Pazar günü maaile kendi ellerimizle
bahçeden çilek toplamak üzere Emiralem e doğru yola çıkıyoruz. Buraların en güzel ve
lezzetli çilekleri Emiralem den gelme çünkü. Her yıl 5 Mayıs tarihindeki Çilek
Festivalinde güzelim çilekler yarıştırılıp, konserler eşliğinde kutlamalar
yapılmakta.
Ama öncesinde sevgilimin bir cenaze
namazına katılması gerekiyor onun için ver elini, Manisa Akhisar. Aliağa ya 90
Km. Yemyeşil yollardan geçerek keyifli bir yolculuk yapıyoruz. Gördüğümüz
tabela bizi gülümsetmeye yetiyor.
Yollar süper yapılmış, her yer
asfalt. Akhisar denince akla ilk gelen şey Köfte. Hatta her yerde şubesi olan
Köfteci Ramiz in ilk restoranı (ki restoran denmez minicik bir dükkan) burada
(Yıl 1928). Ama o kadar çok türemişler ki sanırım 5-6 tane Ramiz gördük, en
meşhur ve bakımlısı olan Ramiz Park a gitmek için sözleştik. Tabii öncesinde
sevgilim namaz kılacak biz de merkezde bulunan bakımlı parkında tur atacağız.
Teyzem hemen ilk gördüğü çeşmeden su
içiyor ki, tekrar gelebilsin, ilk defa gittiği her yerde aynı taktiği
uygulayıp, işe yaradığını tecrübelerine dayanarak iddia ediyor. Ben bilmem
teyzem bilir...
Baharın gelmesinden dolayı yeşilin
her tonu ayrı güzel. Kardeşimle air hokey oynuyoruz, buraların havası yaramadı
sanırım her defasında kök söktüren ben; 2-0 yenildim :)
Gördüğümüz her güzelliği
resimliyorum. Tabii biz sadece parkını gezdik diye Akhisar bu kadar sanmayın.
Akhisar Devlet Hastanesi’nin bulunduğu höyükte İ.Ö. 3
binli yıllardan kalma mezar ve çanak çömlekler ile kayda değer antik
eserler bulunmuş, antik Kent olan Thyateira bugünkü modern kentin altında
kalmış. Paranın MÖ 7.
yüzyılda Lidyalılarca icat edildiği düşünülürse, önemli Lidya kentlerinden
Thyateira'nın dünyada paranın ilk kullanıldığı şehirlerden biri olduğu ortaya
çıkmakta. (MÖ 200 yıllarında önemli ticaret merkezleri kendi paralarını kendileri
basmaya başlamıştır)
Öğretmen Evi ve Vergi Dairesi Kazılarından anlaşıldığı gibi
buralardan çıkan sütunlu yol, Thyaira akropolü olan eski hastanenin
bulunduğu tepeciğe gitmektedir. Tepe Mezarındaki yapı kuzey-güney yönünde
uzanmakta olup uzunluğu 43 metreyi bulur.
Bunun
dışında Ulucamii, Paşacamii, Şeyhisa cami ve yeni Gülruh Camii ile Hashoca
Mahallesindeki Türkiye’nin ilk kütüphanelerinden olan Zeynelzade Kütüphanesi
tarihi ve turistlik yerler. İlçede Çağlak Festivali , mayıs ayında yapılıyor.
Hep tütüncü olarak bilirdik ama Akhisar ; yeşil
zeytin salamuralık yönüyle Türkiye üretiminin yüzde 70 ini, siyah zeytinde
de yüzde 20 lik kısmını karşılamaktaymış
Acıktık haydi bakalım Ramiz Park
a...
Mehmet in navigasyonuna inanıp
merkezde birkaç tur attıktan sonra (ki Mehmet o günden sonra telefonuyla
arasına bir mesafe koymuş bulunmakta) Ramiz in çıkışta olduğunu sorup
öğreniyoruz, ne varsa yine eski metodlarda var, teknolojide bir yere kadar ...
Kapının önünde gördüğüm treni gözüme
kestiriyorum, karnım doysun bu trenin keyfini çıkaracağım hiç kaçarı yok.
Buraya gelirken yolda 3-5 farklı
isimli köfteci daha görüyoruz, hepsi zeytinlikler içinde, yemyeşil. Ramiz ise
betonlar arasında kalmış, bana modernleşeyim derken , ruhsuzlaşmış gibi geldi. Acilen
bu konuda bir şeyler yapması lazım, yoksa benim gibi yeşil düşkünü müşterileri
kaçırması ihtimal dahilinde.
İçerisi bakımlı, temiz, masalar
geniş ve deri koltuklar da gayet rahat. Dekorasyon olarak sade, girişte bulunan
bu altın sarısı heykelleri saymazsak.
