Yollarda Hayat Var...: Özlem'in Bebeğimi Bekliyorum Partisi

Aylardır kafamın büyük bir bölümünü meşgul eden, şunu da alayım, bu da eksik kalmasın diye pimpiriklenip durduğum partimizi
hayırlısıyla bitirdik.

Baby Shower hazırlıkları ilgili yazımı okumak için tık tık !

Son dakikaya kadar nasıl olacak, herkes gelebilecek mi, eğlenecek miyiz diye endişe ettim, hatta bir ara vazgeçsem mi diye bile düşündüğüm oldu.

Hani aylarca hazırlanıp yaz akşamında 3 saatte bitiveren ve sonradan tadı damağınızda kalan düğün gecemiz gibi koştura koştura ve çok eğlenerek geçti zaman.

Yalnız baştan uyarayım bu post bolca resim içermekte, buraya koyduklarımı neredeyse 5 katı fotoğraf arasından anca eleyebildim, umarım okurken siz de en az bizim kadar eğlenirsiniz.

Düğün demişken evlenmeden sevgilime, "düğün yapmayalım nikah kıyıp yemeğe gideriz" diye baskı yapan, sevgilisinin "annenin tek kızısın ne seninkilere ne benimkilere bunu yapamam" diye Türk filmi replikleriyle cevap verdiği (ki normalde rollerin değişik olması gerekiyor kanımca) muhabbet sonrasında, 2 düğün yapışımız ve bu düğünlerde en çok benim eğlendiğim, hiç yerime oturmak istemediğim, bitecek diye dakikaları saydığım doğrudur.

Partiden bir gece önce portakallı ve kakaolu muffinlerimi pişiriyorum. Mutlaka denemelisiniz pişerken mutfaktaki o hoş aroma kokusunu anlatamam size.

Ben kekleri pişirdiğim esnada sevgilim de Nefis Kokular / Şermin Hanım dan aylarca araştırma yaparak şekline anca karar verebildiğim pastamı almakla meşgul.

Şermin hanımın şaheserlerini görmeniz lazım o kadar güzeller ki, ben daha sade, üzerinde uyuyan bir bebek (Armoşum gibi) ve olmazsa olmazımız şirin bir fil olan konsepte uygun pastada karar kılıyorum.

İçini ise sevgili arkadaşım Aycan'ın yakışıklı oğlu için doğum gününde yaptırıp çok memnun kaldığı Çikolata-vişne ve antep fıstığı taneli olarak sipariş veriyorum.

Çok doğru bir kararmış, hepimiz bayıldık. Bu arada aklınızda olsun pastayı kişi sayısından eksik söyleyebilirsiniz çünkü pasta dilimini gayet büyük tutuyorlar, bizim mesela üst katı tamamen kaldı, partinin ardından da oturup her gün afiyetle tükettik :)

Beyaz renkli aldığım Marshmallow'ları çöp şiş çubuklarına takarak, benmari usulü erittiğim çikolataya batırıyorum, üzerine de Barmar'dan aldığım mavi arjantin şekerlerinden serpiyorum.

Ben evde bunlarla uğraşırken annemin evi de fabrika gibi çalışmakta elbette. Mücessem teyzem 3 kg yaprak sarması, yanında üzümlü kurabiyeleri ile uğraşıyor , Müesser teyzem partinin göz bebeği patatesten civcivlerle ve mercimek köftesini yapıyor, annem de dillere destan patlıcanlı böreğini pişiriyor.

Bunların yanında yengem Yonca, arkadaşım İnal, sevgili Özgür her biri evlerinde ikram telaşındalar.

Parti sabahı 11:45 gibi canım arkadaşım İnal ile Kahve Diyarına gidiyoruz. O da ne daha masa düzeni bile kurulmamış, Bir anda stres oluyoruz parti 13:00 de çünkü.

Mekandan bir arkadaş masaları düzenlerken, İnal'a pompayı veriyorum 50 ye yakın balonu kolları kas yapana kadar şişiriyor. Bu arada balonlar kendi kendine patlıyor, sönüyor. Gülmekten alamıyorum kendimi.

