Navigation Menu

ARMAN MACİT / 25 Aylık Oldum


Merhaba;

Ben Arman Macit Yılmaz, anne babamın ilk ve tek evladıyım, yani şimdilik :) 10 Mart 2015 te dünyaya bas bas bağırarak geldim.

Sırma saçlı, güleç yüzlü, annemin tabiri ile  tontik bir bebeğim :) (koca adam oldum ama anneme göre hiç büyümüyorum sanırım)

Öncelikle tüm hayranlarıma anneme defalarca mesaj atıp "neden Arman artık günlük yazmıyor" diye baskı yaptığınız için teşekkürü bir borç bilirim. Valla tutturmuş bir iş güç diye hiç bana fırsat yok yazmak için.

Phuket tatilimden :)
Anlatıp duruyorum yaptıklarımı ama nafile, şimdi hazır laptopu ele geçirmişken sizi bıktırana kadar yazayım bari.

En son görüştüğümüzde daha minicik bir bebektim, şimdi büyüyüp serpildim. Hatta konuşuyorum bile, yani ben konuşuyorum da annemle babamın biraz ders alması gerekiyor bu konu ile ilgili.

"Görüşürüz" diyorum onlar "şüşü" anlıyor, "su" diyorum "fua" zannediyorlar.Yüzlerine karşı bir şey söyleyip bozmak istemiyorum ama biraz yorucu oluyor böyle de. 


Düşünsenize geçen gün defalarca "köprü" dedim yüzüme tepkisizce bakıp durdular, off bu büyüklerle anlaşmak da ne zormuş, döndüm arkamı gittim ben de.

Saçlarımı uzatıyorum, bırakın kuaförü, annemin bile dokunması yasak. Çok karizmatik ama bu insanlardan çektiğimi bir ben bilirim. 

O kadar emin "kız" diyorlar ki bana, ben bile tereddüt yaşıyorum bazen, "erkeğim ben aman aklın karışmasın Arman" diye telkinde bulunuyorum kendi kendime. 




Parkta baştan aşağı mavi giymişim mesela "kızçe" diyor teyzenin biri, babamın yanında dolansam "işte kız çocukları böyle babacı oluyor" diyor seçim görevlisi. 

Annem geçen sinirlenmiş sanırım 'pipim var' yazan tshirt giydireceğim Arman'a derken yakaladım O'nu. 

Yapar mı ki, ayyy kendim de çıkaramıyorum üzerimden zaten kıyafetlerimi henüz, yandık  günlerdir rüyalarıma giriyor. Valla annem diye demiyorum ama yapar mı yapar.

2 yaşına girmemin en güzel tarafı artık aşılarımın bitmiş olması sanırım, bir de dişlerimin çoğu çıktı. Annem "bebekken bakmak daha kolaydı" dese de bence sıkıntılı dönemi atlattık. En azından şimdi ağrıdan değil, canım istedikçe ağlıyorum :) Çok da zevk alıyorum.

Arada gönlünü almazsam işim zor :)
Geçen mesela annem balonuma dokundu ağlamaktan morardım, altımı açmaya kalktı bozardım, hele üzerimi değiştirmek için yanıma yanaşsa atıyorum kendimi yerlere. 

Nasılsa 2 yaş sendromu diyorlar, bana da gün doğdu, alın size sendrom. En azından arkadaşlarınıza anlatacak anılarınız olsun bu günlerle ilgili, yani sırf sizi düşündüğümden yanlış anlaşılmasın :)

Eskiden, erkekler arabalardan neden çok hoşlanırlar bir türlü anlam veremezdim, büyük konuşmuşum sanırım, şimdi benim de en favori oyuncağım arabalarım. 

Sağolsun bizimkilere de çocukken oyuncak almamışlar sanırım, onlar benden meraklı. Bir odayı boşaltıp, sırf oyuncak odası yaptılar ama sanırım yakında o da yetmeyecek, yatak odalarına da mı el koysam ki :P

Araba demişken kahramanımı da tahmin edersiniz sanırım; Şimşek Mcqueen

Bununla ilgili karakter dükkanı var sağolsun. Benim gibi kahramanı olan çocuklar için lisanslı orijinal ürünler satıyor, a dan z ye ne ararsak hepsi var. Benim yazı tahtamdan, puzzle'larıma kadar her şeyim Şimşek Mcqueen li :)


Çok eğleniyorum çookkkk...


Annem asıl yazlık ürünlerini görünce şok olacağımdan bahsediyor, hadi bakalım.

Arabalardan sonra en sevdiğim diğer şey ise; sayı saymak, yerdeki börtü böceği bile sayıyorum o kadar. Kafam hep rakamlarda. Yanyana 2 bardak görsem başlıyorum Bir iki.

Yarısı Türkçe, yarısı İngilizce olunca Anneannem anlayamıyor ama olsun yakında O'na da öğreteceğim ben İngilizce'yi.

İlk yaşgünümde koskocaman bir parti veren ebeveynlerim bu defa babamla ikimizin doğum gününü (6 gün var aramızda) farklı ülkelerde, defalarca pasta keserek kutladılar.

Phuket'teki pastam :)
Doğum günüm ile ilgili en güzel hatıram tam doğduğum gün Singapur'a gitmek için uçakta oluşum. 