Midesi kazınan Türk gençliği ne
yapar, koca bir tabak kapıp, salad bar da ne varsa doldurur. Tabii kendi
zevkine göre seçim yaparken sevgili yetişir, “ e biraz da soğan koysan , belki
seven! vardır” diye kendi çıkarına yönlendirme yapar, soğan sevmeyen esas kız
da söz dinleyip, eşitlik kanununa göre tabak da ufak da olsa yer ayırıp soğan,
acı biber ...vs eklemesi yapar.
Köftesi ve yoğurdu tüm yorgunluğumuzu
alıyor, bayanlar tek erkekler 1,5 porsiyon köfteyi anında tüketiyoruz.
Yumuşacık, leziz ve dayanılmaz, kesinlikle tavsiye olunur.
Eeee tatlısız olur mu, vitrin in
önündeyiz, o mu bu mu derken , Höşmerim, Kalbura Bastı ve Kaymaklı Kemalpaşa
alıyor masamızda yerini. Hepsi enfes, ben Kalbura Bastı ya, sevgilim ise
Höşmerim e bayıldı
Göbekler kocaman olmuş şekilde trene
atlıyoruz, ahh çocukken yoktu ki böyle eğlenceli şeyler, biz parklardaki abidik
gubidik demir aletlerle eğlendik :)
Asıl planı uygulamaya koyuyoruz,
Emiralem de çilek tarlasına dalıp, ölene kadar yemek...
Ancak arabada öğreniyoruz ki annem
köyde bahçesi olan tanıdıklarımızı aramamış :( Ayşe Teyze telefonunu da açmıyor,
hepimizin surat bir karış, e be anne yapılır mı bu bize, ummacık olacağız valla.
Gidip hal’den alırız diye içimize su
serperken, beklenen telefon geliyor, bizi bekliyorlar, çok şükür, valla
sevgilimin dilinden kurtulamazdım iyi oldu.
Önümüzde giden gelin arabasını yakalayıp resmini çekmek için bayağı bir uğraşıyoruz, hem gülüp hem de çekmek zor oluyor elbet:)
Önce bizi bahçelerinde ağırlıyor
Ayşe abla, mmmhhh odun ateşinde yaptıkları susamlı pişiler de kocaman ama ben
tıka basa doyduğumdan ancak tadabiliyorum. Kocaman çilekler ve çayda ikram.
Sabırsızlıkla tarlaya gitmeyi
bekliyorum. Yürürken köpek tarafından parçalanma tehlikesi geçiriyoruz, önce
çılgın gibi hırlıyor, kocaman dişlerini göstere göstere, kaçsan nereye
gideceksin, sonunda bir hamle yapıyor bittik , kurtuluş yok derken gerilip
kalıyor; meğerse zinciri varmış ,ama gelin bize anlatın, korkudan sesimiz bile çıkmıyor
bir süre.
Sahibi de kapının önünde, ya arkadaş
sahip çıksana canavarına, di mi ama.
Neyse keyfimizi kaçırmayalım, işte size
muhteşem çilekler...
Ben elime poşet bile almadan sadece
mide spazmı geçirene kadar tıkınmakla meşgulüm.
O kadar büyük keyif ki, yürüdükçe
kırmızı kırmızı çileklerin size eşlik etmesi. Sevgilime bakıyorum almış eline
poşeti doldurmakla meşgul, bir ara süveterinin bile içine koyduğunu gördüm o
kadar yani :)
Kardeşim desen face te “çilek
dalında güzeldir” diye bildirim yapmak için resim çekmekle meşgul, artık mesaj
kime gidecekse o kendini biliyordur sanırım :)
Hepimiz bitkin bir halde çıkıyoruz
tarladan, ama sevgilimi çıkarabilene aşkolsun. Hadi şu da güzelmiş bu da derken
bıraksam geceye kadar kalacak. Bereket yağmur yağmaya başladı da apar topar
çıktı.
6 Kişi 6,5 kilo çilek toplamışız ,
bunun 3,75 i bizim; siz düşünün artık sevgilimdeki azmi :)
Tarlada kopardığın an aldığın
lezzetle, eve geldiğindeki bile bir değil. Çünkü dalından ayrıldığı an ölmeye
başlıyor bu şirin şeyler.
Annem de gelene kadar hakkını
yediğimizi, bize ne kadar güzel bir gün yaşattığını anlatıp duruyor :)
Ahı tuttu sanırım topladığımız
çileklerden reçel yaparken taşırdım ve tüm mutfak kıpkırmızı ve yapış yapış
oldu.
Hediye olarak verdikleri,
zeytinyağlı sabunlar, portakallar ve beni en çok sevindiren saksıda
çileklerimizle ayrılıyoruz bu sıcakkanlı köyden. Saksıyı hemen mutfak camının
önüne yereştiriyorum, üzerindeki kırmızı kırmızı çileklerle beraber. Afiyetle
yeriz artık.
