Yollarda Hayat Var...: MALLORCA GEZİ NOTLARI

Yeryüzündeki cennet ada Mallorca'ya uçuyoruz bugün, İzmir'den Münih aktarması yaptık ve bir gece burada konakladık,
bu sabah da uzun zamandır hayallerimizi süsleyen, turkuaz suları ve bembeyaz kumsalları ile aklımızı başımızdan alan Mallorca'ya doğru otelden ayrılıyoruz.

Mallorca'ya nasıl gidilir, vize lazım mı, neler alınır, uçak, otel, araba rezervasyonları nasıl yapılır, nereden başlamalıyım gibi sorularınız için Mallorca İçin Hazırlıklar yazımı okuyabilirsiniz.

Kat kat giyinip, yorganın altında bile üşüdüğümüz "NH Otel'e bir daha gidersem her sabah yataktan aşağı düşeyim inşallah, bi akıllanmadım, konaklama şu otelde arkadaş" diye söylenerek ayrılıyorum Almanya'dan.

Havaalanında kapıya doğru yürürken bir anda modum düşüyor, ufak bir ada sonuçta, bu kadar eziyete ve paraya değer mi, keşke Sakız Adasında biraz daha kalsaydık diye kafam bulansa da pencereden uçsuz bucaksız adayı görünce ağzım açık kalıyor. Git git bitmiyor, o an kalbim pıtı pıtı atmakta, hemen uçaktan inip denize gireyim derdindeyim.

Sadece ada mı, bir de havaalanını görün, zaten Avrupa'nın en büyüklerinden bir tanesiymiş burası, yürü yürü bitiremiyoruz. Arman kucakta, bizim elimizde valizler Avis'e geliyoruz en sonunda. Danışmadaki Maria çok tatlı dilli ve yardımsever. Bize adada nereleri gezmeli diye harita üzerinden uzunca önerilerde bulunuyor.

Pek hoşumuza gidiyor, aslında biraz önce bizden önceki müşteri fazla kaldı diye sevgili mırın kırın ediyordu, bak kendine gelince nasıl güzel oluyor değil mi.

Arabayı almak için otoparkına yürümek zorundayız, bu arada Arman'dan da buram buram kokular yükselmekte. Off ya ne yiyorsun sen böyle, burnum düştü.

Arabamız hazır, çocuk koltuğunu internet üzerinden kiralamıştık diye rahatız ama o da ne görevli yerde duran, üstüste atılmış 3-5 koltuğu işaret ediyor, oradan alın bir tane!

Markalarını hiç bilmiyorum, nasıl takılır konusu ise muamma. Valla koltuk işte ne kadar zor olabilir ki demeyin pek bir zıngıltılı bunlar.

Sevgili, yardım istiyor görevliden, bizim işimiz değil cevabını alınca acayip stres tabii. Ya bi el atın dediyse de nafile, baktım gerginlik çıkacak kafama göre geçiriyorum kemeri koltuğa, çok güvenli olduğunu düşünmüyorum ama hayallerimdeki tatile gerilerek başlamak istemiyorum sonuç olarak. İlk dakikadan bizi strese sokan Avis çalışanları, alacağınız olsun.

Citroen Picasso, gıcır gıcır, geniş, ferah ve mis gibi kokuyor, yani kokuyor-du, Arman'ın altını değiştirinceye kadar.

Navigasyon var araçta tamam ee peki nasıl ayarlayacağız. Bir türlü beceremiyorum. Yahu her şey üst üste mi gelir arkadaş, gidiyoruz gidiyoruz yine havaalanındayız. Kötü şans bırak artık yakamızı, karnımız aç, hem benim denize de girmem lazım.

Geçen geldiğimizde Almanya'da da böyle kalmıştık. Navigasyon oteli bulamamıştı, sorduğumuz adam daha 100 Km var demişti, oteli aradık ulaşamadık, internet de yoktu. En iyisi arabada yatalım derken offline booking e bağlanıp otelin koordinatlarını navigasyona girmiş ve yırtmıştık. Sizin de aklınızda olsun işe yarıyor

Eee şimdi ne olacak, en üste Mallorca değil Palma yazdık kabul etti, bu arada hava karardı, önce stres olalım dedik ama 3.kez havaalanına çıkınca bizi bir gülme aldı. Arkada Arman bağlanmak istemiyor diye bas bas ağlıyor biz kahkahalarla gülüyoruz.

Bir de bizim oteli bulmuyor ne hikmetse, o zaman madem Palma'yı buldu oraya gidelim diyoruz, vardır bir hikmeti di mi ama :) Valla Alcudia'yı bulsa oraya giderim, sonuçta bir yere çıkalım da.

Madem merkeze geldik, benim deniz hayalim güme gitti, bari karnımızı doyuralım. Resimde karşıda gördüğünüz kiliseyi geçin, ışıklara gelince sağa doğru dönüp yolu takip edin. Burada bir yeraltı otoparkı var, hem eski şehir hem de marina yürüme mesafesinde. Eski şehir için kalabalığı takip etseniz yeter, bulmak pek de zor olmuyor.

