Navigation Menu

MOSTAR GEZİ REHBERİ



Bosna Hersek'e hiç gitmemiş olsak da çoğunluğumuz bilir Türk köprüsü sayılan Mostar'ın nasıl yıkıldığını, savaşın korkunçluğunu gösteren bir sembol olduğunu.
Hepimizin kalbi cızz eder adı geçince.

Balkanlar turu planlarken kafamız çok karıştı, deniz tatili yapalım diye düşünsek ve yolu uzatmış olsak da Saraybosna ve Mostar'ı da ilave ettik gezimize, görmesek eksik kalırdı çünkü Balkanlar.

Ayrıntılı olarak anlattığım Saraybosna Gezi Rehberi ve Saraybosna'da Gezilecek Yerler yazılarım blogda yerini aldı bile. Şimdi sıra Mostar da;

Saraybosna'da otelimizin keyifli kahvaltısını yapıp, gözümüze kestirdiğimiz hediyelikleri almak için Başçarşı'nın sokaklarını arşınlıyoruz. Burada markalı gözlükler ülkemize göre biraz daha uygun aklınızda olsun.

Saraybosna da gezerken ihtiyaç duymadık ama Mostar'a, oradan Hırvatistan ve ardından da Karadağ'a geçeceğimiz için en ucuz fiyata bulduğumuz Rentalcars.com dan aracımızı gitmeden kiralamıştık. Tabii bizim iş biraz karışık olunca fiyat da katlandı haliyle. 

Düşünsenize aracı bir ülkede alıp, başka ülkeye uğruyoruz, ardından çok başka bir ülkede teslim ediyoruz. Kira bedeline ilave olarak tek yön ücreti altında bayağı kallavi bir para aldılar, ardından ülke geçme vergisi olarak bir ücret daha aldılar derken 6 günlük kira bedeli bizi bir hayli sarstı.

Tabii siz araba kiralamadan otobüs ile de seyahat edebilirsiniz, fakat otobüsler pek konforlu değilmiş okuduğuma göre, bir de biz çocukla saatli işlere pek yetişemiyoruz. Tatil için Arman'ı yormayacak daha esnek programlar yapmaya çabalıyorum, o yüzden araba kiralamayı tercih ettik..


Aracımız, yakıt cimrisi olduğunu düşündüğümüz Diesel bir Seat Leon. Navigasyonu açıp yola koyuluyoruz.

Bu arada biz gitmeden birçok navigasyon programı indirsek de (Triposo gibi) benim Samsung telefonun navigasyonundan başkası ile rahat edemedik. Gezeceğimiz  bölgeyi indirdik ve offline olarak kullandık. Bu arada bence Samsung Navigasyon konusunda süper dostum :)

Otoban ayrımını görünce sevgili, ödeme nasıl olacak vs diye strese girip, es geçiyor, Mostar'a yolu biraz daha uzatarak, diğer yoldan gidiyoruz bu durumda.

Olur böyle şeyler biz de :) Muhabbete dalar ayrımı kaçırırız, ne yapsak diye karar veremez kaçırırız :) Alıştık artık ...

Siz korkmayın otobanda, kredi kartı geçiyor. Peki kaçırdığımıza şikayetçi miyim, asla. Öyle güzel manzaralar vardı ki yolumuzun üzerinde, arabayı ikide bir durdurup resim çektik, keyif yaptık :) Nasılsa acelemiz yok :) Saraybosna-Mostar arası yaklaşık 2 saat sürüyor.

Yol Manzaraları


Mostar'ı, eski sokaklardan ve köprüden ibaret sanırdım gitmeden, karşıma modern bir şehir çıkınca "yok burası olamaz" diye düşünmeden edemedim.

Şehri turladık, bir yere kadar Stari Most (Stari:eski, Most: Köprü demek) tabelaları yeterli olduysa da sonra hepten yolu karıştırdık, durup bir markete sorduk.

