Sevgili Günlük; İzmir de yaşıyorum, burası her
daim deniz mevsimi diye arkadaşlarıma havamı basarken, Haziran ın ilk haftası
oldu daha belimden yukarısı suya değmedi. Bele kadarını da Allahtan Bozcaada da
sokmuşuz.
Yaz tam anlamıyla bir gelse
program çok, blog arkadaşım Gülçin ile Çeşme de kop kop, sonrası beach, Ayvalık
yat turu, Foça Mambo Beach, Bodrum, Dalyan... ooo kısa süreli kaçılacak yerler
listesi yapsam bitmez.
Bu hafta; aynı soruyu cevaplamanın; insanı
nasıl bunaltabileceğini bizzat test ettim ve yeni evli bir bayanın başına
gelebilecek en kötü şeyin başının dönmesi olduğunu fark ettim.
Sabah gözümü açıyorum dünyam alt
üst, her zamanki gibi önemsemiyorum, hadi naz yapma Özlem geçer diye kalkınca
midemin bulanması ve çıkarmam bir oluyor. İşten yarım gün izin alıp doğğğru
yatağa. Buraya kadar normal, bu dünyada başı dönen tek kişi ben değilim sanırım.
Komiklik bundan sonra başlıyor,
pimpirik sevgili, evde nane-limon, kolonya ile masaj, su takviyesi gibi bilimum
önlemleri alıp üstüne bir de annemi arıyor. Özlem in başı dönüyor...
Da da daaamm annem her dakika
ajan gibi inceliyor zaten; Metin bana fazla mı ilgi gösterdi; kesin hamileyim,
terlik mi giy dedi; ooo onlardan saklıyorum ...vs neyse, kızacağımı düşündüğünden
direkt sormuyor ama dilinin altı ortada.
İyileşince işe geliyorum
herkesin gözü üzerimde, ayol hamile olsam bu baskıdan düşer zaten evladım.
Kızlar kenarda köşede sıkıştırıyor, hadi hadi doğru söyle, biz seni hiç hasta
görmedik daha önce diye.
18 inden 31 ine kadar hadi
evlenmiyor musun baskısıyla; geri kalan yıllar da sanırım hamile
misin, ikinciyi ne zaman yapacaksın gibi sorularla geçiyor. Neden sürekli merak
ederiz milletçe acaba.
Milletçe deyince bu aralar başka
bir meseleyi de tecrübe ettim. Arkadaş, bu erkekler neden özür dilemez.
Sevgilimle nedeni mühim değil
geriliyoruz, sevgili kişi suçlu! (taraf tutmuyorum)
Bozuluyorum, içimden gülmek,
konuşmak gelmiyor, o da hatasını biliyor. Sabah ekmek almaya gittiğinde kucak
dolusu çiçekle geliyor eve, ağzımın içine bakıyor, alalım, gezelim,
yapalım, edelim, de eee özür nerede...
Benim keyfim yok o yüzden kapı
dışarı çıkmak istemiyorum, konuşmak, gülmek de. Neyse birkaç gün bu şekilde
geçtikten sonra bakıyorum ki çiçekle, iyi niyetle, hediyelerle ne bileyim tatlı
sözlerle, bu işin kapanmasını istiyor yani özür dilemeden.
Ben yine de birkaç gündür
çabasını görüp , iyi niyetine verip, özür dilediğini farzediyorum. Aslında
erkekler bilmiyor ki gönlü alınmadan kapatılan her mesele, 3 ay, 3 yıl, 3000
yıl sonra bile ısıtılıp karşılarına gelecektir. Kanun budur yani. Bunlar başına
gelecekleri hesap etmiyorlar sanırım.
Erkekler işte ne diyeceksin ...
Bu arada Macit babamın durumu
ağırlaştı, ben herşeye rağmen bunu da atlatacağına inanmak istiyorum. O; yüzde 5
ihtimal verilen yoğun bakıma bile çelme taktı, bir kahramanlık daha
yapacaktır diye düşünüyorum. Yani inşallah ve de lütfennnn...
Şu satırları yazarken
meteorolojiden uyarı! yazısı ilgimi çekiyor; İstanbul dan başlayarak sağanak
yağış geliyormuş, hatta yetmemiş dolu bile yağacakmış. Bizim belden yukarısı
bir süre daha kuru kalacak anlaşılan :)
Bugünün hatırlanacak kelimesi; Kahramanlık
Diğer günlük yazıları;
Diğer günlük yazıları;
- SEVGİLİ GÜNLÜK / 01.02.2013
- SEVGİLİ GÜNLÜK / 02.02.2013
- SEVGİLİ GÜNLÜK / 03.02.2013
- SEVGİLİ GÜNLÜK / 03.04.2013
- SEVGİLİ GÜNLÜK / 06.02.2013
- SEVGİLİ GÜNLÜK / 06.06.2013 - Yeni !!
- SEVGİLİ GÜNLÜK / 07.02.2013
- SEVGİLİ GÜNLÜK / 07.05.2013
- SEVGİLİ GÜNLÜK / 09.02.2013
- SEVGİLİ GÜNLÜK / 09.03.2013
- SEVGİLİ GÜNLÜK / 10.02.2013
- SEVGİLİ GÜNLÜK / 12.02.2013
- SEVGİLİ GÜNLÜK / 15.04.2013
- SEVGİLİ GÜNLÜK / 17.02.2013
- SEVGİLİ GÜNLÜK / 21.02.2013
- SEVGİLİ GÜNLÜK / 22.03.2013
- SEVGİLİ GÜNLÜK / 31.01.2013
- SEVGİLİLER GÜNÜNE DAİR
- ÖZLEM PILATES YAPIYOR
erkeklerde bu akdar karalanmazki..
YanıtlaSilKaralamam mümkün değil, genel olarak erkeklerin özür dilemekten hoşlanmadığını düşünüyorum, bu benim görüşüm
SilBu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSil