Ramazan Ayı nın gelmesiyle benim blog hiç fark etmeden “Yollarda hayat var” dan “Sofrada hayat var” a dönmüş.

      Güzel memleketimin güzel yemekleri... Hem görüntü hem de lezzet olarak şahaneler. 

Yazılarımı takip edenler bilir Tansaş'taki müthiş kasabımı , bu arkadaş bana sürekli değişik yemek tarifleri verir, etleri ona göre seçer, nasıl yapılacağını anlatır. Bir nevi kurtarıcı :) 

Annemin dolmaları pek bir meşhurdur, O öylesine yapar ama siz parmaklarınızı yersiniz. Ölçüsüz yaptığından bu güne kadar yazmam mümkün olmamıştı.

Geçen akşam TV izlerken, ekranda kocaman bir peynirli börek belirdi, hangi reklamdı hatırlamıyorum ama etli börek seven sevgilim bile “off, olsa da yesek” dedi. 

Dan Brown ın yazdığı tüm romanları okudum. Bu defa da değişmedi ve “ee sonunda ne oldu acaba” dedirten türden bir romanla karşınızdayım.

Kahvaltı Mekanları yazı dizisine devam... 

Gezip gördükçe, gitmekten keyif aldıkça, beni benden alan kahvaltıları üşenmeyip yazdıkça da devam edecek sanırım. Bakarsınız ileride "Kahvaltı Mekanları-Part 100" yapmışım :)

       Sevgili günlük; ne zamandır sana yazmamışım... Şu son hafta hayatımın en çok hatırlanacaklar listesine en ön sıradan girmeyi başardı. 

15 Temmuz hayatımızı toz pembeye döndüren imzaları attığımız gün. Her anında sevgilimi göreceğim diye heyecan duyduğum, onu nasıl mutlu edebilirim diye kafa yorduğum.

Bu sıcak yaz günlerinde “şu anda nerede olmak istersin” sorusuna sanırım benim gibi büyük bir çoğunluk “denizdeeee” diye cevap verecektir. 

Eveeetttt büyülü bir ay olan Ramazan ve oruç geldi çattı.

Çocukluk yıllarımdan beri özellikle sahur’a kalkmaya bayılırım. Kış mevsimine denk gelen Ramazanlarda pişen yemeklerden dolayı buhar buhar , sıcacık olmuş, mis gibi kokan bir mutfakta aile ile yapılan sohbetler paha biçilemez.

      Canınız mı sıkkın, sakin bir yerde oturup düşünmek mi istiyorsunuz, ya da çok mu neşelisiniz arkadaşlarınızla kahkahalar eşliğinde takılmak...

        İmparatorluk 2 ; Beş asırdır anlatılmayı bekleyen hikaye; Sultan Bayezid’in savaşı.

1492 yılı, Endülüs Medeniyeti yıkılıyor, tüm dünya ise seyirci kalmakta, bir Osmanlı Sultanı hariç.

İşyerinde, evde, annemlerde sürekli et ve tavuk yemekten gına gelmiş, ne yesek acaba diye düşünürken bir yandan da Tansaş ta gezinmekteyim. 

Ailenin en küçüğü ve ayrıca tek kızı olarak tüm ilgi sizin üzerinizdeyken ufak bir bebeğin hayatınıza girmesi ilk başta tam bir kaos yaratır beyninizde.