Bu arada, sevgili de; ona buna adres sorma konusunda çok ilerleme var, önceden 3 gün kaybolacağını bilse, inip sormazdı, gezmek insanı geliştiriyor, net!

Tabi Split'e giderken bu sorma işi bizi mahvetti kabul ediyorum :) anlatacağım onu da sonra!

Sağolsun markettekiler, bize hem yeri tarif etti hem de en yakın nereye park edebileceğimizi ayrıntılı olarak anlattı.

Ben de size yazayım; kafanızı kaldırıp eski şehrin yakınındaki uzun kuleli kiliseyi buluyorsunuz, hemen dibinde otopark var, oraya parkediyorsunuz. Tam hatırlamıyorum ama komik bir ödeme yapıyoruz :)


Buradan eski köprü çok kısa bir yürüyüş mesafesinde, özellikle çocuklu aileler için kullanışlı, o sıcakta yürümek pek keyifli olmuyor. Sonradan restoranların hemen girişinde bir otopark daha görüyoruz bu da aklınızda olsun derim.

Eski şehre girişte birçok restoran ve cafe bulunuyor. İlk gördüğümüz, bahçeli olana girmemizle, nargile salonunda olduğumuzu anlamamız bir oluyor. O yere yakın sedirler nerede olabilirdi ki başka :)

Alelacele çıkıp Arman'a çorba bulmak için geziyoruz biraz, Boşnak yemekleri yapan bir restorana giriyoruz. Cevapi burada cevapcici olarak karşımıza çıkıyor, bir de aynı köftenin daha geniş olarak yapıldığı Pleskavitsa sipariş ediyoruz.

Cevapcici

Cevapcici ile aynı harca sahip, tarzı farklı :)

Arman'a çorba ve bardakta gelen yoğurtla soframız şenleniyor. Evet yoğurt buralarda, koyu ayran kıvamında, pipetle içilebiliyor :)

Pipetle içilen Yoğurt

Aslında başka Boşnak yemekleri de var fakat Saraybosna da yediğimiz, içi sırf kıyma dolu dolmalardan sonra sadece Cevapcici yemek mantıklı geliyor. Tabii klepe (mantı) görsem affetmezdim ama yoktu ne yazık ki.

Köprüye doğru otantik kıyafetli güzel garsonları bulunan Şadırvan Restoranı görüyoruz, içerisi kalabalık, manzarası da güzel. Değerlendirilebilir bence :)

Hediyelik eşya satılan dükkanları ve dondurmacıları aştıktan sonra köprünün ayağına geliyoruz. Eğer köprüyü de içine alacak (olmazsa olmaz) bir resim çekmek istiyorsanız, köprüye çıkmadan sağa sapıyorsunuz, işte sosyal medyada bolca paylaşılan kare burada :)

Biz de bol bol poz verdik elbette :)




Hava çok sıcak ve çok kalabalık, önündekinin ensesinde yol alıyorsun o derece samimiyet var :) Burası; sabah erken, hava daha serin olduğunda gezilmeli bence. Sonrası buhran...

Resimlerde yalnız çıkabilme olasılığınız imkansız öğleden sonra, aklınızda olsun, biz ettik siz etmeyin diyorum yani :)

Köprüden atlamayı bekleyenler var, artık para için yapılsa da eskiden, sevdiği kıza kendini kanıtlama çabası taşıyormuş bu aktivite. Tabii sırf zevkten atlayanlar da var, tanıştığımız biri anlatıyordu, 2 sevgili gelmişler çocuk yüksekliği görünce vazgeçmiş kız arkadaşı hoop atıvermiş kendini suya :) Takdir ettim .

Amca iş kıyafetlerini giymiş, bekliyor :)

Neretva nehrinin muhteşem renginin üzerinde yükselen bu köprü ne yazık ki orijinali değil. Eski köprü 1566 yılında Mimar Sinan'ın öğrencisi Mimar Hayreddin tarafından yapılmış ve yaklaşık 427 sene ayakta dimdik durmuş. Mimar Sinan'ın eğitiminden çıkan bir elin yaptığı anlaşılacak kadar ustalıkla yapılmış.


Hırvat ve Müslüman tarafları birbirine bağlayan bir bağ olan görkemli Mostar Köprüsü, Hırvatlar tarafından 9 Kasım 1993 te aldığı büyük bir darbe ile Bosna Hersek savaşının en unutulmaz anılarını kazıdı kafamıza. Youtube videosunu bırakıyorum buraya;



Birleştiren, kardeşlik simgesi olan köprü, suların altına gömüldü, aynen çok uluslu bir devletin çöküşü gibi.

1997 yılında Unesco ve Dünya Bankasının öncülüğünde Türk firması; Er-Bu tarafından yeniden inşa edilmeye başlandı, Mimar Hayreddin'in izinden gidilerek çizimler yapıldı.

Orijinal taşlar suların altından çıkarılsa da artık kullanılamayacak kadar hasar almışlardı. Bu yüzden artık kullanılmayan taş ocağı yeniden açıldı. Aynı taşlardan üretildi ve köprü orijinaline en yakın haliyle yeniden yükseldi.

2005 yılında da Dünya Mirası Listesine girdi, şimdi koruma altında.


Yüksekliği 24 metre olan köprüden geçiyoruz, kucağımda Arman ile yürümek büyük bir çaba gerektiriyor çünkü zemin kaygan. Arada setler var ama kalabalıkta bunlara denk gelebilmek de çok mümkün olmuyor :)

Mostar Köprüsünü izlemek isterseniz diye buraya bırakıyorum;



Buradan manzara müthiş. Neretva nehrinin yeşili, etrafındaki ağaçlar ve camilerle unutulmayacak yerlerden. Karşı taraftaki müzeyi görünce, sıcağın da etkisi ile hemen içine giriyoruz.




Bu müze köprünün gerçek taşlarını ve temellerini görebileceğimiz yegane yer. Biletimizi alırken Arman'ı gören görevli, Kula Tara (Tara Kulesi) yı görmek için yukarı tırmanmanız gerekiyor diye uyarıyor, biz ok deyince de kafa sallıyor.

Müze haritası

Aman ne olacak canım desek de, Arman kucakta 5 kat dik ve tahta merdivenleri çıktıkça hak veriyorum o kafayı sallamaya.

5.Katta panoramik olarak Mostar Köprüsünü görebileceğimiz kısımdayız, manzara müthiş fakat  küçük pencerelerde teller var. Tabii insanımız hemen bir çözüm bulup, fotoğraf makinesinin girebileceği belli kısımları genişletmiş :) İyi de yapmış sayesinde biz de güzel resimler çekebildik :)


Tara kulesinden manzara
Dış kısma açılan kapı çok alçak, Arman'dan az uzunsanız sorun yok tabii :) Burası aslında bir savunma kulesi, okçular yara almadan saldırabilsinler diye yapılmış. Camların neden o kadar minik yapıldığı anlaşılıyor.

Dışa açılan minik kapı :)

Okçuların savunma pencereleri

Camların içindeki minik boşluklarda güvercinler yavrulamış :) Arkasında müthiş manzara ile ne kadar huzurlu gözüküyor. Mostar, duvarlarındaki mermi izlerine rağmen ben de umut uyandırıyor bu güvercin sayesinde, beni mutsuz etmiyor, aksine sevinç duyuyorum.

Merdivenleri inerken duvarları daha dikkatli inceliyorum, Osmanlı'ya ait kareler, kulenin yapılışı ile ilgili bilgiler, kullanılan malzemeler de sergileniyor.



En alta inince görevli bu defa alt katı da gezmemiz gerektiğini söylüyor. Bu defa yan kısımdaki merdivenlerden iniyoruz, e hep çıkacak mıyız canım.


