Yollarda Hayat Var...: ÇOCUKLA / BEBEKLE SEYAHAT REHBERİ

bebekle seyahat, bebeğe vize, çocukla seyahat, bebek pasaportu, online randevu, çocukla gezmek zor mu, bebek biletleri, uçakta bebek ağlarsa, çocuk oylamak, bebekle yurtdışı, kulakları basınç, bebek, çocuk, seyahat, kanguru kullanmak, yurtdışında bebek yemeği, ne yedirsem, bebekle hangi ülkeye, bebekle tatil, bebekli aile, çocukla tatilde, bebek ve tatil, bebekle asya, uzak rota

Bebekle yada çocukla seyahat için gerekli hazırlıklara, yemesinden içmesine, pasaportundan, uçuş bilgilerine ve rahat gezmenin
tüyolarına kadar dolu dolu bir rehber hazırladım.

Arman 2 yaşında 10.ülkesini, yurtiçinde ise onlarca şehri gördüğüne göre çocukla gezmek konusunda yeterince tecrübe edindiğime inanıyorum.

İyisini kötüsünü, keyifli bir gezi için gerekli ayrıntıları, bebek yada çocukla ilgili aklıma gelen her şeyi yazmaya çalıştım. Umarım "acaba mı" diyen tüm ebeveynlere yardımcı olabilir :)

Gezmeyi seven her ailenin hamilelikte aklına gelen sorudur "çocuğum olunca eve mi kapanacağım"

Çünkü etrafınızda en aklı başında gördüğünüz insanlar bile "yemeği, uyku düzeni bozuluyor" diye rahat etmek için, evde olmanın daha iyi olacağından bahsedecek, "unut artık o günleri" diye, umutlarınızı ayağının altına alıp çiğneyecektir. Bana öyle oldu en azından :)

Zaten daha başımıza neler geleceğini bilmediğimiz, her şeyin muallakta olduğu, her tür duyguyu maksimumda yaşadığımız bir dönemdeyiz, artııı özellikle annelere! kötümserlik yüklemeye bayılan da bir milletiz.

"Sen daha dur, bu daha iyi günlerin" cümlesini duymayan anne var mıdır aramızda bilmiyorum :)

Şimdi öncelikle ilk yapacağımız şey, kulaklarımızı tüm bu olumsuzluklara tıkamak olacak. Kendi yaptığının doğru olduğunu kabul ettirmek isteyen tüm ebeveynleri etrafımızdan uzaklaştıracağız

Biz ve sosyal medyada karşılaşacağınız birçok ebeveyn, hayatının en unutulmaz anılarını biriktiriyor bebeği ile, neden siz de yapamayasınız ? Sonuçta gezebilen ailelerin 3 kulağı, 5 bacağı yok (Kendime genelde böyle gaz veririm de)

Bu yazıda; çocukla yada bebekle çıkılacak bir seyahat için gerekli hazırlıkları, bilgileri ve püf noktalarını elimden geldiğince paylaşıyor olacağım.

Rothenburg ob der Tauber

Öncelikle şunu unutmayın, o mis kokulu arkadaş, size uyum sağlamaya hazır. Evde düzeni bozulmasın diye, bir ev kuşu yetiştirmek de, minik bir gezgin olarak sahalara çıkarmak da sizin elinizde.

Yanlış anlaşılmak istemem herkes gezince mutlu olacak diye bir kural yok, yada "doğrusu bu" demiyorum, tamamen bir tercih meselesi ama bu yazıyı okumaya başladığınıza göre gidişat o yönde diye düşünüyorum :)

0-24 Aylık bir Bebekle Gezmek Zor mu?

Bu konu ile ilgili şunu söyleyebilirim, çocuğunuzla belki de gezebileceğiniz en güzel zaman, bu dönem. Hele ki; emzirebildiğiniz bir bebeğiniz varsa!

Yurtdışında ne bulsam da yedirsem derdiniz yok. Ki yemek gerçekten sıkıntı olabiliyor bazı durumlarda. (Bu konuya birazdan değineceğim)

Dubrovnik :)

Uçaklarda 2 yaşına kadar çok minik bir ücrete seyahat edebilmesi ve oteller de ücretsiz konaklaması gibi maddi avantajları da cabası.

Ayaklanmaya başlayıp, 2 yaş sendromuna yakalanmadan gezebildiğiniz kadar gezin derim ben.

Arman ilk defa 5 aylıkken yurtdışına çıktı, herkes ayıplayan gözlerle baktıysa da, ben hayatımın en rahat tatillerinden birini yaşadım. Hem de Almanya'nın yağmuru ve soğuğuna rağmen, 10 gün karış karış Bavyera yı gezerek :)

Heidelberg

Unutmayın, bebeğinizin ilk temellerini atıyorsunuz, her an yanında olabildiğiniz, tüm ihtiyaçlarını giderdiğiniz için bebeğinizin sizin yanıbaşınızda mutsuz olması mümkün değil.

Siz de biraz rahatlayın, her şey yolunda. Bebeğinizle unutulmaz anılar biriktirmenin mutluluğunu yaşayın.

Bebekle / Çocukla Yurtdışı Seyahati Mümkün mü?

Yurtiçinde minik kaçamaklar yapmak kolay gözükse de, bazen yurtdışında gezmekten daha fazla sıkıntılı olabiliyor.

