Yollarda Hayat Var...: NARA GEYİK PARKI VE TAPINAKLAR

Nara park, Geyik, japonya, kyoto, sushi, gezilecek yerler, tapınak, sakura, geyik beslemek, pembe beyaz, gezi, yurtdışı, asya, Kore, kimono, nasıl gidilir, ne yenir, nerede, japonya ulaşım, kyoto , temple, kobe, beef, todaiji, nara ceylan parkı, uzakdoğu,

Gözlerinizi kapatıp, kocaman yemyeşil bir park düşünün, içinde geyiklerin özgürce dolaştığını, onları elleriniz ile beslediğinizi,
ortamı birbirinden güzel tapınakların süslediğini. Şimdi gözlerinizi açabilirsiniz, işte karşınızda Nara Park...

Japonya gezimizi planlarken beni en çok heyecanlandıran yerlerin başında geliyordu.

3 yaşındaki oğlum Arman'ın bir geyiği beslediğini düşünmek bile başlı başına bir tercih nedeni oldu benim için.

Minnoşum benim :)

Bu yazıda Nara Park'a nasıl gidilir, Nara Park da gezilecek yerler, geyikler gerçekten çok mu sevimli yoksa bilmediğimiz , bize anlatılmayan bir şeyler mi var :) konularından bahsetmek istiyorum size.

Öncelikle Nara'da konaklama yapmanıza gerek yok bunu baştan belirteyim, çünkü Japonya planı yaparken nerede kalmalı sorusu büyük önem arz ediyor.

Nara tam 1 gün gezmek için ideal, sabah erken saatte gelip tapınakların kapandığı 17:00 ye kadar zevkle gezilebilir, sonrasında da yeşillikler üzerinde geyiklerle birlikte, şahane manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz. Yani 1 günde sıkılmak mümkün değil.

Eğer hala Japonya gezisi için plan aşamasındaysanız aklınıza gelebilecek her türlü soruya yanıt bulabileceğiniz Japonya Gezi Rehberi yazıma mutlaka göz atın derim

42 Km mesafedeki Kyota’dan ulaşım sağlanabilecek Nara, ülkenin ilk başkenti. Çin’in başkenti Chang model olarak alınıp, tasarlanmış. Kyoto ve Osaka kadar popüler olmasa da en az onlar kadar güzel bir yer.

2.Dünya savaşında bombalanmayan yerler sadece Kyoto ve Nara’ymış. İstisna tutulmalarının sebebi ise ABD savaş bakanının daha önceden buralara gelip çok beğenmiş olması.

Almanya Heidelberg'i gezerken de aynısını okumuştum, gerçekten her ikisi de savaş zamanında bile bombalanmaya kıyılamayacak güzellikte.

Bu arada Nara festivallerin en coşulu kutlandığı yerlerden biri olarak da biliniyor.

Japonya tatilimizin her günü ayrı bir keyif olsa da Nara'yı düşününce içim içime sığmıyor. Yanınızda benim gibi 3 yaşında bir yavrukuşunuz varsa ve beraber geyiklerle takılacaksanız bu normal bir his sanırım😊

Bir gün önce Miyajima adasındaydık ve orada da geyikler kah keyif yapıyor kah gelip kendini sevdiriyordu, Arman, zaten ilk çekingenliğini burada atmış oldu. O yüzden sabah kalkıp hazırlanırken geyik kelimesini duyunca bizden bile daha fazla sevindi.

Fakat tabii Miyajima adasındaki geyiklerle pek de huylarının benzeşmediğini henüz hiçbirimiz bilmiyorduk, da daaammmm (yazar burada yazıya heyecan mı katmaya uğraşıyordu acaba, sonuçta geyik yani aslan değil ya 😊)

Nara’ya Ulaşım

Biz Nara’ya, Kyoto’dan geçtik. Mesafe yakın diye konaklamayı Kyoto’da yapmıştık ve bir gün fazla zaman ayırıp onda da Nara ve Kobe'yi günübirlik keşfetmiş olduk.

Kobe deyince söylemeden geçmek istemem dünyanın en pahalı ve lezzetli kırmızı eti Kobe Bifteği olarak biliniyor. Biz sadece bu eti yemek için Nara'dan sonra Kobe'ye de gittik. Bu yolculuğa kesinlikle değdiğini söyleyebilirim, bu kadar ünü boşuna haketmiyormuş.

Meşhur Kobe Bifteği

Kobe eti ile ilgili tüm ayrıntıları buraya bırakıyorum. Sizce de kilosu 1.000 TL'yi geçen biftek bu parayı gerçekten hakediyor mu bakalım?

Nara ve Kobe'den arta kalan 3 günü de Kyoto’yu gezmeye ayırdık. Bence çok da yerinde bir karar olmuş tavsiye ederim.

Kyoto'dan JR biletimizle Nara Ekspressini kullanarak 45 dakikada ulaştık Nara’ya. Trene binmeden önce elbette ki istasyondaki marketten yiyecek bir şeyler almayı da ihmal etmedik. O kadar çok çeşit var ki 😊

Fakat aklınızda bulunsun genelde çoğu yiyecek soğuk satılıyor ve pilavı yada makarnayı soğuk yemek pek bizim millete göre değilmiş :)

Güzel tarafı da, sushi seviyorsanız binbir çeşidini burada çok uygun fiyatlara bulmak mümkün. Ben Osaka’da akıllanmamış olacağım herhalde yine Soba (karabuğdaydan yapılmış spagetti gibi düşünün ama soğuk yeniyor) alıyorum, fakat paketli olunca yemesi daha zormuş cidden.

Birbirine yapışmış halde olunca çöpü boyluyor kendisi 😊

Nara Parka Ulaşım

Nara’daki istasyonda inince ilk işimiz dışarı çıkıp merdivenlerden aşağı inmek oluyor, burada bulunan Turizm Ofisi inanılmaz yardımcı.

Ofis in sırasında wc ler de mevcut hem de gayet temiz.

Nasıl oturacağımı uzun bir süre düşündüm :)

Turizm ofisinde sıraya giriyoruz, sıra bize gelince otobüs haritası ve gezi haritası veriyorlar. Kısa bir bilgi alıyoruz. Aslında otobüse binme zorunluluğumuz da yok yaklaşık 15-20 dakikalık bir yürüyüşle geyiklerin özgürce dolaştığı koruma altındaki parka ulaşmak mümkün.

Tabii çocuğunuz yürümeyi seviyorsa yada ağır değilse 😊 Ki 3 yaşındaki çocukların kucak sevdasını da unutmamak lazım bu kararı verirken

Turizm ofisinden bir arkadaş

Nara Park, Todaiji Temple, Kasuga Taisha Shrine için kullanılacak otobüsler;

2 (Sarı), 77 (Kırmızı) ve 97 (Mor)

Bu otobüsler, hemen Turizm Ofisinin önündeki duraktan kalkıyor.

Sarı hat 2 numaralı otobüs (Loop Line) her 10 dakikada bir hareket ediyor, duraklar görülebilecek yerlerin çok yakınında, o yüzden bu otobüsü tercih edebilirsiniz bizim gibi

Nara Haritası

Nara Gezilecek Yerler

Nara Geyik Parkı ve Nara Ulusal Müzesi

Nara’nın en sevdiğim kısmı burası oldu diyebilirim, sarı 2 numaralı otobüsten N-5 numaralı durakta indik. Adımımızı atar atmaz bir baktım her yer göz alabildiğine yemyeşil ve adım başı onlarca geyik 😊

Biz pelikanı yakalayıp, yemiş bir milletten geldiğimizden sanırım ilk aklımıza gelen soru bu kadar geyiği nasıl rahat bırakmışlar oluyor

Aman diyeyim bu geyiklere sakın yanlış yapmayın çünkü rivayete göre Kasuga Taisha tanrısı beyaz bir geyiğin üzerinde görülmüş o yüzden kutsal kabul ediliyorlar.

İşte ben de otobüsten inip, geyikleri ilk gördüğüm an mutluluktan kanatlanıp uçacağım sandım 😊 Yalnız geyik dediysem öyle heybetli, kocaman gösterişli boynuzları olan hayvanlar beklemeyin, bunlar Japon Geyiği yani sahiplerine benziyor, zayıf ve ince.