Evet evet yanlış okumadınız bu benim gezmelere doyamayan anne babam var ya, benim gibi 2 yaş sendromlu bir çocukla neredeyse 24 saat uçtular, Singapur ve Phuket'i gezdirdiler, cesaretliler valla benim bile gözüm korktu. Bunlar beni yakında Japonya'ya da götürmezse iyidir.

Üstüme çıkarınca, bana giydirdikleri pijama ya bak yaaaa, ceza mı bu şimdi ?
Eee peki ben ne yaptım; uçağa binince bavulları yerleştirmelerini usulca bekledim, tam koltuğa oturup dinlenecekler, o anda bir koca kavanoz yemeği her yere çıkardım, yaa tamam iyi bir şey değil biliyorum da, birinin de onlara 2 yaşındaki bir bebekle bu kadar yol yapmanın yanlış olduğunu anlatması gerekiyordu değil mi ama. O da ben olayım istedim, çünkü siz çıldırmışsınız diyenlere gülüp geçiyorlar bu ara.

Eee tamam sonuç ne oldu diyeceksiniz, babam koltuğu bir güzel temizledi, bana garip bir şey giydirdiler, hostesler etrafımızda pervane oldu, yeni bir koltuk verildi, nokta. 

Yani hepsi bu kadar. Ben onu çıkarabilmek için aklıma türlü türlü iğrenç şeyler getirmiştim oysa ki. O kadar uğraş gülümseyen anne babayla karşılaş. Bu arada istifra etmek de ne fena şeymiş arkadaş, ben bile korktum, bir daha tövbeler olsun.


Kış ayının bitmesine en çok ben sevindim sanırım, ev zaten kaloriferli, sıcak, üstüne bir de babamın pimpirikliliği tutunca kat kat giyinen bir Arman oluyorum. Annem rahat bir kadın şükür, görünce kurtarsa da yeterli olmuyor. Havalar ısındı da kurtuldum. Zaten seneye kışa kadar ne istersem onu giyerim, dediğim dedik olur yırtarım bu işkenceden.


Sıcak dedim de size Singapur ve Phuket gezimi anlatmadan olmaz. Neler geldi başıma neler. Yemek diye önüme koydukları zamk gibi pilavları yemeyince yatıp kalkıp yanlarında getirdikleri tarhanayı pişirdiler, şu an tarhana görsem midem kilitlenir sanırım.


Sonra Patong diye bir yere gittik gece, off Allah'ım çıplak çıplak kızlar etrafımda fink attı, sonradan annemler konuşurken duydum ki onlar aslında Ladyboy muş. Yani anlayın işte sadece kız değilmişler. Yanyana gelince gözümü alamadım ama o derece güzeller.

Ben kanguru ile babamın koynundayken gelip ne teklifler etti bu kızlar babama bir bilseniz, Allah'tan İngilizce anlıyorum. 



Babam "olmaz" dedi de anneme söylemedim, yamuğunu görsem bittin sen peder bey.

Burada hava soğukken Phuket ve Singapur'da ben muhteşem plajlarda denize girdim, teleferiğe bindim, bebek filleri gördüm, kaplanları sevdim, bol bol karpuz suyu içtim. Yemek sıkıntılıydı ama meyveler tam benlikti.



200 metre yükseklikte gece yarısı havuza bile soktular beni :O
Annem denizden çıkan bütün kabuklu hayvanları yedi sanırım, biz babamla şok !!!


Bu kadar uzak olmasa iyiymiş çünkü şunu anladım ki Asyalı kızlar bana bayılıyor. Hele onlar gibi ellerimi birleştirip kafamı öne eğerek selam vermeyi öğrenince gelip beni öpmeyen kız kalmadı sanırım. Allahım ne olur onlar da LaydBoy olmasın noluuurrrr.

Nasıl özlemişim sizlere anlatmayı bir bilseniz :) 



Bundan sonra daha sık görüşürüz inşallah, siz anneme baskıya devam edin olur mu?

Hepinizi çok seviyorum, o zaman beni okuyanları da bir sayayım; van, tuu, tirii, dört, beş, alku, dedi, eyyt, naynn, teeeeennnnn, amannee, tüvelf, yirmiiiiii :)



Öpücüklerrrr....




6 yorum:

  1. Ayy maşallah büyüdü bile çok tatlı armiş bey saçlarda çok şeker Allah sağlıklı uzun ömürler versin bolbol öpün yerimize (Gözde)

    YanıtlaSil
  2. Cok teşekkür ederim 😍 zevkle öperim sizin için 😀

    YanıtlaSil
  3. Nasıl kız zannediyorlar anlamıyorum :)
    Özlemcim ilk zamanlar Babaya benzetiyordum da şimdi bakıyorum sana daha çok benzemeye başlamış :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. En sonunda bana benzediğini biri söyledi ya gözüm açık gitmem. :)
      Tesekkurler canim. Valla ben de anlamis degilim kiz meselesini ?

      Sil
  4. çok tatlı olmuş maşallah,bence ikinizden de almış ama gözler anne

    YanıtlaSil

Pekiii sen bu konu ile ilgili ne düşünüyorsun? Yorumunu yaz ben Özlem e iletirim... :))

INSTAGRAM @yollardahayatvar