"Biz markete gidemiyoruz, siz nasıl yurtdışı gezisini göze alabildiniz? diye sorular alıyorum sosyal medyada genellikle.

Samos

Öncelikle, mesela AVM ler, gürültü, sıcak ve kalabalıktan dolayı çocukların pek de mutlu olmadığı yerler, bebeğiniz burada gezerken ağladı diye gözünüz korkmasın sakın.

Gerekli hazırlıkları yaptıysanız, uyku saatlerini ve yemek saatlerini kaçırmadığınız ve yanında olduğunuzu hissettiği sürece Yurtdışı gezileri çok keyifli oluyor.

0-24 ay boyunca masrafsız bir yol arkadaşınızın olması ise işin tamamen duygusal tarafı.

En Sıkıntısız Gezme Planı Nasıl Yapılır?

Biz izinlerimizde genellikle kısıtlı zamanda, ne kadar çok şey keşfedebilirim mantığı ile karışık, sıkışık, bol kilometreli planlar yapmaya alışkın olsak da, bebek yada çocuğunuzla en kolay gezme şekli;

Herhangi bir Avrupa ülkesine uçup, merkezde bir konaklama mekanı ayarlayıp (mümkünse ev kiralayarak) sabah bölüm bölüm şehri gezip, akşam yada ihtiyaç duydukça huzurlu evinize ulaşmak olacaktır.

Ev kiralamak için airbnb sitesini kullanabilir, yada Booking gibi otel rezervasyon sitelerinden; mutfağı olan otelleri tercih edebilirsiniz, böylece wc lavabosunda tabak, bardak yıkamaktan, yemeğinizi yatağın kenarındaki sehpada pişirmekten kurtulursunuz :)

Avrupayı yazmam da ki en önemli etken, uçuş süresinin kısa sürmesi. Bu şekilde basıncın bebeğinizin kulaklarını ne kadar etkilediğini de ölçmüş olursunuz, daha uzun seyahatler için önleminizi buna göre alabilirsiniz.

Avrupa dedim ama mesela Asya'da da bebek arabasını rahatça kullanabileceğiniz, yürüyerek şehri talan edebileceğiniz yerler mevcut Singapur gibi. Sadece uçuş süresi çok daha fazla olacaktır.

Yer seçiminizde önemli olan hijyenik, yolların rahat yürünebildiği, toplu taşımaya ulaşımın kolayca sağlanabildiği, metroda asansör yada yürüyen merdivenlerin bolca olduğu, merkezden çok uzaklaşmadan keşfedebileceğiniz bir yer olması.

Battaniyenin içinde kim var?

Bir de benim elim ayağım olan, çocuğun içinde M şeklinde durabildiği, ergonomik bir kanguru edinirseniz, mobil hale gelebilir, yürüyen merdivenlerden kolayca çıkabilir, koynunuzda duran sıcacık bebeğinizle daha huzurlu bir yolculuk yapabilirsiniz

Universal Studios

İlk defa yurtdışına çıkacaksanız ve gözünüzde büyütüyorsanız size tavsiyem böyle bir gezi planlamanız olacaktır. Bu şekilde bebekle yurtdışı korkunuzu bir çırpıda silebilirsiniz.

Çocukla Gezmek Kolay mı?

Şimdi instagram'da ki "moms" lar gibi "her şey toz pembe, prens yada prensesimle adeta balayı havasında" diye göz boyamaya yönelik söylemlerde bulunmayacağım elbette.

Siz de bunlara bakıp, yahu millet şıkır şıkır giyiniyor, çocuğu da ne uslu duruyor, benimki mi sadece bu kadar problemli, ben neden yapamıyorum diye hayıflanmayın lütfen.

Onlar bizden kolay arkadaşlık kuruyorlar, birbirlerinin dilini bilmeseler bile :)

Çünkü arka planda bir bakıcı, özel fotoğrafçı ve yardımcı ekibiyle geziyor büyük bir kısmı. Bakmayın porselen makyajıyla "bebeğimin her şeyi ile kendim ilgileniyorum" laflarına, çünkü bırakın diğer aktiviteleri sadece o makyajı yapmaya bile çoğunlukla zaman bulunmuyor gezerken :)

Eğer ihtiyacınız olan böyle bir şeyse bu kısmı okumayın, çünkü gerçekler bu kadar süslü değil ne yazık ki.

Çocukla evde bile yaşadığımız sıkıntılar varken, gezerken hepsinin uçup gitmesini beklemek, biseksüelim diyen Elif Şafak'ın, milletimiz tarafından, O'nun hayatı bizi ilgilendirmez diye, sineye basılmasını beklemeye benziyor :O

Yazının başında da bahsettiğim gibi bebeklik döneminde (bizler daha fazla gözümüzde büyütsek de) bakımı daha kolay oluyor. Altını kontrol et, temizle, memesini yada mamasını eksik etme.

Biz gezeceğimiz saatleri Arman'ın uyku saatlerine denk getiriyoruz, karnını doyurup kanguruya koyduk mu tüm şehri alt üst edebiliriz, en az 2 saat koynumda uyurken istediğimizi yapabiliyoruz, buna, tepesinden damlata damlata yemeğimizi yemek de dahil :) (Kafasının üzerine peçete koymayı unutmamak lazım)

Bebekle yolculukta en sıkıcı şey, uçakta kulaklarının basınca maruz kalması, bu durumda en iyi çözüm emzirmek, mama yedirmek yada su içirmek.

