Beklenen gün geldi çattı.. Blog arkadaşım Gülçin (Seyahat Tutkunu) ve eşi ile aslında ilk önce Kız Kulesinde kahvaltıda buluşmak üzere sözleşmiştik fakat babanın vefatı dolayısı ile mümkün olmadı.
Çeşme planı konusunda da hemen karar veremedik, çünkü çok üzüntülü bir dönemdi bizim için. Hem değişikliğin iyi geleceğini düşünerek hem de Gülçin i tanımak için düştük yola.
Aliağa ile Çeşme arası 1,5 saat.
Sevgilimle araba yolculuklarını çok seviyorum, biraz gülüp bolca ağlayarak
gidiyoruz bu defa. Hiçbir konuyu atlamamak ister gibi susmadan konuşuyoruz :)
Cumartesi iş çıkışı
gittiğimizden otele uğramadan, restoranda buluşuyoruz. Öncelikle müthiş
kalamarlarına aşık olduğumuz, her meze ve balığın süper lezzetli olduğu; Deniz
Restorandayız. Tamamen ayrı bir yazının konusu olacak türde bir restoran
burası.
İlk defa karşılaşacak olmanın
tedirginliği vardı üzerimizde fakat 15 dakika sonra hiç susmayan bir gruba
dönüşüveriyoruz. Sevgilimi son zamanlarda ilk defa içten gülümserken gördüm ya
benden mutlusu yok; konu Belarus olsa bile!!! o kadar yani...
Eğlenceye gitmek istememiştik,
fakat özellikle seçmediğimiz halde restorandaki müzik harikaydı. Normal bir
günde gidilse sizi yerinize oturtmayacak türden. Aklınızın bir köşesinde
mutlaka bulunsun; lezzetli balık, bol eğlence.
Kalacağımız oteli aylar
öncesinden Gülçinle internette güzel yorumları için seçip, parasını da
ödemiştik. Neşe Otel; Kahvaltısı muhteşem, temiz, sahibi çok cana yakın..vs vs
Bir kere; merkeze yakın olmasına
rağmen aralarda ve biz orayı bulana kadar bayağı turladık, park sorunu var;
çünkü çok dar sokakta, otel bu güne kadar kaldıklarımın içinde en vasatı ve
kahvaltısı müthiş falan değil. Sahibi konuşkan ve cana yakın, bahçesinde 4 tane
minicik kedisi var; ben bayıldım ama otel için bu avantaj mı bilemiyorum çünkü
masalardaki bayanlar kahvaltı boyunca hop oturup, hop kalktılar.
Giderseniz bile alt katta
kalmayın derim çünkü resmen sokağın ortasında yatıyor gibisiniz. Neyse zaten
verdiğimiz 2 kişi 100 TL, Çeşmede kahvaltı parasına konaklamış olduk diyelim de
keyfimiz yerine gelsin :)
Otelde satılan Sakız Adasına ait
Antep fıstığı reçelini görünce dayanamadık, aldık. İyi de yaptık tadı enfessss
Plaj olarak en sevdiğim yer Sole
Mare. (yani bu güne kadar öyleydi, bir daha gitmem) Telefonla rezervasyon için
arıyoruz fakat aynı güne yapmıyorlar. 11-12 gibi giderseniz yer sorun olmuyor. Gördüklerimden
sonra kararım ; sanırım işletme değişikliği pek yaramamış bu beach e.
Kapıda güvenlik, herkesin
ortasında çantalarınızı sanki suçluymuşsunuz gibi karman çorman karıştırıyor.
Arkanızdaki amca ne renk iç çamaşırı giydiğinizi, özel eşyalarınızı görüyor
yani haberiniz olsun. Su ya da yiyecek birşeyler bulursa (sanki girişe 30 TL
veren adam 50 kuruşluk sudan kar etmek isteyecek) bi sinirle çıkarıp alıyor.
Bizim başımıza hem çok
güldüğümüz hem de böyle saçma şey olur mu arkadaş dediğimiz bir olay geldi.
Sıraya geçip biletlerimizi aldık, Görkem bileti uzatırken elinden kayıp yerdeki
tahtaların arasından alınamayacak bir noktaya dimdik düştü. Bu arada tam da
bilet satan adamın önündeyiz.
Adamın tepkisi aynen şu, yapacak
birşey yok yeni bilet almanız gerekmekte. Şaka yapıyor sanarak gülümsüyoruz.
Yoo gayet ciddi 30 TL daha ver , tek yol bu.
