Yeni yıla birkaç saat kaldı, her sene içim kıpır kıpır olur, evin baş köşesine yılbaşı ağacı kurulur, süslenir, gideceğimiz program, giyeceğim elbise, takılarım hazırlanır ve geri sayıma başlanırdı.
Bu sene her zamankinden farklı şeyler hissediyorum. Sanırım bu sene Ocak ayının gelmesi değil de, asıl Mart ayının gelmesini sabırsızlıkla bekliyorum o yüzden. Aramıza yeni katılacak, kadife tenli, ömürlük aşkıma kavuşmaya işte bu kadar az kaldı.
Eğer ki sevgili oğlum, aceleci davranıp, zamanı öne çekmezse benim yılbaşım belli artık :)
Hazırlıklar tam gaz devam ediyor, odası duvar kağıdı ile kaplandı, mobilyaları geldi. Tam olarak bitsin onu da ayrı post olarak yayınlayacağım inşallah.
Peki sevgilim mi neler yapıyor. İşte o konu karışık. Tam bir Gestapo havası hakim bizim evde şu anda.
Kendisinden o kadar çok öğüt dinliyorum ki kendimi 3 yaşında gibi hissediyorum.
Sabah uyandığım anda sanki biri sevgilimi de dürtüyor, gözleri daha açılmadan, otomatik olarak dudaklarından şu sözler dökülüyor;
-Aşkım kademeli kalk, dikkat et başın döner, terliklerini giy, üstüne bir şey al, üşütme. Her sabah şablon bu, hiç değişmiyor
Ne güzel değil mi, peki 7 aydır her sabah aynı sözlerle uyanmak nasıl, hımmm ? Bir kere de aşkım günaydın dese içim gam yemeyecek.
Geçen gece başım dönüp, istifra etmeye başladım, acile gittik. Sıra beklerken baktım sevgilimin eli titriyor, üşüdü mü diye düşünürken; "hastasın diye çok stres oldum o yüzden" dedi. Tansiyonunu ölçtük 14-9 :(
Eyvaaaah bir de ben doğuma girsin diye düşünüyordum. İşte o an! bu fikrimden vazgeçtiğim andır :)
Kendimi mi düşüneyim, sevgilimi mi ameliyathanede :) Zaten O'da "çocuğumu görmeden kalp krizi geçirmeyeyim, girmesem mi acaba" demeye başladı.
Doktorum göbek bağını sana kestireceğim dediğinden beri zaten streslerdeydi : )
Ertesi günü rapor alıp evde yatıyorum. Sanırım 10 defa arayıp;
-Akrobasi yapma, yemeğini ye aç kalma, öğün atlama, meyve yemeyi, su içmeyi unutma
...bla bla bla
İşte bu modda yaşıyoruz şu anda. Zaten pimpirikli bir kocam vardı, bebek de işin içine girince film hepten koptu :)
Şikayet ettiğime bakmayın, ben bu 'hassas kalbi' çok seviyorum. Onun, benim ve daha doğmamış minik oğlu için bu kadar endişelenmesi, bizi böyle sevmesi, her işi ben yorulmayayım diye seve seve üstlenmeye çabalaması.
Kesin Sirius'lu bu adam kesin :)
7. ayı doldurduk, oğlum 1,5 kilodan fazla, sağlığımız iyi maşallah, ben henüz toplamda 4 kilo bile alamadım ama göbeğim aldı başını gidiyor.
Armancık akrobasi hareketleri mi yapıyor yoksa futbolcu mu olacak bilmiyorum ama karnımın aldığı şekillerden pek de sakin bir çocuk olmayacağı belli.
Artık ultrasonda harika görüntüler yakalıyoruz, parmaklarıyla yüzünü kapatması, ağzını kuş gibi açması, dilini çıkarması hepsini bayıla bayıla izliyoruz. Doğunca ne yapacağız bilmem, ay güldü ay baktı derken günler daha hızlı geçecek gibi.