Asıl 2 yaşından sonra, çocukluğun ergenliği sayılan dönem geliyor, ben yemem, ben istemem diye ayak diretmeye ve annelerin sabrıyla oynamaya başlıyorlar :) Yürümek istemiyor, sıkıldım diyor gibi etkilerle iş biraz karışıyor.

Phuket'te ki Ladyboy lar, Arman şok geçiriyor :)

Bunun için de onun eğleneceği şeyleri de programa dahil etmek, onun da sizin yol arkadaşınız olduğunu unutmamak gerekiyor.

Biz mutlaka parkları ve oyuncakçıları geziye dahil ediyoruz, sonuçta O bir birey, çanta değil. Yanınızda taşınmak için değil, birlikte zaman geçirmek için var.

Her şey toz pembe olmasa da, birlikte geçirilen güzel anlar hepsine değiyor, biraz sabır gerekiyor sadece :)

Yanımıza Almamız Gerekenler?

Hayatımda hiçbir zaman, sadece sırt çantasıyla seyahat edememiş biri olsam, bir bavul çizmeyi yanımda taşımayı göze alsam da, çocuktan sonra, hiç bu kadar çok valizle de (Hem de kendime ait olanları azaltmama rağmen) seyahat etmemiştim :)

Singapur gezisi valizlerimiz :)

Artık gezilere genelde sevgilimle ikimiz bir bavula sığarak, diğer bavulu Arman'a ayırarak çıkıyoruz. Tabii bunun yanında bebek eşyaları acil durum çantamız ve bir de yemek için sırt çantamız her daim yanımızda.

Bazı yerler için ise (aktarmalarda çok bekleyeceksek mesela) ayrıca bir oyuncak çantası da taşıyoruz .

Havaalanında mutfağı kurduk :)

** Siz hocanın dediğini yapın yaptığını yapmayın, yukarıda paylaştığım resimdeki kadar bavulla yola çıkmayın :)

Mesela 10 gün geziye gideceksek o kadar bez ve ıslak mendil taşıyorduk yanımızda bir ara, siz bu hataya düşmeyin sakın.

Sadece yolculukta ve ilk gün idare edecek kadar yanınıza alın, sonra yurtdışındaki marketlerden tedarik edersiniz, yük etmezsiniz kendinize böylelikle.

*Bir de 10 gün yetecek kadar yemeğini binbir uğraşla konserve olarak hazırlayarak yanıma almıştım, bu yöntemi kullanan bir çok Gezgin olmasına rağmen, benim bavulları sanırım fazlaca hırpaladıklarından dolayı, kavanozların kapakları açılmış, bazıları bozulmuştu.

Gerisi de içime sinmediğinden çöpü boyladı. Tam bir fiyaskoydu.

Düşünün kavanozların ve yemeklerin toplam ağırlığı tam 7 kg tutuyordu. İlk denemem başarısız olunca bir daha cesaret edemedim ve tencere-ocak taşımaya başladım yanımda.

Belki siz kısa geziler için bu konserve yöntemini kullanabilirsiniz.

Yedek Kıyafet

Çünkü gezerken kanguruda yada bebek arabasında terliyorlar, altına kaçırıyorlar diye günde 3-4 kere komple üst baş değiştirdiğimiz oluyor.

Bunun yanında dışarısı soğuk diye kat kat giydirmişken, içerileri sıcak oluyor, tabii Singapur da mesela tam tersi oldu, dışarısı alev alev, içerisi buzhane gibiydi.

Bunlar için her daim çantamızda yedek kıyafetimiz bulunuyor.

İlaçlar

Geziye gitmeden önce doktorumuza danışıp yanımıza almamız gereken ilaçların listesini tedarik ediyoruz biz, her daim.

Bu arada ilaçları, gezide bile olsak yine de doktorumuza danışmadan kullanmıyoruz, bu önemli!

*Yanımıza aldığımız ilaçlar genelde, düzenli aldığı ilaçların (demir damlası, D vitamini ..vs) yanısıra özellikle yurtdışı için ağrı kesici, ateş düşürücü şurup, ateşi kesemezsek diye daha kuvvetli bir ateş düşürücü, antibiyotik, bağırsakların bozulmasına karşı probiyotik, mürver şurubu oluyor.

Ben gezmeyi çok seviyorum :)

*Çünkü yurtdışında eczaneden elinizi kolunuzu sallayarak, reçetesiz ilaç almak pek mümkün değil, ki zaten oraya hakim de değilsiniz, eliniz ayağınıza dolaşmasın istiyorsanız hazırlıklı gitmek büyük önem taşıyor.

*Bu arada planınızı 2 yaşına kadar, aşı takvimine göre ayarlamanız da çok önemli. Mümkünse aşıdan hemen sonrası için bir plan yapmamak lazım. Çünkü vücudu tepki gösterip ateşlenebilir yada bolca mızmızlık yapabilir.

*2 yaşından sonra güneş kremini de çantaya atmak gerekli (2 yaşına kadar fiziksel koruma öneriyor doktorlar, yani güneşe direkt maruz kalmayacak alanlarda bulunmalı)

Hastayken elimizden düşmedi

*Bu arada olmazsa olmazımız ateş ölçer. Biz alından temaslı/temassız ölçüm yapabilen bir ateş ölçer kullanıyoruz. Hastayken mızmız olan çocuklar için temassız olması kurtarıcı oluyor.

Cihazı, doktor kontrollerine de götürüp, sağlıklı ölçüm yapıp yapmadığını da kontrol etmeyi ihmal etmiyorum.

Tatilde diş ağrısı çekmek isimli çalışma

Yiyecek

İşte anaların en büyük derdi :)

*Eğer ki emiyorsa 6 ay için sadece; anne :)
*Aksi halde mama, biberon, sıcak su için termos. (kullanacağınız kadar mamayı biberonlara koyup, çantaya atmak, hem pratik oluyor hem de mama kutusunu taşımaktan kurtarıyor)
*Ek gıdaya geçmişse, yoklukta kavanoz mamalar hayat kurtarıyor, marketlerden bulduğumuz Yunan yoğurdu, ülkemizdekine çok benziyor, kuru meyve, anne kurabiyesi, çubuk kraker, meyve ve kuruyemiş de karnı acıkan kuzunuzun bir süre daha ağlamamasını garanti ediyor.

*Çocuğunuzun devamlı tükettiği, sevdiği yiyecekleri de çantanızın bir köşesine tıkıştırmayı unutmayın.

Taşıyıcılar

Kardeşim dünya parası verip, bebek arabası hediye almış olsa da, oğlum sevmediği için, Almanya haricinde her geziye ergonomik kanguru ile gittim ve çok keyif aldım.

Almanya'da da sevgilinin bir elinde araba, kucağında Arman, diğer elinde şemsiye olarak gezdik :)

Kanguru büyük kolaylık

Benim geçebildiğim her delikten Arman da geçti, metrolarda yürüyen merdivenleri, asansör aramadan rahatça kullandım. Soğuk günler için bir de yağmur geçirmez örtüsünü aldım, içinde ince bir tshirt le rahat rahat gezdim. Çünkü size yapışık olduğundan zaten sizin vücut ısınız da onu ısıtıyor.

Kanguru kullanmayan ebeveynler için bebek arabası, örtüsü, mevsime göre rüzgarlığı yada şemsiyesi. İçinde üşümesin diye tulum, mont gibi kıyafetler.

Oyuncaklar

Bebek minikken birkaç parça yeterken, büyüdükçe bir koca çanta oyuncak taşımanız gerekebilir. Kısa süreli uçuşlar için ben, yer kaplamayan araba türü şeyler alsam da, mesela Tayland'a giderken oyuncakçıdan koca bir çantayla çıkıp havaalanına geçtim.

Aktarmalarda koltukların üzerini çay fincanlarımız, toplarımız süslüyordu.

Hangi parmağını gösterip poz vereceğini düşünüyor

Kalem, defter, sticker lı kitaplar en sevdiklerinden, en olmadı sevdiği çizgi filmin yüklü olduğu bir telefon da hayatı kolaylaştırıyor.

Kesinlikle izletmem diyen anneler beni mazur görün, acil durum kiti sayılır benim için telefon yada ipad :) Size de sabrınızdan dolayı ayrıca saygı duyuyorum.

Bebek ve Çocuk için Pasaport Çıkartmak?

Eskiden annenin pasaportuna işlenen çocuk için, artık ne yazık ki aynen büyüklerde olduğu gibi ayrı pasaport çıkarmak gerekiyor.

Hatta bir de kötü tarafı da var, 10 yıllık pasaport parası ödediğiniz halde sadece 5 yıl geçerli olması. 18 yaşına kadar ne yazık ki durum bu.

1.Aşama; Başvuru için Randevu Almak;

Öncelikle e-emniyet ten online randevu almanız gerekiyor. Adresi için Buraya tıklamanız yeterli. İstenecek evraklarla ilgili bilgi alabiliyorsunuz burada ayrıca.

2.Aşama; Harç parası ve Defter parasını Bankaya yatırıp ıslak imzalı nüshayı alın.

Emniyetin içindeki vezneden de yapılabiliyormuş diye okudum ama bizi bankaya yollamışlardı. Sanırım şubeye göre farklılık gösterebiliyor.

Süresine göre harç fiyatları değişiyor, en yüksek olanı; (Ekim 2017)

4-10 yıllık pasaport harcı 573 TL, defter parası 94 TL ve dediğim gibi 5 yıl geçerli.

Güncel rakamlar için lütfen tıklayın!

Benim de pasaportum var

3.Aşama; Biyometrik Resim çektirin;

Pasaportu para verip çıkarması kolay ama pasaport için resim çektirmek minicik bebekle bir hayli zor. Hele ki bizim gibi tam o günlerde flaştan kör olan bebek resimleri sosyal medyada bolca dolaşıyorsa.

Biz 2 yaşına kadar Arman'ı hiç fotoğrafçı flaşına maruz bırakmadık, ondan sonra da sadece vize için tek bir poz çekildi. Sevgili pimpirikli olunca böyle yaptık ama siz dilerseniz fotoğrafçıda da çektirebilirsiniz.