Bu arada doğuma yakın hazırlarız dediğimiz bez pasta konusunda İnal dan bir sürpriz geliyor, "baby shower bez pastasız olmaz" diye düşündüm diyerek, bolca uğraştığı bu şirin pastayı getiriyor partiye.

Bu arada tüm hazırlıkları düşünmüşüz fakat kafama takmak için bir taç almayı unutmuşum. Yine hakkını ödeyemeyeceğim İnal, bana çaktırmadan gidip eşi Hikmet ile taç alıp geliyor. Arkadaş gerçekten çok güzel bir şey :)

Parti saatine kadar yardımlarla son hazırlıkları da bitiriyoruz, kimileri amerikan servisleri koyuyor, tabakları ve peçeteleri yerleştiriyor, diğerleri ikram masasını düzenliyor, masaları süslüyor.

Misafirlerim de yavaş yavaş geliyor. 6 masayı birleştirip ikram masası yapınca garson şaşırmıştı fakat sonradan onun da gördüğü üzere hiç boş yer kalmadı üzerinde, abartmışız biraz sanırım.

Misafirlerimiz ellerinde hediyeleri ile geldiler, uzun süren bir fotoğraf faslından sonra, güzel pastamızın mumlarını dilek tutarak üfledik ve kestik. İnsan kesmeye kıyamıyor açıkçası böyle bir güzelliği.

Bu arada sevgili alev alev yanan maytabı görünce hemen beni tutup geriye çekiyor, ben de sürekli sevgilimin kanatları altında olmaktan gayet mutluyum resimden de anlaşılacağı üzere :)

Tam pastayı garsonlar alacağı sırada İnalcığım "konuşma isteriz" diye tutturuyor. Eyvahhh en stres olduğum şey, arkadaş konuşma işi sevgilime, yazma bana ait, herkes iyi olduğu işi yapsın desem de dinlemediler :)

Heyecanım azalsın diye sevgilim elimi tutarak destek oluyor, işte ben teşekkür falan edip topu gözlerimle sevgilime atıyorum, yalvaran bakışlarımı görebilirsiniz siz de izlerken.

Blogdaki tüm çekilişlerimde seve seve videoya konuşmayı kabul eden sevgili durur mu, şirin şirin konuşuyor hemencecik.

Sonradan gülümseyerek izliyorum bizi, ne kadar da mutluyuz, oğlum ileride bu yazıyı okurken bil ki biz babanla birbirimizi çok sevdik, seni büyük bir heyecan ve mutluluk içinde bekledik, baban onu ilk gördüğüm andan beri beni asla üzmedi, o tanıdığım hiçbir erkeğe benzemiyor, inşallah huylarının tamamını babandan alırsın, onun gibi iyi yürekli bir adam olursun sen de :) Bunları videoya söyleyemedim ama sana uzun uzun mektuplar yazacağım inşallah.

Hepimiz acıktığımızdan dolayı konuşmanın hemen ardından startı verdik, çin çin çinnnnn herkesss sofrayaaaaa...

Açık büfe olan ikramlarımızdan herkes tabaklarına bolca doldurdu, garsonlar içecek siparişi aldılar ve pasta servisine de başladılar. Kendi partimde sadece çay içebilmek (daha sağlıklı olmasından dolayı) garip gelse de Allahtan sevgilim ayran iç diye tutturmadı diyerek de kendi kendimi avuttum :)

Herkes bir yandan atıştırırken, İnal ipleri eline alarak oyunlara ilk startı verdi. Size oyun kartlarımın örneklerini de koyayım belki lazım olur.

İlk oyunumuz kartta bulunan belirli harflerden 5 dakika içinde en çok bebek malzemesi türetme.

Sevgilim ve ben de aralarda gezinerek takılanlara ipuçları verdik. Resimden de belli olduğu üzere bu işi herkes çok ciddiye alarak, resmen öğrencilik yıllarına geri döndü. 5 yıllık tecrübeli anne Çiğdem büyük bir farkla hediyeyi kaptı, tebriklerrrr :)

Benim gönlümde de kazanan annem oldu, bakar mısınız nasıl doldurmuş kartı :)

İkinci oyunumuz yine dağıttığımız kartlarda yazan belli harflerde 5 dakika içinde en fazla erkek ismini yazmak. Yan gözle birbirini kesenler mi ararsınız, kopya çekenler mi..

Katar dan gelen canım arkadaşım (seyahattutkunu.blogspot.de/) Gülçin, bu defa kazanmaya odaklı, eşi İnan ve Metin in de destekleriyle 60 isim bularak güzel küpelerin sahibi oluyor.

Ona en yakın rakip Emine, partinin yarışmalar konusunda hırslı minikleri Efe ve Deniz de birer tane hediye kazanıyorlar. Annelerine hediyelerini vermenin mutluluğu içindeler ikisi de :)

Ardından, minik kavanozlardaki meyveli bebek mamalarının içeriğini tahmin etme oyunumuz var. Ben ilk başta kaybediyorum, resimdeki surat ifademe bakarsanız nedenini anlarsınız zaten :)

Kavanozların içlerinde 3 adet meyve karışımı varmış ne bileyim ben, hepsinin tadı birbirine girmiş gibi :)

Yeni anne Özgür "benim tatmama bile gerek yok" diyerek kendine ne kadar güvendiğini zaten kanıtlamıştı başta, daha renklerinden anlamış ne olduğunu, herkes bu konuda sınıfta kaldı ve Özgür kaptı hediyesini :)

Bebek tombalası da bizleri çok eğlendirdi. Sayıların yerine bebeklerle ilgili kelimeleri koyduk, 1., 2. çinko ve tombala yapanlara hediyelerini verdik. Hediyeler bitmeseydi birkaç kere daha oynayacaktık, o kadar zevkli geçti.

Çerçeveyle resim çekilirken, sohbet ederken son oyunumuzu oynamayı unutmuşuz :) O da anne adayı ki O, ben oluyorum, bebeğin hangi özelliklerinin kime benzemesi konusundaydı. Mesela gözü, dudakları, huyu ..vs anneye mi çeksin babaya mı.

Anne ile aynı cevapları veren kişi ödülü kazanacaktı. Olmadı :)

Partinin en büyük tesadüfü ise Sema anneyle aynı renklerde giyinmemiz olmuş. Elbise renginden, kolyelerimize kadar...Bu kadar mı denk gelir. Yanyana pek poz vermemeye çalıştık biz de :)

Hazırladığım minik kartlardan dağıttım, herkes de Arman'a şirin şirin notlar yazdı. Akşam yatağa uzanıp hepsini sevgilimle bir bir okuduk, çok keyifliydi gerçekten. Bu arada süslü kalemimi de birileri hatıra olarak aldı sanırım :)

Misafirlerimiz kendi hediyelerini bıraktı, paketlerin üzerine isimlerini yazmalarını rica ettim, evde bakarken çok yardımcı oluyor bu durum. Hemen bir iki tanesini açtık :) Kankardeşim Mine ve güzel hediyesi;

Ardından ben de içlerinde çikolata, su, drajelerle dolu kavanoz ve sepette lavantalı minik erkek bebek olarak hazırladığım hediye paketlerini herkese dağıttım.

Bol hediyeli, bol ikramlı, eğlenceli, fotoğraflı bir parti oldu özet olarak.

Şahsen ben çok eğlendim, sevdiklerimi etrafımda görmek, birlikte güzel vakit geçirmek çok iyi geldi. Tüm hamile bayanlara tavsiye ederim.

Benden 5 hafta daha ileride olan hamile arkadaşım Emine ile bol bol göbek yarıştırdık :) Bu yazıyı yayınlayana kadar Nehir bebek dünyaya geldi bile. Allah uzun ömürler versin inşallah kuzuma.

Bu güzel günün olmazsa olmazları, emeği çok geçen, günlerce uğraşan herkese, özellikle de;
Partiyi zevkli hale getiren, sürekli yardımıma koşan canım arkadaşım İnala, her türlü fedakarlığı her daim yapmaya hazır olan ve muhteşem patlıcan böreklerini ne zaman istesem hazırlayan sevgili anneme, evlerini kapatıp anneme gelerek fabrika gibi ikramlar hazırlayan Müesser ve Mücessem teyzelerime, kızkardeş gibi yanımda olan her an yardım elini uzatan yengem Yonca'ya, lezzetli keklerin sahibi Özgür'e, fotoğraflardan da belli olduğu gibi halasını kalpten seven, yanından bir an bile ayrılmayan canım Denizime, çok uzaklardan gelen Gülçin-İnan çiftine, Nuray teyzeme ve Sema anneye, bu güzel fotoğrafları tüm gün hiç üşenmeden çeken sevgili Sıla'ya, zaman ayırıp da yanımda olan tüm sevdiklerime, güzel hediyelerine ve son olarak da her an o tatlı gülümsemesiyle, maddi manevi her türlü desteğiyle, istediğim her şeyi bedeli ne olursa olsun yapmayı görev sayan sevgili ve yakışıklı sevgilime çok teşekkür ederim.

Ben çok şanslı biriyim gerçekten ve hayat sizlerle daha da güzel...

Sevgilerle...

İlginizi çekebilecek diğer yazılar;

17 yorum:

Seyahattutkunu7 Şubat 2015 17:54
Canim okurken gozlerim doldu inanki.Insallah hep mutlu olursun.Parti gercekten harikaydi.Senden ogrenicegim cok sey var.Pasta nefisti ,bu da aklimin bir kosesinde.Yarismalardan kazandigim kupe ise Arman`in bana hediyesi oldu.Severek takiyorum.Katar dan sevgiler.
YanıtlaSil
Yanıtlar
eratasarim2012@gmail.com7 Şubat 2015 21:11
Bunu yazarken izlediğim yarışmanın da etkisiyle "Fevkaladenin fevkinde olmuş." demek geldi içimden. Maaşallah çok güzel süper güzel bir gün olmuş. Mutluluğunuzun daim olması dileğimle.
YanıtlaSil
Yanıtlar
Yollarda Hayat Var7 Şubat 2015 21:16
Bu yorumda aynen fevkaladenin fevkinde olmus ama :) dogumdan once sevdiklerimizle bulusup eglendigimiz bir gun oldu. Yorgunluk olsa da hepimiz cok eglendik. Sevgilerimi gonderiyorum bol bol
YanıtlaSil
Yanıtlar
Adsız8 Şubat 2015 20:40
İnşallah Allah hayırlısıyla kucağınıza almayı nasip eder Arman bebeği, bence Metin Beyle yarıştırmalısınız göbekleri :))
YanıtlaSil
Yanıtlar
Yağmur & Serhat9 Şubat 2015 16:04
Canım çok güzel olmuş hem sen hemde partin :)
Valla çok kıskandım =(
YanıtlaSil
Yanıtlar
Adsız9 Şubat 2015 21:31
özlem abla uzun zamandır seni telefondan takip ediyodum ordan yorum yazmak zor oluyodu smdi bilgisayardan girince fırsattan istifade yorum yazayım dedim:) annem hac dan bi komşumuz için meryem eli ana otu getirmişti hem çocugu olmayan hemde doğuma gırcek bayanlar için bi ot kaynatılıp suyu içiliyo bide uzerinde tasıyodun sanırım sen bi arastirirp kafana yatarsa kullanırsın özlem abla. sağ salim bebeğini kucagına alman dileğiyle...
YanıtlaSil
Yanıtlar
Adsız9 Şubat 2015 23:52
Her koşulda yanınızda olup karnını bile açıp size destek olan mutlu eden ama bir o kadarda pimpirikli bir eşiniz sevgiliniz var Allahım size, eşinize ve hayırlısıyla kucağınıza alacağınız minik Arman Macit'inize uzun sağlıklı mutlu ömürler versin :)) dualarım sizinler dualarımdasınız :))
YanıtlaSil
Yanıtlar