Şehzade Bayezid’in içki, esrar ,
kadın partilerini anlatmakla başlıyor kitap, zevk-ü sefa alemlerinden başına
gelen bir olay sayesinde mucizevi şekilde dönüyor. Hattatlık eğitimi alırken
gerçek bir padişah nasıl olur diye, kendini farkında olmadan da yetiştiriyor.
Bu arada Endülüste Kraliçe İzabella;
Kral Ferdinand’ı saf dışı bırakmış ve sıkı bir katolik olduğundan Torquemada’nın
her dediği onun için uygulanması gereken bir emir olmuştu. Gözleri dönmüş
Torquemada tüm yahudileri kazığa bağlayıp yakmaktan (kan akıtmıyor ki tanrıya
adanmış olmasınlar diye) büyük keyif alıyor.
Tek amaç; Granada İslam
İmparatorluğunun çökmesinden sonra Katolik Avrupanın önündeki tek engel olan
Sefaradlar (Endülüs Yahudileri) ortadan kaldırılmak.
Bu arada ajan Davud a verilen
görev; bu cehennemden özellikle kurtarılması gereken kişileri limandaki Burak,
Kemal ve Piri Reis’in gemilerine sağsalim ulaştırmak. Akıl almaz, heyecan dolu
bir serüven onunki.
Bayezid’in emri ile kuş
uçurtmadıkları bu limana Osmanlı gemilerini yanaştırıp tüm yahudileri toplayıp
kaçıracak muhteşem denizciler; akıl almaz savaşlar veriyor. Defalarca saldırıya
uğruyor. Ölmek var dönmek yok onlar için.
Kütüphaneler yağmalanıp, Arapça
ve İbranice yazılan tüm kitaplar zalimce yakılıp yok edilirken, İspanyol
denizci Kristof Kolombus; bu talanda kendi payına düşen kitapları kaçırıp,
zindanlardaki müslüman ve yahudi halkı da kendine mürettabat yapıp koyuluyor
yola.
Dünyanın düz olduğunu ve bir
noktadan sonra aşağı düşeceğini savunanlara inat, yeni ülkeler bulma peşinde,
bilmem size bu isim tanıdık geldi mi?
Beyazıt Akman’ın; Fatih Sultan
Mehmet in hikayesini anlattığı ilk romanını
da aynen böyle zevkle okumuş ve hiç vakit kaybetmeden bu ikinci romanını da
almıştım. İki romanı da süper keyifli. Fakat bu yazarın şöyle bir tarzı var,
kitabın başında tüm kahramanların hikayelerini parça parça betimliyor. Bu
yüzden ilk elinize aldığınızda “bu muymuş sürükleyici kitap” diyebilirsiniz.
Fatih in romanında yarıya kadar
oflaya poflaya okuduğumu hatırlıyorum, ama son yarısında elimden bırakamadım,
rüyalarıma girdi. Bu kitapta da aynı şeyi yaşadım ama yazarı artık tanıdığım
için sıkılsam da devam ettim ve işte muhteşem bir öykünün, Sultanına gönülden
bağlı askerlerin, kahraman denizcilerin, yakılan, kazığa oturtulan, türlü
işkencelerle ülkelerinden sürülen yahudilerin hayatlarına ben de eşlik ettim.
Sadece bir roman olarak değil,
yazarın sayısız araştırmasından dolayı o günün Osmanlı yaşam tarzını,
görüşlerini, her dine her görüşe saygılı yaklaştığını, nasıl büyük ve güzel bir
medeniyet olduğumuzu anlamamız açısından da mutlaka okunması gereken bir kitap
diye düşünüyorum .
Ellerine sağlık Beyazıd Akman,
sonraki romanlarını sabırsızlıkla bekliyorum...
Keyifli okumalar...
İlginizi çekebilecek diğer kitap
özetleri;
- BENAZIR BHUTTO
- Ben Nojoud 10 yaşında bir dulum
- Bir Geyşa'nın Anıları
- BİR ÖMÜR ARDINA BAKMADAN
- CORPUS (HANDE ÖZCAN)
- DÜNYANIN İLK GÜNÜ - Yeni !!
- EFENDİ (Soner Yalçın)
- GRİNİN ELLİ TONU (E.L JAMES)
- Gizli Anların Yolcusu (Ayşe Kulin)
- KARDEŞİMİN HİKAYESİ
- KİTAP KÖŞESİ BAŞLIYOR...
- LİMON AĞACI (SANDY TOLAN)
- PİRAYE (CANAN TAN)
- PİRUZE (SİNAN AKYÜZ)
- TEYZEM LATİFE (PEGASUS )
- İNCİR KUŞLARI (SİNAN AKYÜZ)
- İSKENDER (ELİF ŞAFAK)
- İZ (CANAN TAN)
- İZMİR BÜYÜCÜLERİ
0 yorum:
Pekiii sen bu konu ile ilgili ne düşünüyorsun? Yorumunu yaz ben Özlem e iletirim... :))