Evde çekerim derseniz ise, iş size düşüyor, altına beyaz bir çarşaf serip, oturtarak, oturamıyorsa da yatırarak, tam karşısından çekilmesi gerekiyor fotoğrafın, ama şartlar bu kadar da değil, objektife bakacak, kulakları gözükecek, kolları yanda olacak ve gülmeyecek :)

Ben sanırım 200 tane çekerek sonuca ulaşabildim. Ayaklarımla bacaklarını, tek elimle kollarını tuttum, diğerinde makine, kafayı da ayarladım ama gülmesini engelleyemedim bir süre, karşısında maymuna dönmüşüm sonuçta, komik geldi çocuğa :)

Bebeğe ağzını kapat lafını nasıl anlatabilirsiniz ki :)

Evde çektiğiniz bu resmi çoğu fotoğrafçı biyometriğe dönüştürebiliyor.

4.Aşama; Muvafakat Belgesi;

Eşinizden ayrıysanız yada başvuruda yanınızda olamayacaksa, "çocuğunuza pasaport çıkarmak için izin" verdiğini gösteren noterden alınma, bir muvafakatname hazırlatması gerekiyor.

Eğer başvuruya birlikte gidiyorsanız, başvuru sırasında muvafakatnameyi ikinize de imzalatıyorlar, notere ihtiyaç yok.

5.Aşama; Başvuru

Randevu tarihinde bebeğinizle ve üzerinde T.C numarası yazan kimliği ile birlikte gidip başvuruyorsunuz, gerekli evrakları verip işlemleri başlatıyorsunuz. 3-7 gün içinde pasaport, belirttiğiniz adrese geliyor.

Çocuk için Vize İsteniyor mu?

Vize isteyen ülkeler için kurallar bebek yada çocuğunuz için de aynen geçerli, belgeler de hemen hemen büyüklerle aynı, tabii ilave olarak bizden noter onaylı muvaffakatname ve vukuatlı nüfus örneği de istediler Yunanistan vizesine başvururken, ama başvuru sırasında muvaffakatname'ye bakmadılar bile, gitti 80 TL :)

Vize ücreti yok deseler de cüzi bi ücret aldılar, vize miydi aracı kurum parası mı tam bilemiyorum.

Singapur

Konuyla ilgili istenen belgeler ve başvuru şekilleri farklılık gösterebilir, o yüzden mutlaka vize alacağınız ülkenin koşullarını öğrenip öyle gidin.

Bir de randevunuzu erken saatlere alırsanız, bebeğiniz o kadar az yıpranmış olur.

Biz Yunanistan vizesine ilk başvuruda Arman'ı götürmüştük ama diğerlerinde tüm işlemlerimizi eşim tek başına halletti, büyük kolaylık oldu.

Çocuk İle Gezmek Masraflı mı?

*0-24 ay arası bebekler, kucağınızda seyahat ettiği için, çok minik bir bilet ücreti oluyor, otelde park yatak bile kullansa herhangi bir ücret alınmıyor gibi masrafsız bir dönemi var çocukların çok şükür.

*Fakat 2 yaşını bitirdiğinin ertesi günü yetişkin ücretine yakın bir uçak parası alınıyor. Yakın diyorum çünkü bazı firmalar yetişkin biletinin yüzde 75'ini alıyor, bazıları daha fazla. Neye göre indiriyorlar tam olarak anlamadım, biraz daha uygun oluyor sadece biletler.

*Otellerin çoğu park yatağı halen ücretsiz veriyor yada bizim gibi ortanızda yatırırsanız belli süre daha otel ücretinden kurtulabiliyorsunuz, belli yaştan sonra ise indirimli olabiliyor.

Bunların haricinde artı bir masraf yaratmıyorlar. Ben yemek sorununu, otel odasına elektrikli tekli ocak, tencere ve yemeklik malzeme taşıyarak çözüyorum.

*Bizim Singapur'a gidişimiz Arman'ın doğum gününden önceye, dönüşümüz ise sonrasına denk geliyordu. Yani doğum gününü orada kutlamak istemiştik anlayacağınız.

Bu şekilde internetten gidiş dönüş bileti alamadık, defalarca müşteri hizmetlerini aradığımda ayrı ayrı bilet kestirebileceğimi öğrendim.

Fakat böyle de Qatar Airways in gidiş-dönüş indirim kampanyasından faydalanamıyorduk.

Midilli

Garip bir durum ama hal böyle olunca izin tarihlerimizi değiştirip, planı Arman'ın doğum gününden sonraya kaydırdık. Gidişte bedava uçacakken bilet almış olduk anlayacağınız.

Bu durumda, koltuk aldım ama yine de kucağımda gitmek istedi, korktu sanırım.

İniş ve kalkışlarda asla izin vermediler buna, çocuğu kendi koltuğuna oturtup, kemerini bağlamamız şartmış, kucakta bağladığımız bebek kemerini ne kadar uğraştıysak alamadık. İlk seferde istemedi ama sonraki uçuşlarda kendi oturup bağladı kemerini :)

Çocuk İçin Uçak Bileti Alınıyor mu?

0-24 ay arası yavrunuz, henüz bebek sayılıyor uçuşlarda (infant olarak geçiyor), fakat doğum gününü geçtiğiniz an artık çocuk oluyor, ya abi 5 saat geçti idare ediver derseniz indirim yok yani :)

Bebekler için bazı firmalar uçuş ücreti almıyor, bazıları da;

*THY yurtiçi uçuşunda, yetişkin fiyatını yüzde 90 indiriyor. O, %10'luk kısım da biletin asıl fiyatından hesaplanıyor.

Mesela indirimde 50 TL ye düşmüş olsun bir bilet, normal fiyatı 150 TL ise siz 5 TL değil de 15 TL ödüyorsunuz .

Hvar Adası

*Pegasus, bebek biletleri için 20 TL lik ek bir ücret alıyor gibi değişik uygulamalar mevcut. Cüzi de olsa bilet ücreti ödeniyor genelde.

Tabii bu indirim kucağınızda oturtmanız şartı ile. Bebek kemeri veriyorlar, onu çocuğunuzun belinden geçirip kendi kemerinize takmanız gerekiyor.

Ben kanguru ile seyahate alışık olduğumdan tüm uçak yolculuklarımda da kullandım, bazı uçuşlarda sıkıntı çıkarsalar da bunu kanguru etrafına , bebek kemerini takarak çözüme kavuşturdum. Böylece oğlum mışıl mışıl uyuyarak geçirdi yolculukların çoğunu.

*Uzun uçuşlarda ise;

*mesela ABD içi uçuşlarda bebeğe (infant) bilet ücreti almıyorlar.

*Uçaklarda bebek yatağı bulunuyor, uçak bileti alırken firmayı telefonla arayıp bebek yatağını rezerve edebilirsiniz. Firmaya ait yatak için genellikle ücret alınmıyor. Tabii belli koltuklarda oturmanız gerekiyor, çoğunlukla en önde ve belli boy, kilo kısıtlaması var bu yatakların.

*Yada kucağımda uzun uçuş zor olur derseniz, telefonda bebeğiniz için koltuk almak istediğinizi söylerseniz firmasına göre yetişkin fiyatının %50 si kadar indirim sağlayabilirsiniz. Dediğim gibi bu ücretler firmasına göre değişiyor, kesin bir kural bulunmuyor.

Phuket, Big Budha

*Uçak firmaları, doğduktan sonraki ilk 48 saat içinde bebekleri uçurmuyor (yine de uçacağınız firmanın şartlarını okumanızda fayda var)

*2-7 gün aralığındaki bebekler için de "uçmasına mani yoktur" şeklinde bir doktor raporu istiyorlar.

*2 yaşını bitirmemiş bebekler ya ailesi ile yada kanuni temsilcisi ile uçabiliyor.

*Bir yetişkin ancak bir bebeğe refakat edebiliyor, eğer ikinci bir bebeğiniz varsa, ayrı bir koltuk satın alıp, kabin memurunu refakatçi olarak talep etmelisiniz. Tabii koltuk aldığınız bebeğiniz için, oturamayacağından araba tipi puset de getirmeniz gerekiyor.

*Uluslararası uçuşlarda bebeğiniz için ücretsiz mama talep edebiliyorsunuz. Firmalara göre değişse de bebek bezi, sıcak su ve mendil de tedarik ediliyor.

*Bebek arabaları uçağın içine alınmıyor, uçağa kadar getirip kapıda teslim edebilirsiniz. Puset için ücret alınmıyor.

*2-12 yaş aralığında ise çocuk sayılıyor artık yavrunuz. Ayrı bir koltuk almalı ve bilet ücretini ödemelisiniz. (Firmalara göre ya tam yada indirimli)

*02-07 yaş arası çocuklar, ebeveynleri veya 18 yaşından büyük refakatçi ile birlikte seyahat edebiliyor, 7-12 yaşında ise tek başına yada refakatçi hostes ile uçabiliyorlar.

Refakatçi hostes de ücretli tabii bu arada aklınızda bulunsun.

*Kısacası 2 yaşına kadar gezebildiğiniz kadar gezin bebeğinizle, nasılsa masrafsız :)

Bebekle/Çocukla Uçak Yolculuğu Nasıl Geçiyor?

Arman 5 aylıkken ilk bindiğinde nasıl huzurla uçtuysa, hala aynı! diyerek, dilimi ısırıyorum, uçak kalkar kalkmaz uyur, uyumadığı zamanlarda oyuncaklarıyla oynar, tam ideal bir uçuş çocuğu anlayacağınız, Allah size, bizden daha huzurlu yolculuklar versin inşallah, amin

Madde madde huzurlu yolculuğun püf noktalarını yazayım en iyisi.

*Sling yada kanguru gibi taşıyıcılar kullanmak 2 elinizi boşa çıkarır (ki bir anne için bir mucizedir bu), check in sırasında, bavul taşırken, uçağa binerken o daracık koridorda, kalabalıkla beraber zorluk çekmezsiniz

Mallorca

*Uçağa ilk binenlerden ve son inenlerden olun ki hostesler size yardım etsinler. Uçağa binerken bebekli ve çocuklu ailelerin önceliği vardır, her an altına yapabilecek, ağlayacak küçük bir insan var yanınızda utanmayın, bu sizin hakkınız, Business yolculardan hemen sonra sıra beklemeden girebilirsiniz.

