaplanıyor ve dünyanın her yerinde aynı.
Bilet nasıl alınır, ucuz mu, gerekli mi sorularınıza ayrıntısı ile cevap verdiğim, JR Pass Bileti Nedir ? Nasıl Alınır ? yazımı, ulaşımı ucuza getirebilmek için mutlaka okuyun.
Tabii bu bileti aldık, dünya kadar da para verdik, artık istediğimiz trene bineriz algısı oluşuyor insanda ister istemez.
Fakat bilet aldığımız hızlı tren olan Shinkansen'ler de kendi içinde ayrılıyor. En hızlı ve konforlusu Nozomi. Aldığımız JR Pass'ler Nozomi yada Mizuho da geçmiyor ne yazık ki. Bunlar harici tüm shinkansenler de kullanılıyor.
Hemen üzülmeyin ama, bu biletler sadece şehirlerarası ulaşımda kullanılmıyor, Jr şehir içi hatlarında, JR Otobüslerinde yada Miyajima Adasına geçen feribotta da kullanabiliyoruz.
Japonya'ya kadar gelmişken Shinkansen tren deneyimi mutlaka yaşanmalı diye düşünüyorum.
Bu arada Japonya'da gezerken, bu biletler hep kolay ulaşılacak bir yerde olsun, çünkü herkes trene binerken kartını okutacak ama siz görevliye gösterip, geçeceksiniz, çıkışta da aynı işlemi tekrarlayacaksınız.
Süper hızlı trenler :) |
Trenler inanılmaz dakik, asla gecikmiyor, hangi vagonun nerede duracağı belli, bazı kompartımanlar numarasız bazıları da önceden rezervasyon yapanlara ait.
Siz de trene binmeden, görevliden rezervasyon yapmasını isteyebilirsiniz, yer varsa rahatlıkla koltuğunuzda seyahat edebilirsiniz. Ayakta giden kimseyi görmedim ama çok kalabalık zamanlarda rezervasyon yaptırmazsanız yine de böyle bir ihtimal sözkonusu.
Biz çocukla bir defa rezervasyon yaptırdık ve sonra vazgeçtik, çünkü numaralı vagonda çocuğun bileti olmadığından 2 kişilik koltuk rezervasyonu yaptılar ve biri gelip oturacak diye stres içinde oturduk. en iyisi çocuğunuz varsa rezervasyonsuz vagonlarda oturmak :)
Bineceğiniz vagonun numarası, yerde işaretli, o numaraya gidip sıraya girip beklemeniz gerekiyor, nasılsa tren tam dakikasında o kapının önünde duracak.
Trenlerde yiyecek, içecek satılıyor ama normalden daha pahalı o yüzden binmeden her istasyonda olan 7-11 marketlerden kendinize yiyecek bir şeyler alabilirsiniz. Görevliler kompartımana girerken ve çıkarken yolcuları eğilerek selamlıyorlar, izlemesi bile insanı mutlu ediyor.
Bir de trenlerde sigara içilebilen bir bölüm var, bir sürü insanla zehirlenmeyi göze alırsanız tabii :)
Metro İle Şehiriçi Ulaşım
İngilizce tuşu var şükür |
500 Yen in üzerine yüklediğiniz kısmı metro hatlarında kullanabiliyorsunuz. Herkes ayrı kart almak zorunda. Metroya girerken turnikelerde kartı okutuyorsunuz, çıkarken de, aradaki fark gideceğiniz durağın ederi.
Eğer yeteri kadar paranız yoksa kapı kapanıyor ve görevli geliyor, parasını ödemek durumunda kalıyorsunuz.
Biz her birimizin kartına 500 Yen depozito ve 4000 Yen harcamak için doldurduk (sadece metroda kullandık), dönüşte az bir miktar kalmıştı ve depozitomuz ile beraber havaalanındaki makinalardan geri aldık.
Bu kartlar banka kartı mantığı ile çalışıyor, otobüslerde, JR trenlerde, hatta marketlerde bile geçiyor.
Gyoen Park |
Dilerseniz sadece gideceğiniz yere kadar bilet de alabilirsiniz. Makinaların üzerinde kocaman bir metro haritası göreceksiniz. Buradan gideceğiniz istasyonu bulup yanındaki tutarı girmeniz gerekiyor. Bu paraya göre bilet veriyor size.
Biletleri atmayın çıkarken turnikelerde yine okutacaksınız bu arada.
Yine aynı şekilde durağı karıştırıp eksik para ile bilet almışsanız, çıkışta turnikeler kapanıp görevli geliyor.
Başımıza geldi oradan biliyoruz :) Parasını ödeyince, açtı bize turnikeyi ama ters de bakmadı değil hani, sanırım dolandırmaya çalışıyoruz gibi hissetti.
Ah be amcacım biz 10 günde sizin tüm sistemi nasıl çözelim idare ediver artık.
Bazı vagonlarda "women only" yazısı göreceksiniz, bu kalabalık saatlerde, tacizden sabıkalı Japon erkeklerinden, kadınları korumak için sadece kadınlara ayrılan vagonlar olduğunu gösteriyor.
Metrodaki ekranlarda hangi istasyona geldiğiniz yazıyor, bunun yanında etek altlarının fotoğraflarını çekmeyin, kamera var uyarıları da çıkıyor :)
Japonca ve İngilizce anonslar da var, endişelenecek bir şey yok yani.
Aradığımız her şeyi büyük marketlerde bulabildik tabii pahalı olarak |
Yürüyen merdivenlerde sol tarafta duruluyor, ülkemizden farklı olunca şaşırıyor insan. Sadece Kyoto ve Osaka'da sağdan yürüyordu insanlar bir türlü çözemedim.
Metroların inanılmaz fazla çıkışı var, her çıkış sizi farklı bir yere çıkarıyor. O yüzden gitmek istediğiniz yerin hangi çıkışta olduğunu bilmek yada görevliye sormak fayda sağlıyor.
Bu arada ulaşım bilgileri en iyi Google dan soruluyor, Google a nereye gitmek istediğinizi yazıp yol tarifi kısmına tıklarsanız, hangi metroya bineceksiniz, kaç yen tutuyor, nerede aktarma yapacaksınız hepsinin bilgisi çıkıyor.
Japon Mutfağı
Kaiten Sushi, önünüzden geçen banttan istediğiniz sushiyi alabiliyorsunuz |
Karides Tempura ve Miso Çorbası |
Soba (Kara buğdaydan yapılmış bir çeşit makarna ama soğuk yeniyor haberiniz olsun),
Soba, soğuk spagetti tadında :) |
Raamen (Çorbanın içinde, çeşitli ilavelerle hazırlanmış makarna diye kısaca özetleyebilirim),
Udon (Makarnanın kalın hali ve benim en beğendiğim),
Tempura (Ekmek kırıntılarına bulanmış karides, mantar yada çeşitli sebzelerin yumurtaya batırılarak kızgın yağda kızartılması, bana biraz ağır geldiği için dışını sıyırıp içindeki karideslerini yedim),
Takoyaki (Ahtapotun bir karışımın içine konulup, top şeklinde pişirilmesi) Çok lezizdi :)
Üzerine kurutulmuş balık koyuyorlar |
Gohan (Ekmek yerine her yemekte gelen yağsız, tuzsuz pilav)
Miso Çorbası (Mayalanmış soya ezmesi, sıcak su ile karıştırılır ve içine farklı lezzetler eklenir, her yemekte yeniyor burada)
Domburi (Pilav üzerine, çeşitli kızartılmış sebzeler, soya sosu ve yumurta konulmuş hali, gayet leziz bir yemek)
Tofu (Soya sütünden elde edilen bir çeşit tatsız, tuzsuz peynir. Çorbalara bile koyuyorlar)
Miso Çorbası (Mayalanmış soya ezmesi, sıcak su ile karıştırılır ve içine farklı lezzetler eklenir, her yemekte yeniyor burada)
Domburi (Pilav üzerine, çeşitli kızartılmış sebzeler, soya sosu ve yumurta konulmuş hali, gayet leziz bir yemek)
Tavuklu Ramen |
Tofu (Soya sütünden elde edilen bir çeşit tatsız, tuzsuz peynir. Çorbalara bile koyuyorlar)
Yakitori (Tavuğun parçalarının çubuğa takılarak, sosa batırılıp pişirilmesi. Çok lezzetli)
Shabu shabu (İnce dilimlenmiş etlerin, yanında gelen kaynar suda pişirilmesi ile hazırlanıyor. Çeşitli karışım ve soslara batırılarak yeniyor)
Tokyoda o kadar çok restoran var ki, hesaplamalara göre her öğünü dışarıda yesek bile hepsini deneyebilmek için 90 yıla ihtiyacımız varmış. Tabi yeni açılanları da ilave edersek bu süre bile yetmeyebilir :)
Restoranlarda kısa kumaş bir perde var, eğer ki bu perde dışarıdaysa o restoranın açık olduğu anlaşılıyor.
Çatal ve kaşığı Japonya'da unutuyoruz, bence gitmeden hazırlık yapmak da fayda var çünkü o yemekler çubuklarla yenecek başka seçenek yok.
Restoranların çoğunda İngilizce menü bulunmuyor ama telafi etmek için yemeklerin resimleri menülerde var. Bir de vitrinlerde her yemeğin plastik bir kopyası bulunuyor.
Bu plastik kopyalar Japonya'da bir sanat kolu, profesyonel aşçılar düzenliyor, boyama işlerini ise güzel sanat okulu öğrencileri yapıyor. Bakıp geçmeyin yani büyük bir emek var üzerinde.
Domuz sevmiyorsanız, anladıklarına emin olana kadar "No pork" demeniz gerekiyor, hem İngilizce anlamıyorlar genel olarak hem de yiyeceklerinde domuz kullanmayı çok seviyorlar.
Bir de Japonya'ya kadar gitmişken mutlaka tatmanız gereken bir lezzet var. Dünyanın en pahalı eti sayılan Kobe Bifteği. Hayvanları özel besliyorlar, her yemek sonrası masaj yapıp, gün boyu hazmı için arpa suyu içiriyorlar.
Bu sayede yağ etin üzerinde değil de içine işliyor, bunun yanında hiç kas oluşturmuyor. Bugüne kadar tattığım en yumuşak ve lezzetli etti kesinlikle.
200 Gram Kobe Bifteği; 50 USD :(
Bu arada Japonya'da tüm musluk suları içilebiliyor.
Japonya geziniz zamanında bir festivale denk gelmeniz müthiş bir şans olacaktır. Zaten Japonya'da çok sayıda festival var çünkü neredeyse her tapınak kendi türü için bir kutlama yapıyor.
1-3 Ocak: Yılbaşı
Şubat'ın ilk haftası: Sapporo Kar Festivali
3-4 Şubat: Setsubun
15-16 Şubat: Akita Yokote Kamakura Festivali
1-14 Mart: Nara Omizutori
3 Mart: Hina-Matsuri
8 Nisan: Hana-Matsuri
14-15 Nisan , 9-10 Ekim: Takayama Matsuri
15 Mayıs: Kyoto Aoi Matsuri
15 Mayıs'a en yakın hafta sonu: Tokyo Kanda Matsuri
Mayıs'ın 3.haftasonu: Tokyo Asakusa Sanja Matsuri (Tokyo'nun 3 büyük festivalinden biri)
7 Temmuz: Tanabata
1-15 Temmuz: Fukuoka Hakata GionYamasaka
13-15 Temmuz , 13-15 Ağustos: O-Bon
Temmuz Ayı boyunca: Kyoto Gion Matsuri
25 Temmuz: Osaka Tenjin Matsuri
2-7 Ağustos: Aomori Nebuta Matsuri
3-6 Ağustos: Akita Kanto Matsuri
12-15 Ağustos: Tokushima awa Odori
7-9 Ekim: Nagasaki Kunchi
22 Ekim: Kyoto Jidai Matsuri
15 Kasım: Shichi-Go-San
2-3 Aralık: Chichibu Yomatsuri
Japonlar çift sayıları sevmiyor, tek ve hatta asal sayıları kullanmaya çalışıyorlar. 4 rakamından da korkuyorlar çünkü onlara ölümü hatırlatıyormuş. Hastanelerde 4 rakamlı odalar da kimse kalmak istemiyormuş mesela :)
En zevkle alışveriş yaptığım yerlerden biri Japonya oldu, çünkü her şey animeli, kaliteli ve farklıydı. Tek kötü tarafı ise pahalı oluşuydu ama onu da 108 Yenci Mağazalarda bir nebze hafiflettik.
- Kozmetik
Dünyanın 4.büyük kozmetik firması Shiseido Japon malı. Alt markaları ile birlikte neredeyse sokak arası marketlerde bile binbir çeşit ürününü bulmak mümkün. Diğer ünlü markası ise Kose, kaliteli ve çok çeşitli.
Bunun yanında tırnak bakımı ve süsü için birbirinden ilginç ve çeşitli ürün bulmak da mümkün.
Ben göz kremi, ruj, rengarenk far paleti, güneş kremi stoklarımı tamamladım bile.
- Anime Ürünleri
Özellikle Anime seven yakınlarınız varsa burası bir hediye cenneti, ben Akihabara da 7 katlı sırf anime satan mağazalara denk geldim, gözlerime inanamadım. Anahtarlıktan, postere, karakterden, resim çantasına kadar her şey vardı.
Bunun yanında tırnak makaslarının, cımbızların üzerinde, telefon kılıflarında, defterlerde, kalemlerde..vs de Anime görmek mümkün. Dedim ya hediyelik eşya cenneti Japonya diye.
- Çanta
Japonya halkı sırt çantası takmaya bayılıyor, neredeyse 10 kişiden 8'i sırt çantalı ve herkesinki aynı marka; Anello
İlk günler ay ne güzelmiş derken son günlere doğru kendimi, bu tatlı ve kullanışlı çantaları mağazalarda ararken buldum.
Yol kenarlarında bile satılıyor bu arada ama öğrendiğime göre Japonya bile olsa çakma olabiliyormuş o yüzden Google amcanın yönlendirmesiyle Shinjuku da MyLord AVM'nin 4.katında aldım soluğu
Üst kısmı sert olduğu için çantayı açınca kocaman bir valiz gibi oluyor içi, aradığınızı bulmak inanılmaz kolay ve hacmi beklenmeyecek kadar geniş. Renk skalası da çok geniş, en çok tercih edileni mavi-krem-kırmızı karışık olanıydı ama benim gönlüm turuncuya kaydı :)
Bu çantalardan başka, özellikle Kyoto ve Asakusa'da karşımıza çıkan heybeler de inanılmaz tatlıydı.
- Teknoloji
Telefondan, daha önce hiç görmediğim telefon kılıflarına, pirinç tencerelerinden, fotoğraf makinalarına kadar Japonlar inanılmaz başarılı.
Özellikle Akihabara nın neredeyse tamamı bu tür mağazalara ayrılmış durumda fakat almak için bazı noktalara dikkat etmek gerekli.
Çünkü büyük bir çoğunluğu sadece Japon sistemlerine uyumlu yani başka ülkede çalışmıyor. Çalışanları da Singapur'dan getirildiği için fiyat olarak makul değil.
Akihabara'da özellikle Sega gibi çok katlı ve birden çok binadan oluşan oyun mağazaları da var, eğer meraklısı iseniz sizi baştan çıkaracaktır haberiniz olsun.
- Chopstick
Bu çubuklar Japonya'da ayrı bir sektör, özellikle chopstick satan mağazalar göreceksiniz çoğu yerde. Ben Nishiki Market ve Asakusa'da denk geldim gözlerime inanamadım.
El işçiliği olan, özel kutularında satılanların fiyatlarının bir sınırı yok ama basit bir stick i 100 yene bulabileceğiniz yerler de var tabi.
Özel bir hediye düşünüyorsanız, taşlı, oymalı olan bir çift chopstick'i bence beğenmeyen çıkmayacaktır.
- Magnet - Kartpostal
Japonya'ya gideceğinizi duyan herkesin sizden en azından bir kartpostal ve magnet isteyeceği kesin. Kartpostalların el işçiliği olanları gerçekten çok güzel.
Magnetlerin hepsi Japon kültürünü yansıtacak objeler yada animelerden oluşuyor, fakat fiyat olarak 350-400 yen den başlıyor. Yani en basit magnetin fiyatı 3,5-4 USD :(
- Kimono
İşte beni kalbimden vuran rengarenk, rüya gibi kıyafetler. Kimonolar hala Japonya'daki kadınlar ve Geyşalar arasında kullanılıyor, bunun yanında turistlerin neredeyse tamamı da özellikle Kyoto'ya gelince kimono kiralıyor yada alıyor.
Gion bölgesinde etrafınızdaki herkesin, erkekli kadınlı kimono ile dolaştığını düşünün, ister istemez canınız çekiyor. O kadar güzeller ki zaten.
Bir günlük kiralama ücreti tam takım 3000 yenden başlıyor, kiraladığınız kimononun cinsine göre 10000 yenden fazlaya kadar çıkabiliyor.
Satın almak isterseniz mağazanın birinde takım olarak 5 bin TL ye görmüştüm, daha uygunlarını hediyelik eşya satan mağazalarda bulabilirsiniz.
Ben gitmeden Ali Express den 180 TL vererek aldım kimonomu (tabii gidene kadar kargo yetişmedi), bu da bir seçenek haberiniz olsun :)
- Yeşil Çay
Japonların en sevdiği içecek yeşil çay. Hatta sadece içmeyi değil, her türlü yiyeceğe koymayı da seviyorlar. Dondurma, tatlı, hatta yemekler de bile kullanılıyor.