Olur mu öyle şey, 5 bilet aldık
numarası belli diye üsteleyince, siz girin biz çekeriz onu oradan dediler.
Tabii bize de malzeme lazımmış; lağımcıları getirip çıkartacaklar hihihi,
tahtaları sökecekler sanırım hohoho, kompresörle mi alacaklar bileti şeklinde
geyikler tüm günümüzü daha da eğlenceli hale getiriyor.
Şimdi düşünüyoruz, ufacık bir
kağıt parçasını yukarıdan salsak acaba kaç denemenin sonunda iki tahta
arasındaki boşluktan sokabiliriz diye :) Böyle de becerikli bir grubuz :)
Şöyle bir durum var bahşiş
olarak birilerinin cebine yüklü miktarda para sıkıştırmadığınız sürece onlar
için sıradan insanlarsınız, iskele rezervasyonludur, şemsiye yok derler, yanına
yeni gelene koşar getirirler...vs.
Sole Mare; size açık bir
şikayet; personeliniz kesinlikle ilgili değil, “az önceki arkadaşın şemsiye yok
dedi siz getirdiniz” diyoruz, “o arkadaş ilgilenememiş sizinle” deyip tüyüyor
falan. Bu Sole Mare ye son gidişim. Girişten çıkana kadar paran ile kendini
kötü hissettirmeyi başarıyorlar. Gideceklere önemle duyurulur.
Neyse işletmenin başarısızlığı
haricinde çok eğleniyoruz, koy muhteşem. Sohbet edip, bol bol güneşleniyoruz.
Allahtan midyeci tam yanı başımızda, ye ye gebe çakal modundayız.
İnan yurt dışında en çok
özlediği şeyi turşuyu görünce dayanamıyor tekrar sipariş ediyor ama ne mümkün,
artık her gelene geçene bana bir turşu demekten dilinde tüy bitiyor, ama turşu
hala görünürde yok. En sonunda zorla da olsa 3 tabak turşuyu bitirdikten sonra
bu güzel Çeşme gezimize veda edip, yeni dostlarımızla ayrılıyoruz, bir aksilik
olmazsa Türkiye tatiliniz bitmeden yeniden buluşana kadar, sizi çok
özleyeceğiz....
İlginizi çekebilecek diğer yazılar;
İlginizi çekebilecek diğer yazılar;
- ACI BİR BABALAR GÜNÜ... - Yeni !!
- ALİAĞA - İZMİR
- BEN GELDİM...
- BUTİK KURABİYE - NÜANS
- BİZ NASIL AŞIK OLDUK !!!
- DOĞU YA DOĞRU - 3
- DOĞUM GÜNÜ SÜRPRİZİ....
- DÜĞÜN DAVETİYESİ
- DÜĞÜN HAZIRLIKLARI...
- DÜĞÜN İÇİN SLAYT GÖSTERİSİ
- DİNİ NİKAH...(EVLENİYORUZZZ)
- EV-LE-Nİ-YO-RUUUUMMMMM...
- EVİMİN DEKORASYONU GELMİŞ
- Evlenince ilk defa anne demek!
- Evlilik Teklifi, Kız Kulesi, Ağva
- HAVA ALANINDAN...
- Hissetmek
- KIZ İSTEME MERASİMİ
- KUAFÖR GÜNLÜĞÜM... - Yeni !!
- KURABİYE AŞKINAAAAA....
- LAZER EPİLASYON HAKKINDA...
- NİŞAN TÖRENİMİZ...
- SEVGİLİYE HEDİYE...
- Sevgiliye sürpriz video ...
- YILBAŞINDA BURCU GÜNEŞ..
- YÜKSEK YÜKSEK TEPELERE...
- ÇEŞME DE 2 BLOGGER... - Yeni !!
- ÇİKOLATA KURSU...
- ÖZLEM PILATES YAPIYOR
- MALDİVLER / MANTA BALIĞI
- MALDİVLER BALAYI / 1.Bölüm
- MALDİVLER BALAYI / 2.Bölüm
- MALDİVLER BALAYI / 3.BÖLÜM
- MALDİVLER DE YÜZMEK...
- MANTA BALIĞI (MALDİVLER)
- MASAJ / JAKUZİ (Maldivler)
- MERCANLARDA ŞNORKELLING
- MİNİATÜRK / İSTANBUL
0 yorum:
Pekiii sen bu konu ile ilgili ne düşünüyorsun? Yorumunu yaz ben Özlem e iletirim... :))