*Check in sırasında uçak boşsa! yan koltuğunuzu mümkünse boş bırakmalarını rica edebilirsiniz, hala anneye yardımcı olmak isteyen insanlar var dünyada.

*Bebek arabası için THY kocaman, kaliteli (annem sonrasında kendine aldı oradan biliyorum) bir poşet veriyor. Bagajlardan ayrı bir yerde kargolanıyor. Diğer firmalarda, uçağa kadar götürüp kapıda teslim edebiliyorsunuz.

*Bebeklerin o miniminnacık kulakları basınçtan etkileniyor, o yüzden kalkış ve inişlerde emzirin(yada hep emzirin hayır demezler sonuçta), su içirin, emzik verin. Kulaktaki basıncı azaltmak için işe yarıyor.

*İlk uçağa bindiklerinde özellikle kemeri bağlayacağınız zaman, hani herkes "öfff bebekli bindi tüm uçuş boyunca ağlayıp duracak" diye suratsızca bakarken, bebeğiniz hissettiği için sanırım, çok sıkılacak.

Şatoya karşı :)

Kendinize çevirin, öpün koklayın, ağlasa bile stres olmayın. Gerekirse emzirin. Siz gerilirseniz O daha fazla huzursuz olacak unutmayın.

*Sevdiği oyuncaklar daima çantanızda olsun, çıngıraklar, sticker kitaplar, puzzle, tabak bardak setleri, balık tutma oyunu, yaşına göre ipad hayat kurtarıcı olabiliyor.

*Uçağa binmeden önce wc işini hallederseniz, o minicik alanda kafanızı gözünüzü çarpmaktan kurtulabilirsiniz. O yüzden check in den hemen sonra uçağın kapısına gidin, wc, mama işleri için zaman kazanın.

*Havaalanlarında genellikle çocuk parkı oluyor, gitmeden araştırmak önemli, uçakta sıkıntıdan patlayan çocuğunuzun eğlenmesini, sizin de dönüşümlü olarak rahatça lavaboya girmenize yarar :)

Yurtdışında Çocuğun Yemek Sorunu Nasıl Halledilir?

Arman alıştığı lezzetler dışında her türlü yemeğe burun kıvıran, istemediği şeyleri yemektense, aç açına yaşamayı göze alan bir çocuk. Pilavı bile tel tel yapılmamışsa ağzından çıkarıyor o derece.

Bu yüzden en zorlandığım konu hep yemek oldu. Emerken süperdi, ver memeyi bitti. Büyüdükçe buna çözüm bulmam gerektiğini düşündüm ve kıyafetlerimizden feragat edip, bavulumuzda ekstra malzemeler için yer açtık.

Hırvatistan

*Mesela, yurtdışı yolculuklarım için yanımda, internetten cüzi bir fiyata satın aldığım elektrikli, tekli bir ocak taşıyorum. Bavulu bagaj kısmına verdiğimiz sürece hiç sıkıntı çıkmıyor.

Arman'a ait minik bir tencere, anne yapımı tarhana, kaşık, blender, kalın tuz, bakliyat ve hatta çoğu yere ilk bir iki gün idare edecek kadar patates, havuç, mevsim sebzesi bile taşıyorum.

Benim yurtdışı gezileri için bol vitaminli koyu kıvamlı bir çorbam var, yemeğin sıkıntılı olduğu yerlerde genellikle bununla beslendi Arman.

Saraybosna

Doktorumuz tarif etmişti o yüzden gönül rahatlığı ile paylaşabilirim :)

Hayat Kurtaran Çorba

*Patates, havuç, mevsim sebzesi (kabak, ıspanak, pırasa..vs)
*Bakliyat (bulgur, kuskus..vs)
*Bir tutam kalın tuz
*Et suyu (tabii bunu sadece evde ekleyebiliyorum, çünkü taşırken bozulacaktır büyük ihtimal)
*Üzerine kaynamış su ilave edip, havuçlar yumuşayana kadar pişirip, çatalla eziyorum yada blender yapıyorum.
*Ocaktan alınca zeytinyağı ilave ediyorum.

Hazırladığım yemeği, bebeğin midesine göre kavanozlara dolduruyorum, ilk zamanlar hazır mama kavanozları kadar yeterliyken, 2 yaşında bal kavanozuna geçtik.

Yemekleri otelin buzdolabında saklıyorum, dışarıda olacağımız zamanlar çantasına bir tane atıyorum, yemek vakitleri, restoran aramakla telef olmuyoruz böylelikle. Zaten her zaman restoran bulmak da çözüm olmuyor.

*Bunun haricinde evde yoğurt mayalayıp taşımışlığım da var fakat hem dayanmıyor, sulanıyor, hem de fazladan ağırlık yapıyor.

Yurtdışında sayısız yoğurt denememden sonra (şekerliler, meyveliler...) bizim yoğurda en çok benzeyeni Yunan yoğurdu çıktı.

Arman diğerlerini yerken suratını ekşittiği ve kafasını çevirdiği halde, Yunan yoğurduna hiç itiraz etmedi. Hatta Samos'ta bu yoğurtların günlük yapılanlarından buldum, onlar aynen evde mayaladığıma benziyordu.