Bu ülkede yeşil gördüğünüz her şeyin içinde yeşil çay var, antep fıstığı sanmayın sakın :) Özellikle dondurmasını mutlaka denemelisiniz, Arman, çikolatalıdan başka yemezken tüm gezi boyunca yeşil dondurma istedi bizden.
Yeşil çayı almak isterseniz, toz halini daha çok bulacaksınız ama bence ya tekli poşet olanından yada demlemek için taneli olanını alın.
- Çikolata, Tatlı
Yeşil çaylı tatlıları için özel mağazalar var burada, bunun yanında özellikle de Hiroşima da her dükkanda çiçek şeklinde tatlılar göreceksiniz. Miyajima adasında doğan bu tatlının adı; Manju.
Yumuşak pirinç hamurundan kekin arasına ezilmiş siyah soya fasülyesi konduğunu düşünün işte bu. Hiç mi koyacak şey yokmuş acaba derken buluyorum kendimi.
Koparınca uzayan bu lezzet bana pek uymasa da yer gök Manju kutuları ile dolu. Denenmesi gereken bir lezzet.
Bir diğer Japonya ya özgü tatlı ise Tokyo Banana. Muz şeklindeki kekin arasında muzlu puding gibi bir tatlı var. Hafif ve lezzetli, 8 li kutusu havaalanında 953 Yendi. Tatmadan dönmeyin :)
Bunun haricinde AVM lerin genelde alt katları yiyecek bölümü oluyor, hatta bazılarında koca bir katı tatlıya ayırıyorlar.
Orada göreceğiniz tatlılar ağzınızı açık bırakacak türden. Özellikle çilekli tartlalarına bayıldım. Aralarında gezerken kendimi kaybettim hatta. Göz atmadan dönmeyin.
Bu arada aldığınız her şeyi o kadar özenli paketliyorlar ki insan bozmaya kıyamıyor.
Mesela bir kuruvasan aldım, ince pakete koydular yetmedi onu da karton bir kutunun içine koyup verdiler. Mücevher aldım sanki.
Bu paketleme olayını aldığınız her üründe görmek mümkün, bu onlar için, size verdikleri önemin bir göstergesi :)
Japon markası olan Kit-Kat çikolatalarının ise her çeşidini bulabilirsiniz, özellikle yeşil çaylı olan herkesin elinde.
- İçki
Japonya'da viski üretildiğini duyunca çok şaşırmıştım, tabii Japon ne yaparsa güzel yapar viski konusunda da hünerini göstermiş, İskoç viskileri ile yarışıyormuş kendisi.
Yamazaki marka bulabilirseniz mutlaka alın derim, biz onlarca market gezmemize rağmen bulamadık ne yazık ki, çünkü gelen turistler hepsini topluyorlar.
Bir diğer leziz viskisi; Mizunara, Japon meşesi fıçılarında olgunlaşan, sıralamada ilk 5 e giren, sekizgen şişesi ile Hibiki.
Bunun yanında Japonya'nın asıl ünlü içkisi Sake yani pirinç rakısı. Kesinlikle bu adamlar pirinçle aşk yaşıyorlar. İş çıkışlarında, arkadaş buluşmalarında, restoranları olan İzakayalar da mutlaka sakeleri eşlik ediyor kendilerine.
Bu arada biraya da inanılmaz düşkünler, Karakuchi biraları çok meşhur.
- Yelpaze
Kağıt, kumaş, el işçiliği çeşit çeşit yelpazelerin memleketi burası. Kendileri de kullanmayı çok seviyor ve harika hediyelik oluyor.
Sırf yelpaze için mağazalar var mesela ben Asakusa da girdim böyle tatlı bir dükkana. Fakat fiyatlar pek makul değil haberiniz olsun.
Süs olarak eve koyulacak kadar narin ve süslüler. Fiyat olarak 2000 Yen'den (yaklaşık 20 USD) başlıyordu benim gördüklerim
Daha nice güzellik var alınabilecek, en iyi hediyelikleri Kyoto'da ki tapınakların girişinde, Nishiki Market civarındaki alışveriş caddelerinde, Tokyo/Asakusa'da ve 100 Yenci olarak bildiğimiz mağazalarda bulabilirsiniz.
Bu ucuzluk mağazalarının en çeşitli olanı Harajuku'da bulunan Daiso mağazası.
Shinkansen hızlı trenlerle yolculuk keyfi
Ryokan'da sadelik ve lüksün tadını çıkarma
Japon viskisi ve Sake yudumlamak
Sakura mevsiminde üzerinize kar gibi minicik yapraklar yağarken hanami pikniği yapmak
Kyoto'da Fushimi-Inari tapınağı, Miyajıma Adası-Itsukushima Kapısı ve Nara parkı gezi planlarına dahil etmek
Onsen de zaman geçirmek
Gyoen Park'taki tüm ağaç çeşitlerini izleyecek kadar yürüyüş yapmak
Sasaki Sadako'nun hikayesini ve Atom bombasının acısını hissedebilmek
Kaiten Restoranında Sushi yemek
Kobe'de dünyanın en pahalı ama lezzetli etinin tadına bakmak
Marketlerinde kaybolmak, ilginç malzemelerin içinden işinize yarar ürün bulmak
Daiso markette hediyeliklere boğulmak
Kyoto'da kimono kiralayıp tapınakları gezmek
47 Ronin filmini izleyip, Tokyo'ya gittiğinizde mezarını ziyaret etmek
Sumo Güreşi İzlemek
Klozetlerine oturmak ve dışarıdakiler duymasın diye susuz sifon sesini açmak :)
Filozoflar yolunda yürümek
Japonya Gezisi planlarken çok çalıştım, okumadığım blog, kitap, izlemediğim film kalmadı. Çok heyecanlıydım çünkü Japonya benim hayalimdi.
Ben hayalimi gerçekleştirdim umarım dileyen herkes aynı mutluluğu yaşasın.