Arkeoloji kısmında beni en çok etkileyen şey Labirent kısmında, eski köprünün temelleri oluyor. Kullanılan taşlar sergileniyor, video görüntüleri var. Tabii bir de serin :)


Eski köprünün temelleri
Eski köprünün orijinal taşları

Müze güzel fakat biraz eksik geldi bana.


Bu arada karşı kulede de savaş resimleri müzesi varmış. Biz ona girmedik. Biraz da Mostar sokaklarını gezelim istedik.

Unutma !!!

Kenarda duran bu taş, savaşın soğukluğunu bir kez daha yüzümüze vuruyor. Köprü ve çevresi hareketli ve renkli, yürüdükçe sokaklar tenhalaşıyor. Sıcak altında daha fazla içerilere girmiyoruz. Nehrin güzelliğinden fazla uzaklaşmak istemiyoruz sanırım :)


Hadi resim çekilelim dediğimiz her yerde sıra beklemek durumunda kalıyoruz, etrafımızdaki insanların çoğu Türk bu arada. Seviyoruz milletçe Mostar'ı.


Dönüşte dondurmamızı almayı da ihmal etmiyoruz tabii ki. Mostar için 2-3 saat yeterli olur diye düşünüyorum. Tabii ben köprüden atlarım derseniz süre uzayabilir :)

Arabaya binip Split'e doğru yola çıkıyoruz, ben navigasyonu açınca sevgili nedense güvenemeyip benzinliğe girip soruyor, e tabii ben de kapatıyorum şarjım bitmesin diye. Yine güvenemiyor bir benzinliğe daha soruyor. Tamam

Bu arada Alperenler Tekkesi'ne (Blagaj Tekija) gideriz diye düşünüyorum tabii ben, buraya çok yakın sonuçta. Bu tekke Buna nehrinin kaynağında bulunuyor, Bosnalılar tarafından ulusal anıt olarak kabul ediliyor.

Alperenler Tekkesi


Saraybosna da ki taksici bile burayı görmemizi tavsiye etmişti. Google da resimlerine bakınca insanın içi açılıyor.

Fakat sevgili Split'e geç kalırız diye mırın kırın yapıyor. pimpirikli adam alınca böyle oluyor kardeşim, E ona da tamam hadi bas gidelim.

Nehir kıyısından keyifle giderken navigasyonu açıp bakıyorum ve sevgiliyi durduruyorum çünkü ters istikamete gidiyor gözüküyoruz. Sevgili yine! inanmayıp yoldaki polise soruyor, düz gidin ileride Split'e yolu ayıracak diyor ama ben hala kuşkuluyum.

Git git Split tabelası görmüyoruz, normalde 2,5 saatte Split'e gelmemiz gerekirdi ama sevgili 3 kişiye sordu yanılmış olamazlar yada bize gıcıklık da yapmak istemezler di mi ama?

Deniz tarafında dalmaçya kıyı yapısını görünce jeton düşüyor navigasyon Split'e 2 saat gösteriyor o an. Neee zaten 2 saattir yoldayız, meğerse Dubrovnik'e giriyormuşuz.

Manzara müthiş :)

İşte kaynar suların kafamıza döküldüğü sahne burası oluyor.

Sevgili arabadaki yüksek gerilimden kaçmak için sanırım yol kenarındaki polislere koşuyor :) Onlar da (karınlarından gülerek) bu kadar daha yol gitmemiz gerektiğini anlatıyor. Sanırım biz o Split ayrımını atlamışız.

Siz siz olun ilimden şaşmayın, basın navigasyona gidin, benzinlik çalışanı rehber mi kardeşim?

Hava da kararıyor, o andan sonra arabada bir sessizlik, otobana giriyoruz. Bu defa düşünmek yok direkt dalıyoruz hatta :)

Otel sahibi mesaj atıp duruyor, yer bildirimi gönderiyor vardık diye. Biz de ona Dubrovnik den yolluyoruz bildirim, adam şok tabii. Başınıza bir şey mi geldi yardımcı olabilir miyim diye soruyor sağolsun:)

Geceliğine 125 Euro verdiğimiz otelimize ancak gece yarısı varabiliyoruz.