*Bunun yanında yurtdışında, ülkemizden çok daha fazla seçenekli bebek mamaları var, meyve püreleri ve çorbaları gayet başarılı. Bunun yanında bebek bisküvileri de Arman'ın damak tadına uydu.

Doktorumuz Hipp marka önermişti, Almanya da sıkıştığımız zamanlar kurtarıcımız oldu kendileri.

*Çubuk kraker, bisküvi, normalde yedirmediğim gıdalar olsa da çantada bulunması hem bana hem Arman'a iyi geldi.

*Ve olmazsa olmazımız Kuruyemişler. Biz tatile çıkmadan bolca stokluyoruz, kahvaltılarda ceviz, gün içinde incir, kayısı (bağırsakları için çok faydalı), akşamları antepfıstığı, fındık..vs

Yorucu mu, kesinlikle Evet. Peki sırf zor diye gezmekten vazgeçilir mi? Kesinlikle Hayır.

Çocuktan sonra zaten sorumluluklar, gezi de olsak da olmasak da 2 katına çıkıyor, bunu göze almıştık. Gezerken yemesi için sarfettiğim çaba bana hiç zor gelmiyor, yeter ki onun o minik göbeciği doysun :)

Bebekle Gezmeye Nasıl Cesaret Ettik?

Yunanistan üzerinden Schengen vizesi aldığımız için Arman 5 aylıkken ilk defa Midilli'ye, hemen ardından da 10 gün sürecek, Almanya'nın Romantik Yolunda başlayıp, Octoberfest de son bulacak uzunca bir yolculuğa çıktı.

Midilli tamam da, Almanya için çok tereddüt ettik, hatta son ana kadar vazgeçebilirdik bile. Düşünsenize Almanya'nın soğuğunda araba kiralayıp, 10 gün adım adım gezdik. Her gün başka bir kasabada, başka bir otelde uyandık. Bazen oteller soğuk olduğundan günlerce yıkanamadık :)

En son Münih'te bira festivalinde boy gösterdik, pek akıl karı değildi ama bize şöyle bir faydası oldu, bunu başardıysak ve çok da eğlendiysek korkacak bir şey yokmuş demek ki!

Arman döner dönmez 2 tane diş çıkardı. Düşünün gezerken elimizden düşürmediğimiz ateş ölçeri ve salyalı halimizi :)

Bebekken karnı doysun uyku saatleri şaşmasın yeter. Gaz sancısı vs zaten evde de sıkıntı. Hem gezerken, evde 4 duvar arasına sıkışmaktan daha mutlular bence :)

İşte bu Almanya gazı ile Arman 10 ülke ve sayısız şehir gezmeye devam etti. Bir defa gözü karartmak lazım, sonra zaten korktuğunuz gibi olmadığını farketmeniz uzun sürmüyor :)

Bebekle Gezmek Çok Yorucu mu?

Onun bir çanta değil de, sizin gezi arkadaşınız olduğu fikrini benimserseniz çok zor değil.

Bazen evdeyken, iş güç, yemek hazırla, sofrayı kur kaldır, diye yeterince zaman ayıramadığımız yavrumuzla, 24 saat, çoğunlukla koyun koyuna geziyoruz.

Birlikte parklara gidip, denize giriyoruz, daha önce hiç görmediğimiz hayvanları keşfediyoruz. Oğlumla belki de hayatımızın en güzel anılarını biriktiriyoruz, kim yarını garanti edebilir ki, hep o günün geleceğini hayal etmenin kime faydası var.

Sürekli gülümsediğimiz yüzlerce resmimiz, anne baba olarak sorumlulukları paylaştığımız, oturup planlar yaptığımız, tatil sonrası yaşadıklarımız konuşup güldüğümüz bir ailemiz var.

Bu kadar güzel ayrıntıdan sonra en son düşünülecek şey; yorucu kısmı bana göre.

Sonuçta bebek sahibi olmadan yada büyük bir şokla olduktan sonra :) bebek bakmanın pek de kolay olmadığını çoğumuz biliyoruz. Evde yada gezide bazı zorluklar değişmiyor ne yazık ki.

Fakat en azından evde kapalı kalarak bazı sorunlarla baş etmektense, anne babanın da psikolojisi açısından gezerken baş etmek bana daha kolay geliyor.

Çocukla ilgili instagram bildirimime, gelen bir yorum şöyleydi;

"Siz her şey güllük gülistanlıkmış gibi gösteriyorsunuz, çocuk bu, siz hedefinize ulaşmak istersiniz, O, bir dal parçasını görüp onunla oynamak ister, zaman kaybedersiniz"

Onu da dahil edin hayata

Eğer böyle bakıyorsanız işiniz zor. Çünkü onun da ihtiyaçları olduğunu baştan kabul etmek şart. Biz doğduğu günden itibaren Arman'sız hiç bir tatile gitmedik (gidenlere de saygım sonsuz), zaten gitsem de eminim ki daha ilk dakikada aklımda O olacak, gezdiğimden de bir şey anlamayacağım.

Mostar

Onun içine yeterince gezi tozu kattığımıza inancım tam, O bizden sıkılıp, arkadaşlarıyla takılmak isteyene kadar hep beraber gezmeye devam:)

Bebekle hayat yorucu ama bir o kadar da zevkli :)