Aklınıza takılan her soruyu yorum kısmına bırakabilirsiniz
Seyahatle Kalın
Sevgiler
Shabu shabu (İnce dilimlenmiş etlerin, yanında gelen kaynar suda pişirilmesi ile hazırlanıyor. Çeşitli karışım ve soslara batırılarak yeniyor)
Kobe Bifteği, dünyanın en pahalı eti sayılıyor |
Tokyoda o kadar çok restoran var ki, hesaplamalara göre her öğünü dışarıda yesek bile hepsini deneyebilmek için 90 yıla ihtiyacımız varmış. Tabi yeni açılanları da ilave edersek bu süre bile yetmeyebilir :)
Restoranlarda kısa kumaş bir perde var, eğer ki bu perde dışarıdaysa o restoranın açık olduğu anlaşılıyor.
Arkamdaki beyaz perdeye dikkat :) |
Çatal ve kaşığı Japonya'da unutuyoruz, bence gitmeden hazırlık yapmak da fayda var çünkü o yemekler çubuklarla yenecek başka seçenek yok.
Restoranların çoğunda İngilizce menü bulunmuyor ama telafi etmek için yemeklerin resimleri menülerde var. Bir de vitrinlerde her yemeğin plastik bir kopyası bulunuyor.
Gerçeklerinden ayırt etmek çok zor |
Bu plastik kopyalar Japonya'da bir sanat kolu, profesyonel aşçılar düzenliyor, boyama işlerini ise güzel sanat okulu öğrencileri yapıyor. Bakıp geçmeyin yani büyük bir emek var üzerinde.
Domuz sevmiyorsanız, anladıklarına emin olana kadar "No pork" demeniz gerekiyor, hem İngilizce anlamıyorlar genel olarak hem de yiyeceklerinde domuz kullanmayı çok seviyorlar.
Bir de Japonya'ya kadar gitmişken mutlaka tatmanız gereken bir lezzet var. Dünyanın en pahalı eti sayılan Kobe Bifteği. Hayvanları özel besliyorlar, her yemek sonrası masaj yapıp, gün boyu hazmı için arpa suyu içiriyorlar.
Bu sayede yağ etin üzerinde değil de içine işliyor, bunun yanında hiç kas oluşturmuyor. Bugüne kadar tattığım en yumuşak ve lezzetli etti kesinlikle.
200 Gram Kobe Bifteği; 50 USD :(
Yumurtaların büyük çoğunluğu pişmiş :) Her şeyin hazırı var yani :) |
Bu arada Japonya'da tüm musluk suları içilebiliyor.
Japon Festivalleri (Matsurileri)
1-3 Ocak: Yılbaşı
Şubat'ın ilk haftası: Sapporo Kar Festivali
3-4 Şubat: Setsubun
15-16 Şubat: Akita Yokote Kamakura Festivali
1-14 Mart: Nara Omizutori
3 Mart: Hina-Matsuri
8 Nisan: Hana-Matsuri
14-15 Nisan , 9-10 Ekim: Takayama Matsuri
15 Mayıs: Kyoto Aoi Matsuri
15 Mayıs'a en yakın hafta sonu: Tokyo Kanda Matsuri
Mayıs'ın 3.haftasonu: Tokyo Asakusa Sanja Matsuri (Tokyo'nun 3 büyük festivalinden biri)
7 Temmuz: Tanabata
1-15 Temmuz: Fukuoka Hakata GionYamasaka
13-15 Temmuz , 13-15 Ağustos: O-Bon
Temmuz Ayı boyunca: Kyoto Gion Matsuri
25 Temmuz: Osaka Tenjin Matsuri
2-7 Ağustos: Aomori Nebuta Matsuri
3-6 Ağustos: Akita Kanto Matsuri
12-15 Ağustos: Tokushima awa Odori
7-9 Ekim: Nagasaki Kunchi
22 Ekim: Kyoto Jidai Matsuri
15 Kasım: Shichi-Go-San
2-3 Aralık: Chichibu Yomatsuri
Japonlar çift sayıları sevmiyor, tek ve hatta asal sayıları kullanmaya çalışıyorlar. 4 rakamından da korkuyorlar çünkü onlara ölümü hatırlatıyormuş. Hastanelerde 4 rakamlı odalar da kimse kalmak istemiyormuş mesela :)
Japonya'dan Neler Alınabilir?
- Kozmetik
Dünyanın 4.büyük kozmetik firması Shiseido Japon malı. Alt markaları ile birlikte neredeyse sokak arası marketlerde bile binbir çeşit ürününü bulmak mümkün. Diğer ünlü markası ise Kose, kaliteli ve çok çeşitli.
Her türlü güzellik ürünü mevcut |
Bunun yanında tırnak bakımı ve süsü için birbirinden ilginç ve çeşitli ürün bulmak da mümkün.
Ben göz kremi, ruj, rengarenk far paleti, güneş kremi stoklarımı tamamladım bile.
- Anime Ürünleri
Özellikle Anime seven yakınlarınız varsa burası bir hediye cenneti, ben Akihabara da 7 katlı sırf anime satan mağazalara denk geldim, gözlerime inanamadım. Anahtarlıktan, postere, karakterden, resim çantasına kadar her şey vardı.
Çok şirin değiller mi sizce de ? |
Tırnak makasları |
Müstehcen Geyşa bardakları |
Bunun yanında tırnak makaslarının, cımbızların üzerinde, telefon kılıflarında, defterlerde, kalemlerde..vs de Anime görmek mümkün. Dedim ya hediyelik eşya cenneti Japonya diye.
- Çanta
Japonya halkı sırt çantası takmaya bayılıyor, neredeyse 10 kişiden 8'i sırt çantalı ve herkesinki aynı marka; Anello
İlk günler ay ne güzelmiş derken son günlere doğru kendimi, bu tatlı ve kullanışlı çantaları mağazalarda ararken buldum.