Bu arada havaların da aşırı soğuması sebebiyle (ki İzmir'e kar yağdığı ve tüm İzmirlilerin çocuklar gibi mutlu olduğu düşünülürse, ne kadar soğuduğu anlaşılacaktır) ilk hamile kabanımı almış bulunuyorum. Bunalıma girmemek mümkün değil, 44 Beden :) Ahh ahhh daha kaç zaman önce 36 giyiyordum ben :P
Doğum çantamızı hazırladık, daha doğrusu çantalarımızı :) Kendime liste çıkarmıştım, aldıkça üstünü çiziyorum, hassas çalışıyorum yani :) Lohusa geceliğim, süslü terliklerim hatta saç bantlarım bile hazır.
Baby shower hazırlıkları da bitti, kısmetse Ocak ayının ortasında partimiz olacak. Hatta ben abartıp mevlütte dağıtacağım hediyeleri bile hazırlamaya başladım, tam gaz :) Evet haklısınız biri beni durdursunnnn...
Ne yapayım az görmemişlik yapayım bebek konusunda, 34 yaşında anne oluyorum biraz mazur görün :)
Hamile olmadan önce bu işi çok gözümde büyüttüğümü farkettim, sanıyordum ki hamile kaldığım dakikada kocaman bir göbeğim olacak, paytak yürümeye başlayacağım, çok ağrı acı çekeceğim..vs
İlk 3 ay ki mide hareketlerimi saymazsak çoğu zaman hamile olduğumu bile unutuyorum, dans ediyorum, normal yürüyorum, bana hiçbir zararı yok oğlumun henüz. Sanırım zor zamanları 8 ve 9. aylar olacak.
Doğumu hem sabırsızlıkla bekliyorum hem de ölesiye korkuyorum. Umarım hamilelik gibi onu da sadece gözümde büyütüyorumdur. Şimdilik normal doğum olarak ilerliyoruz umarım en hayırlısı nasılsa öyle olsun, amin.
Yılbaşı gelmeden ailemle toplanıp tombala için ısınma turları atalım dedik. Kardeşim; babamı da çağıralım dediğinde onu uyarma gereği duydum "Gelirse tozumuzu attırır" diye.
İnanmadı bana, yahu uçankuş (kendisi THY'de host) ben bilmem mi babamı, cebimizdeki son kuruşa kadar almadan bırakmaz o oyunu :)
Beklenen oldu, bol kahkahalı, oflu poflu, şamatalı, bol ikramlı bir tombalanın ardından manzara şu; batmış olan annem, sevgilim ve ben suratları asmış oturuyoruz, babam ise hasılatı önümüzde, parmaklarını ıslatarak zevkle sayıyor.
Bugüne kadar aldığı yılbaşı biletlerine bir kere bile amorti vurmayan bendeniz pek şaşkın değilim açıkçası, anlaşıldığı üzere yeni gelen senede de havadan para yok :)
Şimdiden hepimize mutlu, huzurlu, sağlıklı, bol paralı yıllar dilerim. Umarım bu yıl arzu ettiğimiz her şey gerçek olur. Tadına doyulmaz bir hayat diliyorum hepimiz için :)
E bi de bana tatlı oğluşumu hayırlısıyla versin, kadrodaki eksikler tamamlansın olur mu :)
Sevgiler...
Mutlu seneler...Allah herşeyi gönlünüze göre versin :)
YanıtlaSilAmin insallah hepimizi harika bir yil bekliyor olsun. Sevgiler
SilCanım iyi seneler , tüm güzellikler seninle olsun :) Çok az kilo almışsın şaşırdım senin gibi az kilo alanı da pek duymadım açıkcası :)
YanıtlaSilSaol fıstık, yeni yıl sana da kucak dolusu mutluluklar getirsin inşallah. Evet az oldu biraz ama her şey yolunda diyor doktorum.
SilTeşekkür ederim canım..
SilAman aman herşey yolunda gitsin de gerisi önemli değil :)
Allah hayırlısiyla kucağına almayı nasip etsin. Bu arada babanızın ilgi ve şefkatli olması güzel. Doğumdan sonra da daim olsun. İyi yıllar.
YanıtlaSil