Hemen yol üstünde bulunan teyzeye 150 Yen ödeyip geyikler için özel bisküvi alıyoruz. Bu arada geyikler yanımıza gelmeye başlıyor ve bisküvileri satan teyze bizi tezgahından kovalıyor resmen :)

İşte asıl heyecan bundan sonra başlıyor, sanıyoruz ki Miyajima Adasındaki gibi sakince gelip yiyecekler, kendilerini sevdirecekler.

Öyle olmuyor efendim!

Geyikler için özel bisküviler

Siz bakmayın gidenlerin aman nasıl tatlılar hepsini sevdik, öldük bittik dediklerine. Elinizde bisküviyi gören öbek öbek geyik, koşa koşa yanınıza gelip, sizin elinizdekileri kapmaya çalışıyor, en son kafamın üzerine kaldırdım, o bile kesmedi arkadaşları bu defa da arkadan burunlarıyla beni dürtmeye başladılar.

Arman’ın elindeki bisküvileri yemek için onu kovalamaya başladılar, ne olduğunu anlayamadığından bolca ağladı oğlum 😊 Sonra da uzun süre korkudan kucağımdan inemedi . Yani Arman için pek hayallerinin eğlencesi idi diyemeyeceğim.

Arman ın ne kadar eğlendiği belli oluyordur sanırım :(

Yani çok tatlılar evet ama bisküviyi göstermezseniz. Bu arada çocukları gözünüzün önünden ayırmayın derim. Farketmeden elini ısırabilirler bence çünkü birbirlerinden kapmaya çalışıyorlar bisküvileri :) Ki arada böyle kazalar da oluyormuş.

Ben bir yetişkin olarak çığlık atmaktan doğru dürüst çekim yapamadım, en son tüm bisküvileri attım da rahat ettim 😊

Sevgili rahat, elinde bisküvi yok tabi o da habire beni geyiklerle fotoğraf çekmeye çalışıyor. Ben kaçtıkça söylenip duruyor. Yahu adam, geyiğin biri popomu dürterken, diğeri kafamın üzerine çıkmaya çalışıyor sen bunu çektiğine şükret :)

Eteğimden çekenleri görüyor musunuz ? Bırakın beniiii

Şimdi bisküvi almayın daha rahat seversiniz desem de nasılsa beni dinlemeyeceksiniz, çünkü insan ömründe kaç defa geyik besleyebilir ki di mi ama :) O zaman şöyle söyleyeyim abartmayın :) Bir tane alın, deneyin , baktınız sakinler devam edin :)

Çok aç zamanlarına mı denk geldi, sık sık beslenmiyorlar mı yoksa şımarıklar mı bilemiyorum.

Hep böyle kal :)

Tabii bu bahsettiğim geyikler tam meydanda yiyecek bekleyen geyikler, Todaiji Temple a yaklaştıkça güneşlenen sakin geyiklerin hakkını yemeyeyim 😊 Onları bolca seviyoruz.

Nara Ceylan parkına girişte ücret ödenmiyor.

Kohfukuji Tapınağı

Japonya’nın en büyük ikinci Pagodası (50 metre) bu tapınakta bulunuyor (Diğeri ise Kyoto’da Toji Tapınağında).

Nara da en çok fotoğrafı çekilen yerlerden biri, tabi orijinal hali değil çünkü yangınlardan kurtulamamış. 1426 yılında yeniden yapılmış.

Todaiji Tapınağı

Nara Ceylan Parkına gittiyseniz yolu takip edince dünyanın en büyük ahşap tapınağı ile karşılaşacaksınız. Sakura zamanı gidince kapısının önündeki bembeyaz sakura ağacı bizi mest etti.

Dünyanın en büyük ahşap tapınağı

Binanın güzelliği bir yana bu tapınağın bir başka özelliği de yine dünyanın en büyük bronz Budha heykeline (Daibatsu) sahip olması. Kapıdan girince direkt karşınızda buluyorsunuz, fotoğraf çekmek bile zor, o kadar büyük ki 😊

İçerisinde tapınağın orijinal halinin maketi de var ama asıl bana ilginç gelen kısım bir ağacın içindeki daracık bir boşluktan insanların sürünerek hatta arkasından ittirilerek geçmesi oldu.

Sanırım geçenlerin dilekleri kabul oluyor çünkü ciddi bir kuyruk vardı önünde. Çocuğun geçebileceği delikten koca koca amcalar, dedeler, nineler bile geçmek için çabalıyordu. Orada sıkışma ihtimalini düşününce soğuk soğuk terliyor insan, hiç almayayım 😊

İnanılmaz zor bence

Eski bir gelenekmiş

Bu güzelliğin elbette bir fiyatı var.

Budha heykeli ve Todaiji Müzesini gezecekseniz: Yetişkin 1.000 Yen , çocuk: 400 Yen

Sadece Budha Heykelinin olduğu bölümü gezecekseniz (ki bence yeterli): Yetişkin 600 Yen, çocuk: 300 Yen

Biz sadece Budha’nın olduğu bölümü gezdik.

Sanjodori Sokağı

Burası Nara’da alışveriş yapmak isteyenleri bekliyor. Hediyelik eşya satan bir sürü mağaza ve restoran, bunun yanında kaligrafi dükkanları da bulunuyor.

Bu fotoğrafı çok seviyorum, aslında net bile değil :)

Horyuji Tapınağı

Burası Japonya’da Unesco Dünya Tarihi Mirası listesine giren ilk yer. Nara’dan 15 Km uzaklıkta bulunuyor ve ulaşım tren ile yapılıyor.

Büyük kapıdan girince ana tapınağa ulaşılıyor ve 5 katlı Pagoda, Hazine, Düşler Salonları karşınıza çıkıyor.

Bunlardan başka Nara’da;

Heijo Palace Site, Nara City Museum of Art (Sanat Müzesi), Toshodaiji Temple, Yakushiji Temple, Kasuga Taisha Shrine, Gangoji Temple da bulunuyor.

Ne çok tapınak var değil mi? Aslında eskiden 150 nin üzerindeymiş ama günümüze kadar ancak bu kadarı ayakta kalabilmiş. Bu arada şunu belirtmekte fayda var, tapınaklar genelde 17:00'de kapanıyor. O yüzden Nara’ya sabah erken gelmenizi tavsiye ederim.

Burası genelde yürüyerek gezildiği için inanılmaz yoruluyorsunuz ve bunların hepsini bir güne sığdırmak zor oluyor.

Zaten insan Japonya’da özellikle de Kyoto'da artık tapınaklara doyuyor, hepsini görmek yerine en merak ettiklerinize gitmeniz, sıkılmadan gezmenize yardımcı olacaktır.

Biz Nara Ceylan Parkını, Sanjodori Sokağını, devasa Budha heykelinin bulunduğu Todaiji Temple’ı gezdik, çok keyifli bir gezi oldu.

Japonya gezisi planlıyorsanız ve Kyoto’ya 3 gün ayırabiliyorsanız Nara’ya da gelin mutlaka ama Kyoto'ya daha az zaman kalıyorsa Kyoto'dan çalmayın derim.

Bu park da ayrıca ilgimi çeken bir şey oldu hiçbir yerde çöp tenekesi görmedim, tabelaları okuyunca nedenini anladım.

Zaten Japonya'nın genelinde bu durum hakim, mümkünse çöplerinizi çantanıza koyup eve götürmenizi ve hatta ayrıştırmanızı istiyorlar.

Biz aldığımız dondurma bitmeden otobüse binmek zorunda kaldık, otobüsün içinde de yemek garip karşılandığı ve daha da önemlisi çok kalabalık olduğu için çantama sokmak durumunda kaldım.

İnsanların çektiği bu faytonları bolca göreceksiniz

Türkiye de olsa bunu bana kimse yaptıramazdı sanırım ama Japonya öyle bir yer ki elinizde olmadan uyum sağlıyorsunuz bir süre sonra. Akşam eriyen dondurmayı çantamdan zor çıkarmış olsam da yine de mutluydum.

Demem o ki Nara Park ve çoğu gezdiğiniz yerde çöp tenekesi olmayacak, çöplerinizi taşımaya hazırlıklı olun :)