Yol kenarlarında bile satılıyor bu arada ama öğrendiğime göre Japonya bile olsa çakma olabiliyormuş o yüzden Google amcanın yönlendirmesiyle Shinjuku da MyLord AVM'nin 4.katında aldım soluğu
Sol alttaki turunculuyu aldım, yaklaşık 45 USD |
Üst kısmı sert olduğu için çantayı açınca kocaman bir valiz gibi oluyor içi, aradığınızı bulmak inanılmaz kolay ve hacmi beklenmeyecek kadar geniş. Renk skalası da çok geniş, en çok tercih edileni mavi-krem-kırmızı karışık olanıydı ama benim gönlüm turuncuya kaydı :)
Bu çantalardan başka, özellikle Kyoto ve Asakusa'da karşımıza çıkan heybeler de inanılmaz tatlıydı.
- Teknoloji
Telefondan, daha önce hiç görmediğim telefon kılıflarına, pirinç tencerelerinden, fotoğraf makinalarına kadar Japonlar inanılmaz başarılı.
Özellikle Akihabara nın neredeyse tamamı bu tür mağazalara ayrılmış durumda fakat almak için bazı noktalara dikkat etmek gerekli.
Çünkü büyük bir çoğunluğu sadece Japon sistemlerine uyumlu yani başka ülkede çalışmıyor. Çalışanları da Singapur'dan getirildiği için fiyat olarak makul değil.
Akihabara |
Akihabara'da özellikle Sega gibi çok katlı ve birden çok binadan oluşan oyun mağazaları da var, eğer meraklısı iseniz sizi baştan çıkaracaktır haberiniz olsun.
- Chopstick
Bu çubuklar Japonya'da ayrı bir sektör, özellikle chopstick satan mağazalar göreceksiniz çoğu yerde. Ben Nishiki Market ve Asakusa'da denk geldim gözlerime inanamadım.
El işçiliği olan, özel kutularında satılanların fiyatlarının bir sınırı yok ama basit bir stick i 100 yene bulabileceğiniz yerler de var tabi.
Japonlar Hashi diyor bu çubuklara |
Hashi mağazası |
Özel bir hediye düşünüyorsanız, taşlı, oymalı olan bir çift chopstick'i bence beğenmeyen çıkmayacaktır.
- Magnet - Kartpostal
Japonya'ya gideceğinizi duyan herkesin sizden en azından bir kartpostal ve magnet isteyeceği kesin. Kartpostalların el işçiliği olanları gerçekten çok güzel.
Yaklaşık 4 USD |
Magnetlerin hepsi Japon kültürünü yansıtacak objeler yada animelerden oluşuyor, fakat fiyat olarak 350-400 yen den başlıyor. Yani en basit magnetin fiyatı 3,5-4 USD :(
- Kimono
İşte beni kalbimden vuran rengarenk, rüya gibi kıyafetler. Kimonolar hala Japonya'daki kadınlar ve Geyşalar arasında kullanılıyor, bunun yanında turistlerin neredeyse tamamı da özellikle Kyoto'ya gelince kimono kiralıyor yada alıyor.
Listede yazan tüm ürünleri seçiyorsunuz, 5.000 Yen 1 günlük kirası |
Gion bölgesinde etrafınızdaki herkesin, erkekli kadınlı kimono ile dolaştığını düşünün, ister istemez canınız çekiyor. O kadar güzeller ki zaten.
Filozof Yolu |
Bir günlük kiralama ücreti tam takım 3000 yenden başlıyor, kiraladığınız kimononun cinsine göre 10000 yenden fazlaya kadar çıkabiliyor.
Satın almak isterseniz mağazanın birinde takım olarak 5 bin TL ye görmüştüm, daha uygunlarını hediyelik eşya satan mağazalarda bulabilirsiniz.
Ben gitmeden Ali Express den 180 TL vererek aldım kimonomu (tabii gidene kadar kargo yetişmedi), bu da bir seçenek haberiniz olsun :)
- Yeşil Çay
Japonların en sevdiği içecek yeşil çay. Hatta sadece içmeyi değil, her türlü yiyeceğe koymayı da seviyorlar. Dondurma, tatlı, hatta yemekler de bile kullanılıyor.
Bu ülkede yeşil gördüğünüz her şeyin içinde yeşil çay var, antep fıstığı sanmayın sakın :) Özellikle dondurmasını mutlaka denemelisiniz, Arman, çikolatalıdan başka yemezken tüm gezi boyunca yeşil dondurma istedi bizden.
Yeşil çayı almak isterseniz, toz halini daha çok bulacaksınız ama bence ya tekli poşet olanından yada demlemek için taneli olanını alın.
- Çikolata, Tatlı
Yeşil çaylı tatlıları için özel mağazalar var burada, bunun yanında özellikle de Hiroşima da her dükkanda çiçek şeklinde tatlılar göreceksiniz. Miyajima adasında doğan bu tatlının adı; Manju.
Yumuşak pirinç hamurundan kekin arasına ezilmiş siyah soya fasülyesi konduğunu düşünün işte bu. Hiç mi koyacak şey yokmuş acaba derken buluyorum kendimi.
Koparınca uzayan bu lezzet bana pek uymasa da yer gök Manju kutuları ile dolu. Denenmesi gereken bir lezzet.
Dondurmaları böyle uzun ve çok leziz |
Bir diğer Japonya ya özgü tatlı ise Tokyo Banana. Muz şeklindeki kekin arasında muzlu puding gibi bir tatlı var. Hafif ve lezzetli, 8 li kutusu havaalanında 953 Yendi. Tatmadan dönmeyin :)
Bunun haricinde AVM lerin genelde alt katları yiyecek bölümü oluyor, hatta bazılarında koca bir katı tatlıya ayırıyorlar.
Orada göreceğiniz tatlılar ağzınızı açık bırakacak türden. Özellikle çilekli tartlalarına bayıldım. Aralarında gezerken kendimi kaybettim hatta. Göz atmadan dönmeyin.
Bu arada aldığınız her şeyi o kadar özenli paketliyorlar ki insan bozmaya kıyamıyor.
1 Adet Kuruvasan çantam :) |
Mesela bir kuruvasan aldım, ince pakete koydular yetmedi onu da karton bir kutunun içine koyup verdiler. Mücevher aldım sanki.