Yine çok uzattım, ayıp olmasa bu
kadar daha anlatabilirim.
Sevdiklerimizle geçirdiğimiz her
günün kıymetini bilmek dileğiyle, mutlu günler dilerim...,,
İlginizi çekebilecek diğer gezi yazıları;
İlginizi çekebilecek diğer gezi yazıları;
- A.MENDERES HAVAALANINDAN...
- AKÇAY GEZİSİ
- ALİAĞA - İZMİR
- AYVALIK-CUNDA (CENNET)
- AĞVA GEZİSİ...
- BALKONUMUZDAN BALIKLAR
- BAŞTAN SONA MALDİVLER
- BEYRUT GEZİSİ
- BODRUM BODRUM...
- CAVİT İN YERİ / GÜZELBAHÇE
- CUMARTESİ KEYFİ / AMRİTA SPA - Yeni !!
- DALYAN VE İZTUZU PLAJI
- DENİZ UÇAĞINDAN MALDİVLER
- DEĞİRMEN (TİRE)
- DOĞU YA DOĞRU - 1
- DOĞU YA DOĞRU-2
- EFES ANTİK KENTİ (SELÇUK / İZMİR)
- ESKİ FOÇA - İZMİR
- ESKİ FOÇA ŞENLİĞİ - Yeni !!
- EVLİLİK TEKLİFİ, KIZ KULESİ VE AĞVA...
- FASULİ - İSTANBUL
- GEYİKLİ BOZCAADA ÇANAKKALE
- ITHAA / SU ALTI RESTORAN
- KAHVALTI MEKANLARI - PART 2
- KAHVALTI MEKANLARI PART - 1
- KISA BİR YUNUS ŞOV...
- KIZ KULESİ HAKKINDA...
- MALDİVLER / MANTA BALIĞI
- MALDİVLER BALAYI / 1.Bölüm
- MALDİVLER BALAYI / 2.Bölüm
- MALDİVLER BALAYI / 3.BÖLÜM
- MALDİVLER DE MASAJ VE JAKUZİ
- MALDİVLER DE YÜZMEK...
- MANTA BALIĞI (MALDİVLER)
- MERCANLARDA ŞNORKELLING
- MİNİATÜRK / İSTANBUL
- NAZAR KÖY 'E YOLCULUK
- OYUN VE OYUNCAK MÜZESİ
- PRAG GEZİSİ (Metin Yılmaz)
- PRAG GEZİSİ II (KARLOVY VARY)
- SALVADOR DALİ SERGİSİ / İZMİR
- SEVGİLİM VE DEV BALIKLAR
- SIĞACIK/SEFERİHİSAR (cittaslow)
- TANDIR ZEVKİ (GİZLİ BAHÇE)
- TESTİ KEBABI (TESTİ GARDEN RESTORAN)
- TİRE - KAPLAN
- WAFFLE - TURUNÇ
- YEMYEŞİL MALDİVLER...
- YENİ YIL HEDİYESİ
- ÇANDARLI / DİKİLİ-İZMİR
- ÖZEL GÜNLER İÇİN RESTORANLAR
- ÖZGÜRLÜK ANITI VE OSMANLI
- İZMİR 2013 YILBAŞI PROGRAMLARI
- İZMİR YAKINLARINDA GEZİLECEK YERLER
- İZMİR İÇİN LEZZET DURAKLARI
- ŞİRİNCE
Tanıştığımıza memnun oldum ...Çok renkli bir blog cıvıl cıvıl insanın içi açılıyor..
YanıtlaSilSevgilerimle
Benim de boyle candan yorumlar gorunce icim aciliyor, siz de renkli kisilige sahipsiniz ondan yakin gelmistir blogum
YanıtlaSilCnm haftasonu ben de izmir yolu uzeri cilek tarlalarindaydim :)
YanıtlaSilohhh keyifli keyifli...
Silmenemenli misiniz,benim de anne tarafım menemenli.akhisar yazınızı da detaylı araştırıp yazmışsınız,tebrikler.yalnız akhisarda oturan biri olarak ufak bir düzeltme yapabilir miyim.devlet hastanesinin altında yapılan kazıda derken o eski devlet hastanesinin bulunduğu yerdir,şimdiki devlet hastanesi farklı yerde yani.gezilerinizi ilgiyle takip ediyorum.bu arada izmirde nerede yaşıyorsunuz merak ettim,ben de izmirliyim ama memuriyet icabı akhisardayım,izmiri de çok özlüyorum tabiii,sevgiler..
YanıtlaSilCanım Girne de oturdum bekarken fakat şimdi Aliağa da oturuyorum. Akhisar'la ilgili bilgi için ayrıca teşekkür ederim. Kucak dolusu sevgiler
Sil