Burası trafiğe kapalı, etrafında cafe ve restoranlar var, ağaçlar, müzikler tam bize göre yani, o an burnumuzun üzerine bir damla düşüyor. Yağmur mu yok canım şaka olmalı bu :)

Sorun yok içeride otururuz :)

Yakışıklı İspanyol bir garsonumuz var, biraz şaşkın ama ilgili. Arman'a hemen bir patates çorbası yaptırıyor, bebek için en uygun bu varmış, biz de Sezar salata ve tavuk yiyoruz. Gayet de lezzetli. Denize ilk gün giremesek de çok keyifliyiz, geldik işte önümüzde upuzun bir hafta var.

Arabaya binip otele gidiyoruz demek isterdim, fakat maalesef yine olmuyor, en azından çabalıyoruz. Navigasyon abi, yapma etme ne olur diye yalvarıp, tok kafayla kendisi ile ilgilenince sanki biraz yaklaştırıyor bizi. Aslında o kadar basit ki yerimiz, ama dönüp duruyoruz etrafında. Valla ağlanacak halimize gülüyoruz diyelim biz ona.

Mallorca'da, Hellios Otel de konaklıyoruz, 3 yıldızlı fakat 4 yıldız ayarında. Deniz ile arasında sadece bir otel var. Perdeyi açıp manzaraya bakıyorum, ohh be tatil budur işte.

Aslında marinadaki otellerden birinde konaklayacaktık, son dakikaya kadar o rezervasyonumu da iptal ettirmemiştim, fakat orada otopark bulmak sıkıntı, otelin otoparkı 19 Euro, kahvaltı da kişi başı 15 Euro. Fazladan bütçeyi sarsmayalım diye, tavsiye üzerine buraya geldik.

Otelimizin manzarası

Bu otelde kahvaltı bol, çeşitli ve ücretsiz, otoparkı da var. Manzara da fena sayılmaz, odalar her gün temizleniyor.

Önünde upuzun sahili ile Can Pastilla yer alıyor. Yani şöyle ki, kapısının önünden denize girebilirsiniz, peki biz girebildik mi hayır ! Niye çünkü devamlı yeni plajlar keşfedip, bu nasılsa elde var bir dedik.

Sonuç önünde plajı olsun diye oteli seçip, ayağımızı sokamadan geri döndük efendim. Ama birbirinden güzel koylar keşfettik bu da bir şey tabii:)

Bu arada plaj çok büyük fakat sıradan, adanın turkuaz renkli, bembeyaz kumlu plajlarından bolca bahsedeceğim, ilk resimden modunuz düşmesin Mallorca'nın denizi bu mudur diye :)

Otel için son olarak şunu söylemek istiyorum, ne kadar memnun ayrılsak da keşke Costa Azul'da kalsaydık diye de içimizden geçmedi değil hani. Merkeze her gün araçla gel git zor oldu, bir de marinanın o muhteşem manzarası kaçırılmazmış. Hele ki Hard Rock Cafenin bu kadar yakın olması üstüne tuzu biberi oldu :)

Costa Azul Otelin manzarası

Gecenin bir körü olmuş, biz uyuyakalan Arman ile odadayız, ışıkları açmadan nasıl giyindik yattık uyuduk, hiç anlatmamayım çocuğu olan gezginler iyi bilir bunu. Şimdilik iyi geceler, asıl Mallorca bir sonraki bölümde, ooo ne koylar keşfettik bir bilseniz :)

Yeni yazıya kadar kendinize iyi bakın, seyahatle kalın,

Sevgiler,

İlginizi çekebilecek diğer yazılar;

8 yorum:

Nesrin8 Aralık 2016 23:22
Ne güzel bir tatil , bende mallorca ya bir kaç kere gittim , calaratjada diye bir adasına gittiğine de ballaman diye adasına .. deniz kum çok güzel . Ben calaratjadayı çok çok daha sevdim .
YanıtlaSil
Yanıtlar
Nesrin9 Aralık 2016 09:00
Aslında merkezi olan Palma'yı da çok gezmek isterdim ama ben Arkadaş grubuyla gittiğim için bizimkiler hep deniz kum eğlence istemişlerdi ondan dolayı kültürel geziler pek yapamadım hala da içimde kalır ;( kısmet bir daha ki sefere inşallah merakla bekliyorum yazınızı
YanıtlaSil
Yanıtlar
Yağmur & Serhat14 Aralık 2016 14:02
Özlemcim uzun zamandır yoktum özlemişim buraları ve özellikle yazılarını :) Mallorca'da gitmek istediğim yerlerin başında geliyor hoş liste bayağı uzun benim :)
Ellerine sağlık yine çok güzel bir yazı olmuş.
YanıtlaSil
Yanıtlar
Yollarda Hayat Var17 Aralık 2016 22:27
Aksilikler ustuste gelmis. Sevindim duzeldigine :)
YanıtlaSil
Yanıtlar