Bu paketleme olayını aldığınız her üründe görmek mümkün, bu onlar için, size verdikleri önemin bir göstergesi :)
Japon markası olan Kit-Kat çikolatalarının ise her çeşidini bulabilirsiniz, özellikle yeşil çaylı olan herkesin elinde.
Restoranların girişindeki makinalardan seçim yapıp para ödüyorsunuz, kasa yok |
- İçki
Japonya'da viski üretildiğini duyunca çok şaşırmıştım, tabii Japon ne yaparsa güzel yapar viski konusunda da hünerini göstermiş, İskoç viskileri ile yarışıyormuş kendisi.
Yamazaki marka bulabilirseniz mutlaka alın derim, biz onlarca market gezmemize rağmen bulamadık ne yazık ki, çünkü gelen turistler hepsini topluyorlar.
Bir diğer leziz viskisi; Mizunara, Japon meşesi fıçılarında olgunlaşan, sıralamada ilk 5 e giren, sekizgen şişesi ile Hibiki.
Bunun yanında Japonya'nın asıl ünlü içkisi Sake yani pirinç rakısı. Kesinlikle bu adamlar pirinçle aşk yaşıyorlar. İş çıkışlarında, arkadaş buluşmalarında, restoranları olan İzakayalar da mutlaka sakeleri eşlik ediyor kendilerine.
Bu arada biraya da inanılmaz düşkünler, Karakuchi biraları çok meşhur.
- Yelpaze
Kağıt, kumaş, el işçiliği çeşit çeşit yelpazelerin memleketi burası. Kendileri de kullanmayı çok seviyor ve harika hediyelik oluyor.
Sırf yelpaze için mağazalar var mesela ben Asakusa da girdim böyle tatlı bir dükkana. Fakat fiyatlar pek makul değil haberiniz olsun.
Süs olarak eve koyulacak kadar narin ve süslüler. Fiyat olarak 2000 Yen'den (yaklaşık 20 USD) başlıyordu benim gördüklerim
Daha nice güzellik var alınabilecek, en iyi hediyelikleri Kyoto'da ki tapınakların girişinde, Nishiki Market civarındaki alışveriş caddelerinde, Tokyo/Asakusa'da ve 100 Yenci olarak bildiğimiz mağazalarda bulabilirsiniz.
Bu ucuzluk mağazalarının en çeşitli olanı Harajuku'da bulunan Daiso mağazası.
Bavula koyup getirmeyi bile düşündüm :) |
Japonya'da Mutlaka
Ryokan'da sadelik ve lüksün tadını çıkarma
Japon viskisi ve Sake yudumlamak
Sakura mevsiminde üzerinize kar gibi minicik yapraklar yağarken hanami pikniği yapmak
Kyoto'da Fushimi-Inari tapınağı, Miyajıma Adası-Itsukushima Kapısı ve Nara parkı gezi planlarına dahil etmek
Onsen de zaman geçirmek
Gyoen Park'taki tüm ağaç çeşitlerini izleyecek kadar yürüyüş yapmak
Sasaki Sadako'nun hikayesini ve Atom bombasının acısını hissedebilmek
Otobüs durakları, otobüs yaklaştıkça ok öne geliyor |
Kaiten Restoranında Sushi yemek
Kobe'de dünyanın en pahalı ama lezzetli etinin tadına bakmak
Marketlerinde kaybolmak, ilginç malzemelerin içinden işinize yarar ürün bulmak
Daiso markette hediyeliklere boğulmak
Kyoto'da kimono kiralayıp tapınakları gezmek
47 Ronin filmini izleyip, Tokyo'ya gittiğinizde mezarını ziyaret etmek
Sumo Güreşi İzlemek
Klozetlerine oturmak ve dışarıdakiler duymasın diye susuz sifon sesini açmak :)
Filozoflar yolunda yürümek
Bu resmimiz Milliyet Gazetesinde yayınlandı |
Japonya Gezisi planlarken çok çalıştım, okumadığım blog, kitap, izlemediğim film kalmadı. Çok heyecanlıydım çünkü Japonya benim hayalimdi.
Ben hayalimi gerçekleştirdim umarım dileyen herkes aynı mutluluğu yaşasın.
Aklınıza takılan her soruyu yorum kısmına bırakabilirsiniz
Seyahatle Kalın
Sevgiler
İlginizi Çekebilecek Diğer Yazılar
- ADATEPE KÖYÜ / KAZDAĞLARI GEZİSİ
- AYVALIK'A GİTMEK İÇİN 10 HARİKA NEDEN
- Almanya / Heidelberg
- Almanya / Heidelberg-Frankfurt
- Almanya / Schillingsfürst - Feuchtwangen
- Almanya / Wertheim - Würzburg
- Almanya Gezisi / Rothenburg
- Antik Zeytin Hotel - Bodrum
- BADEMLİ - DİKİLİ / FAME BEACH
- BALKANLAR TURU İÇİN NASIL PLAN YAPILIR - Yeni !!
- BERGAMA ASKLEPİON GEZİSİ
- Bebek ile Tatil Nasıl Geçer ???
- Divan Palmira Otel - Bodrum
- Doğanbey (Domatia) Rum Köyü
- Dünyanın en küçük ülkesi; VATİKAN
- EJDERHA MAĞARALARI (Drach Caves) / MALLORCA
- EN GÜZEL PİKNİK ALANLARI
- Ege'de Çok Bilinmeyen 30 Gezilecek Yer
- FETHİYE GEZİ REHBERİ
- Fethiye'de adrenalin dolu bir tatil için 5 öneri
- GAZİANTEP GEZİ REHBERİ
- GEZİMANYA SÖYLEŞİM...
- Güzeller güzeli; Mordoğan-Karaburun
- HATAY GEZİ REHBERİ
- KAHVALTI MEKANLARI - PART 4
- KAYRA BEACH / DİKİLİ
- KIBRIS (Cyprus) ADASI GEZİLECEK YERLER
- Kirazlı Köyü / Hafta Sonu Kaçamağı
- MALLORCA GEZİ NOTLARI - 1.BÖLÜM
- MALLORCA GEZİ NOTLARI - 2.BÖLÜM
- MALLORCA GEZİ NOTLARI - 3.BÖLÜM
- MALLORCA İÇİN HAZIRLIKLAR...
- MAYORKA GEZİ REHBERİ
- MAYORKA NIN EN GÜZEL PLAJLARI
- MOSTAR GEZİ REHBERİ - Yeni !!
- Midilli (Lesbos) Adası Gezi Rehberi
- MİDİLLİ GEZİSİ - 1.BÖLÜM
- MİDİLLİ GEZİSİ - 2.BÖLÜM
- MİDİLLİ GEZİSİ - 3.BÖLÜM
- MİDİLLİ GEZİSİ - 4.BÖLÜM
- MİDİLLİ'DE YAZ - 1.Bölüm
- MİDİLLİ'DE YAZ - 2.Bölüm
- MİDİLLİ'DE YAZ - 3.Bölüm
- MİDİLLİ'DE YAZ - 4.Bölüm
- OCTOBERFEST !!!
- OHAL Nedir? Bizleri Nasıl Etkileyecek?
- Palamutbükü-Datça / 2014
- Phuket / Tayland Gezi Rehberi
- ROMA'yı Keşfetmeye Hazır Mısın?
- ROMANTİK YOL / ALMANYA GEZİ REHBERİ
- SAKIZ (Chios) ADASI PLAJLARI
- SAKIZ ADASI (Chios) GEZİSİ - 1.BÖLÜM
- SAKIZ ADASI (Chios) GEZİSİ - 2.BÖLÜM
- SAMOS (SİSAM) ADASI GEZİ REHBERİ
- SEYREK - HOBİ PARK
- Sevgili Günlük / Almanya'ya doğru
- Sevgilimin Doğum Günü / 2014
- Sutüven Şelalesi / Hasanboğuldu
- SİNGAPUR GEZİLECEK YERLER REHBERİ
- SİNGAPUR İÇİN AYRINTILI GEZİ REHBERİ
- Taşlaşmış Şehrin laneti; POMPEI
- Teos Park-Sığacık/Seferihisar
- Türkiye'nin En Büyük Uçak Restoranı
- UCUZ UÇAK BİLETİ NASIL ALINIR - Yeni !!
- Urla'yı 7 geçe; ÖZBEK KÖYÜ
- Yunanistan Vizesi Hakkında Herşey
- YÖRÜK MÜZESİ / FETHİYE
- ÇOCUKLA / BEBEKLE SEYAHAT REHBERİ - Yeni !!
- ÖZLEM'İN DOĞUM GÜNÜ / 2014
- İTALYA GEZİSİ - SİENA / Palio Yarışları
- İTALYA GEZİSİ / CENOVA
- İTALYA GEZİSİ / FLORANSA
- İTALYA GEZİSİ / MİLANO
- İTALYA GEZİSİ / PİSA KULESİ
- İTALYA GEZİSİ / San Gimignano - Orvieto
- İTALYA GEZİSİ / VENEDİK
- İtalya İçin Ayrıntılı Gezi Rehberi
- İtalya'nın serseri çocuğu; Napoli
- İzmir'in Meşhur Köyü; KOZBEYL
Yazını keyifle okudum, harika bir anlatım olmuş
YanıtlaSilSevgiler
Çok teşekkür ederim çok mutlu oldum beğenmemize 😍
SilYine akıcı bir üslupla yazdığınız yazınız çok güzel ve bilgilendirici olmuş, yüreğinize emeğinize sağlık ,ayrıca kimonolarınız da çok yakışmış :)))sağlıcakla kalın
YanıtlaSilNe tatlısınız çok teşekkür ederim
Silyazınızın tamamını okuyamadım atlayarak okudum ve resimlere baktım ama anladığım kadarıyla çok güzel bir gezi olmuş,tadını çıkarmışsınız kimono olayı falan çok iyi.ayrıca çocuğunuz çok tatlı maşallah bayıldım hele o sükunet fotosundaki masum hali çok şeker.anladığım kadarıyla 5000 dolar gibi bir fiyat tutmuş geziniz.kaç gün kaldınız orada acaba.bence pahalı gibi gözükse de aslında değil çünkü biz 1 hafta hollanda ve paris disleyland(3 gün hollanda-4 gün paris) gezimiz için toplamda 15 bin tl harcadık.sizin de 22 bin falan ama japonya uzaklığı ve pahalılığı düşünülürse aslında bence makul bir fiyat.sanırım en büyük harcama kalemi yeme içme ve konaklamaya gidiyor.bir de dikkatimi çekti de o küçücük biblolar bile 2000 yen yani 18.5 dolar sanırım, çok pahalı geldi bana.el emeği olduğu için galiba ama yine de çok pahalı.magnet konusunda maalesef avrupada da öyle en beğenmediğin magnet 1,5-2 euro biraz güzelleri 3-4 euro falandı pariste de.gerçi bize göre pahalı tabi aslında,ne de olsa euro aldı başını gitti 5 tl yi aştı ve biz gitgide fakirleşiyoruz farkında olmadan.örnek olarak biz eylülde gittiğimizde 4.20 idi euro düşünün 7-8 ay olmuş,şimdi gitseydik 18 bin tl ödeyecektik aynı gezi için.bir de merak ettim japonlar genel olarak kibarlar mı denildiği gibi yoksa suratsız ve kabalar mı,giyim kuşam olarak ta özellikle gençlerinin amerikalılara özendiğini ve öyle giyindiğini falan duymuştum ve bu hayranlıkları beni çok şaşırtmıştı.ne de olsa 2. dünya savaşında düşmandılar ve baya kayıpları olmuştu diye biliyorum(hiroşima-nagazakiyi söylemiyorum bile)yazınızı sakin kafayla tekrar okuycam mutlu geziler
YanıtlaSil