Sonra mııı?

Devamı bir sonraki Split yazısında...


Seyahatle kalın

Sevgiler,


  1. SARAYBOSNA GEZİ REHBERİ !!
  2. SARAYBOSNA GEZİLECEK YERLER !!
  3. UMUT (YAŞAM) TÜNELİ / SARAYBOSNA !!

İlginizi çekebilecek diğer geziler;

  1. ADATEPE KÖYÜ / KAZDAĞLARI GEZİSİ - Yeni !!
  2. AYVALIK'A GİTMEK İÇİN 10 HARİKA NEDEN
  3. Almanya / Heidelberg
  4. Almanya / Heidelberg-Frankfurt
  5. Almanya / Schillingsfürst - Feuchtwangen
  6. Almanya / Wertheim - Würzburg
  7. Almanya Gezisi / Rothenburg
  8. Antik Zeytin Hotel - Bodrum
  9. BADEMLİ - DİKİLİ / FAME BEACH
  10. BERGAMA ASKLEPİON GEZİSİ
  11. Bebek ile Tatil Nasıl Geçer ???
  12. Divan Palmira Otel - Bodrum
  13. Doğanbey (Domatia) Rum Köyü
  14. Dünyanın en küçük ülkesi; VATİKAN
  15. EJDERHA MAĞARALARI (Drach Caves) / MALLORCA - Yeni !!
  16. EN GÜZEL PİKNİK ALANLARI
  17. Ege'de Çok Bilinmeyen 30 Gezilecek Yer
  18. FETHİYE GEZİ REHBERİ - Yeni !!
  19. Fethiye'de adrenalin dolu bir tatil için 5 öneri
  20. GAZİANTEP GEZİ REHBERİ
  21. GAZİANTEP GEZİSİ - 1
  22. GAZİANTEP GEZİSİ - 2
  23. GAZİANTEP GEZİSİ - 3
  24. GAZİANTEP GEZİSİ - SON :(
  25. GAZİANTEP TEN NELER ALDIM
  26. GEZİMANYA SÖYLEŞİM...
  27. GÖBEKLİTEPE - BALIKLI GÖL
  28. Güzeller güzeli; Mordoğan-Karaburun
  29. KAHVALTI MEKANLARI - PART 4
  30. KARAGÖL GEZİSİ
  31. KAYRA BEACH / DİKİLİ
  32. KIBRIS (Cyprus) ADASI GEZİLECEK YERLER
  33. Kirazlı Köyü / Hafta Sonu Kaçamağı
  34. Kozak ve Çam Fıstıkları
  35. MALLORCA GEZİ NOTLARI - 1.BÖLÜM - Yeni !!
  36. MALLORCA GEZİ NOTLARI - 2.BÖLÜM - Yeni !!
  37. MALLORCA GEZİ NOTLARI - 3.BÖLÜM - Yeni !!
  38. MALLORCA İÇİN HAZIRLIKLAR...
  39. MAYORKA GEZİ REHBERİ - Yeni !!
  40. Midilli (Lesbos) Adası Gezi Rehberi
  41. MİDİLLİ GEZİSİ - 1.BÖLÜM
  42. MİDİLLİ GEZİSİ - 2.BÖLÜM
  43. MİDİLLİ GEZİSİ - 3.BÖLÜM
  44. MİDİLLİ GEZİSİ - 4.BÖLÜM
  45. MİDİLLİ'DE YAZ - 1.Bölüm
  46. MİDİLLİ'DE YAZ - 2.Bölüm
  47. MİDİLLİ'DE YAZ - 3.Bölüm
  48. MİDİLLİ'DE YAZ - 4.Bölüm












0 yorum:

Pekiii sen bu konu ile ilgili ne düşünüyorsun? Yorumunu yaz ben Özlem e iletirim... :))

INSTAGRAM @yollardahayatvar